0Yorum

Uluslararası Gururumuz

 

         Ali Rıza Bozkurt’u herkes “Müthiş Türk” olarak tanır. Sivas’ın Kangal ilçesinde doğup, dünyanın en tanınmış üniversitelerinden Harvard’ta inanılmaz itibar gören, çok değerli bir hukukçudur. Trilye’deki bir yemek sırasında Harvard Üniversitesi’nden bir öğretim üyesinin arayıp kendisine bir şeyler danıştığına tanık olmuştum.

         Ali Rıza Bozkurt İTÜ mezunudur. Yirmiden fazla ülkede inşaattan madene, petrolden ticarete kadar çeşitli alanlarda yatırım yapmıştır. 

GELENEKLERE ÇOK BAĞLIDIR

         Ali Rıza Bey iş yaptığı bütün ülkelerde saygınlık kazanan bir kişiliğe sahiptir. Amerika’da yeni yaptırdığı ofisin alafranga tuvaletindeki musluk tadilatını çözemeyen dört mimarın işine son vermiş. Çok sevdiği Ankara’ya turizm açısından katkıda bulunmak için avuç dolusu para harcayarak Dolmabahçe Sarayı’nın minyatürünü yaptırmıştır. Evin her bölümü İstanbul’daki saraylardan bir tanesini anımsatmaktadır; örneğin bahçe demirleri İstanbul Beylerbeyi Sarayı ile tıpatıp aynıdır. Bilkent’teki saray yavrusu evin mefruşatı için yıllarını harcamış, İngiltere’de müzayedelerde dolaşıp Türkiye’den kaçırılıp satılan çok kıymetli malzemelere büyük paralar harcayarak ülkeye yeniden kazandırmıştır. Venedik’teki gondol gezintisine benzer bir şekli İstanbul Boğazı’na taşıyıp, bir zamanlar sultanların dolaştığı kayıkları modernize ederek İstanbul’a ayrı bir hava ve güzellik katmak istemiştir. Bozkurt üstün zekasını ve birikimlerini hep Türkiye’nin daha ileriye gitmesi için kullanmıştır.

EN GEÇ EN ERKENDİR

         İnsan ömründe yaşın pek fazla önemli olmadığını kanıtlarcasına, 60 yaşından sonra yeniden okuma isteği ile Harvard Üniversitesi Kennedy Yatırım Okulu’nda araştırmacılığa başlayan Bozkurt, halen dekan komitesi üyeliği yapıyor. Mükemmelliğe giden yolculuk hiçbir zaman sona ermeyecek bir yoldur. Sürdürdüğünüz hayatın niteliği ne işle meşgul olursanız olun, mükemmelliğe ne kadar derinden adanmış olduğunuza bağlı olarak belirlenir. İyi pazarlar.

 

Yorum Yazın