0Yorum

Denizciliğin Çıtasını Yükseltenler

Okyanusta yol alan gemi kaza geçirip batınca gemiden sadece bir tek kişi sağ olarak kurtuldu. Dalgalar bu adamı küçük ıssız bir adaya sürükledi. Adam ilk günler kendisini kurtarması için Allah’a devamlı yalvardı ve yardım bulurum umuduyla sürekli ufku gözledi. Ama ne gelen oldu ne giden… Adayı zorunlu mekan tutan adam daha sonra rüzgardan, yağmurdan ve vahşi hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından ve yapraklarından kendine küçük bir kulübe yaptı. Sahilde bulduğu, gemiden arta kalan konserve, pusula v.s gibi eşyaları bu kulübeye taşıdı. Günler hep aynı geçiyordu. Balık avlıyor, pişirip yiyor, ufku gözlüyor ve kendisinin bu ıssız yerden kurtulması için sürekli dua ediyordu. Bir gün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmıştı. Geri döndüğünde kulübesinin alevler içinde yandığını gördü. Dumanlar döne döne göğe yükseliyordu. Başına gelebilecek en kötü şeydi bu. Keder ve öfke içinde donakaldı. Ne yapacağını ne diyeceğini bilemedi. O geceyi tarifsiz bir üzüntü içinde geçirdi. Feryat etti. Ertesi sabah erken saatlerde adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyandı. Evet, evet onu kurtarmaya geliyorlardı! Hem de her şeyden umudunu kestiği bir anda. “Benim burada olduğumu nasıl anladınız?” diye sordu bitkin adam kendisini kurtaranlara… Aldığı cevap onu hem şaşırttı hem de utandırdı: “Dumanla verdiğin işareti gördük!” Bu öyküden umudumuzu hiçbir zaman yitirmemekle ilgili ya da hayatımızdaki rastlantısal olayların yaşamımızın yönünü belirlemesinde önemli rolü olabildiğini öğreten şeyler anlıyor insan. Ama ben bugün farklı bir boyuttan bakmak istedim. 7200 km’lik sahil şeridi olan bir ülkede yaşıyoruz. Denizlerdeki yaşantıyı, ulaşımı ve günlük yaşamı ne derece doğru biliyoruz ve de uyguluyoruz? Yeterince denizlerimizden yararlanamadığımızı zaten biliyoruz. Prof. Dr. Oral Erdoğan geçen yıl Piri Reis Üniversitesi’nde Rektör olan çok değerli bir bilim adamıdır. Onu en çok finans piyasalarından tanırız. Ama yıllardır uzmanlaştığı denizcilik konusunda önemli bir göreve gelince el attığı konulara ne kadar çok sevindiğimi bilemezsiniz.

DENİZDE YEMEK YEMEK

Deniz menüsü yapmak o kadar ayrıntılı bir iş ki; insanların karada yediği yemekleri aynı usullerde pişirilip, aynı yağ oranı kullanılıp, malzemelerde hiçbir değişiklik yapmadan sunduğunuzda gemicilerin buna intibak etmesi zor oluyor. Mide bulantıları, kusma gibi rahatsızlıklar deniz üzerinde çalışanlar ve yolcular için hayati önem taşıyor. Denizde insanlar çok yemek yiyor ama büyük bir menü sıkıntısı çekiyor. Dev cruise’larda dalgadan yolcular etkilenmediği için pek önemli olmayabilir ama aylarca karaya ayak basmayan gemilerde ömrünün önemli kısmını denizde geçiren insanlarda deniz menüsü çok büyük önem kazanıyor. Piri Reis Üniversitesi’nde bu konu ile ilgili geniş araştırmalar yapan Prof. Dr. Oral Erdoğan’ın, gerçekten şimdiye kadar sadece sözde kalan çok önemli bir konuya el atması sektörde hizmet verenler için ileriki yıllarda çok önemli bir adım olacak.

FİNANS UZMANI

Uzun yıllar Bilgi Üniversitesi’nde işletme finansı, risk yönetimi, finansal piyasalar gibi dersler veren Prof. Dr. Erdoğan’ın ilgi alanları, denizcilikte finans ve ticaret, sermaye piyasaları, varlık fiyatlandırma konularıdır. Gerek televizyon programlarında, gerekse gazete yazılarında yaptığı yorumlar pek çok yatırımcının ilgisini çekmektedir. Finansal piyasalar, finansal modelleme, finansal risk yönetimi ve türev piyasalarla ilgili engin bilgileri pek çok yabancı bilimsel dergilerde de yayınlanmıştır. Kitap çalışmaları da bulunan Erdoğan’ın ulusal ve uluslararası konferanslarda birçok bildirisi yer almaktadır.

YATLARDA SERVİS

Prof. Dr. Oral Erdoğan’ın rektörlüğünü yaptığı Piri Reis Üniversitesi Türk Deniz Eğitim Vakfı’nın kuruluşudur. Amaçları Türk Deniz Taşımacılığının ileri ülkeler seviyesine erişmesi, ülkemizin bu konuda ekonomik gücünün refah ve verimliliğini arttıracak denizcilik politikaları oluşturulması, hedeflerinin belirlenmesi için gerekli çalışmalar yapmak, yaptırmaktır. Ayrıca Türk Denizciliğine hizmet etmek maksadıyla elemanların yetiştirilmesi ve meslek sahibi olmalarına yardımcı olmaktır. Öyle güzel ideallerle yaklaşmışlar ki denizcilik konusuna gerçekten alkışlamak gerekir. Yıllar önce Belçika’da tanıştığım Norveç Balıkçılık eski Bakanı Helga Pedersen’in ağzından Norveç’in balıkçılıktan kazandığı rakamları duyunca donakalmıştım. Piri Reis’in torunları denizler aleminde daha etkin olmalı, denizlerden daha çok yararlanmalıdır. Yunanistan krizi patladığında “Yunanistan’ı armatörler kurtarır” diye söylemde bulunan Oral Bey, denizciliğe gerçekten dikkat çekmiştir. Yaz aylarında teknelerde dolaşan turistlerin iyi hizmet alamadığını, kaptanın tekneyi demirleyip sıradan yemekler yaptığını ve servis, hijyen kurallarını bilmeyen tayfaların da servis yaptığı ve durumun hiç de uygun olmadığını dile getiren Erdoğan, bu konuyla ilgili ciddi çalışmalar yapmakta olduklarını söyleyince çok mutlu olduğumu belirtmeliyim.

ANKARALI KAPTANLAR SEVİNECEK

ODTÜ’nün öncülüğünde Ankara’da kaptanlık kursları veriliyor ve Türkiye’de en çok kaptanın denizi olmayan Ankara’da olduğu söyleniyor. Ankaralı işadamları da yaz tatillerini kendi teknelerinde geçirmeyi çok severler. Ancak onları da pek memnun etmeyen teknedeki yemek ve servis konusuna Piri Reis Üniversitesi çok ciddi bir şekilde eğilmiş durumda. Prof. Dr. Oral Erdoğan’ın akademik görevlerinin yanında Ulaştırma ve Denizcilik Bakanlığı’nda danışmanlık görevi yaptığını, Deniz Ticaret Odası ve Kocaeli Sanayi Odası’nda da danışmanlık görevinin devam ettiğini, pek çok şapkasının olduğunu bilmek ve elindeki parmaklarının marifetlerini görmek gerçekten gurur verici. Lisans ve Yüksek Lisans eğitimlerini İstanbul Teknik Üniversitesi’nde sırasıyla Gemi İnşaatı ve Makineleri Mühendisliği ve İşletme Mühendisliği alanlarında tamamlamıştır. Doktora eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği alanında tamamlayan Erdoğan, oldukça donanımlı, sosyal hayattan kopmayan, ülke yararları için çabalayan çok değerli bir insandır. Elini attığı her alanda üstün başarıları yakalayan Prof. Dr. Oral Erdoğan’ın öğrencileri ders saatini iple çekmekte ve gerçekten hocalarına hayran olmaktadırlar. Piyasalara, ekonomiye, denizciliğe bu kadar yakın olan bir hocanın dersleri hem eğlenceli hem de gerçek yaşamla iç içe geçmektedir. Denizcilikte deneyimli, bilgili olmak, hem hayatımızı hem geleceğimizi kurtaracaktır. Gemisi batıp da adaya sığınan insanın dumanla kurtuluşunu beklemek gibi mucizevi işlerden umut etmekten ziyade denizciliği iyi öğrenip denizde hiç hatasız yaşamanın ve mutlu olmanın keyfini çıkarmalıyız. İşte Piri Reis ve Oral Hoca bize gerçekten hem içimizdeki, hem denizlerdeki fırtınalardan etkilenmeyecek bir rotada ilerlememizi sağlayacak güzel işler yapmaktadır. Dünya karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir. İyi pazarlar.

Yorum Yazın