0Yorum

Ünlü Balıkçıların Gastronometro Buluşması

Maximillian J.W. Thomae Türkiye’ye geldiği günden beri yeme içme sektörümüze müthiş katkıları olan, Türk mutfağına büyük ilgi duyan araştırmacı bir şeftir. Aşçı Milli Takımı’nın ilk yurt dışı yarışmalarında ekibin başında gösterdiği performans şeflerimizin madalya almasında etkin rol oynamıştır. Şu an Gastronometro’da direktörlük yapmakta olan şef Thomae, geçen hafta yine kendisi gibi yeme içme sektörünün son yıllarda atağa kalkmasında önemli rol oynayan 'Food in Life' dergisinin sahibi Gökmen Sözen ile 'Türkiye’nin En İyi 10 Balıkçısı'nı bir araya getirdiler.

SEKTÖRÜN SORUNLARI KONUŞULDU

İstanbul’un ünlü klasik balık restoranı Park Fora’nın sahibi Ali Rıza Yılmaz, çekirdekten yetişmiş bir duayen. Lüfere duyulan ilginin diğer balıklara da duyulması gerektiğini, zamansız ve usulsüz avlanmaların balıkçılığa vurduğu sekteyi anlattı.

Yeşilköy’ün meşhur balıkçısı Yüksel Karakız, çok titiz ve çalışkan bir işletmeci. Yemek boyunca ara ara restoranlarının durumunu izledi. ÖTV zamlarından yakınan Yüksel Bey, sigara yasağının sektöre vurduğu darbeyi dile getirdi.

Çeşme ve Alaçatı’nın en popüler balıkçısı Ferdi Baba’nın sahibi Murat Kabak, Ege’nin güzel bir sahilinde balık restoranı işletmenin avantajlarından ve zorluklarından bahsetti. İçki fiyatlarının pahalı olmasının turistleri ülkemizden kaçırdığından şikayetçi.

Cunda’nın ünlü Bay Nihat Restoranı’nın sahiplerinden Volkan Bekit ise yeni neslin temsilcisi. Bir zamanlar sallarla gidilen Cunda Adası’nın şimdi çok turist alan nadide bir yer olduğundan bahsetti.

Sur Balık’ın Arnavutköy’deki ünlü şefi ve işletmecisi Zeki Tasasız da ithal balıklar ve çiftlik balıklarıyla ilgili yorumlarda bulundu.

ELEMAN TEMİNİNDE GÜÇLÜKLER

Sektörde nitelikli eleman bulmak önemli bir sorun ama yeni yetişen genç şefler de oldukça başarılı işler yapıyor. O nedenle denizlerimiz balık ve deniz ürünleri verdikçe balık restoranları da dünya çapında isim duyuracak.

Sosyal medyadaki bilgi kirliliği, kendisini gurme ilan eden bazı kimselerin adam kayırarak, balık ve mezeleri bile tanımadan sektöre yeni giren işletmecilerin moralini bozup haksız rekabete çanak tutmaları da konuşulan konular arasındaydı.      

Boğaz’ın ünlü balıkçısı Urcan ve Yeşilköy’ün efsanesi Hasan’ın da anıldığı gecede taze istiridye ile başlayan menüde deniz taraklarının değişik varyasyonlarına kadar inovatif deniz ürünleri çok özenli hazırlanmıştı. Istakoz brokoli dolması, mikrofiliz detoks ve ağır ateşte tereyağında pişirilmiş kinoa kaplı kalkan balığı başarılıydı. Yaprak sarmalarda sunulan üzüm bağı tatlısı tam bir final yaptı.

Yorum Yazın