0Yorum

Türkiye'de İyi Şeyler Oluyor

 

 

         10 Ekim 2009 tarihinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde “Kültürler Arası Köprülerin Tesisi” temalı bir kongre yapıldı. Yaşamları boyunca yaptıkları başarılı faaliyetler nedeniyle insanlara örnek olan 34 ülkeden, 40 kıdemli vatandaşa ödüller verildi. İtalya’dan Finlandiya’ya, Kanada’ya kadar ünlü işadamları, holding yöneticileri, politikacılar Türkiye’ye akın etti. Özel jetleriyle gelip aynı gün dönenler oldu. Çok önemsediler bu toplantıyı. Çünkü çok önemliydi. Başbakan Tayyip Erdoğan en çok önem veren kişi oldu. O günlerde hem açılım hem de IMF ile makro sorunlar gündemdeydi. İsviçre’de Ermenilerle ilgili konular görüşülüyordu. Ama Başbakan herkesten önce salona geldi ve tüm konuşmacıları tek tek dinledi. “Madem ki o kadar uzaklardan geldiler, benim konuşmamı dinleyecekler, ben de onların konuşmalarını dinleyeceğim” diyerek gününü kongrede geçirdi. 

MUCİZE YARATAN ADAM

         2003’te oğlu Selim’le birlikte kıdemli vatandaş fikrini ortaya atan ve geliştiren Mete Bora, Summa Grup’un sahibidir. Hollanda, Amerika, Rusya, Romanya, Moldova gibi ülkelerde eşsiz inşaat ve turizm hizmetleri yapan şirket Türkiye için gurur kaynağıdır. Mete Bora 3 yıl önce kendisini emekli ederek sadece Türkiye’nin değil bütün dünya yaşlılarının derdine düştü. Yaşlılık sorunlarına dikkat çeken Türkiye, birdenbire dünyanın odak noktası oluverdi. Bütün sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Türkiye’ye gelerek bu toplantıya katıldı. Türkiye’nin tanıtımına müthiş katkısı oldu. Mete Bora, huzurevi, düşkünler yurdu gibi kavramların üzerini çizdi. Yaşlı insanları ömürlerinin sonuna doğru dünyaya bağlayan sistemi kurdu. Akyurt’ta muhteşem bir yaşamevi kurdu. Huzurevi gibi sözcükler başlangıçta bile itici geliyordu. Akyurt Yaşamevi tüm Türkiye’ye örnek gösterildi. 6 yılda bu proje dünya çapında bir organizasyona dönüştü. TÜRYAK Yaşlılık Konseyi Derneği’nde Mete Bey gibi gönüllü, bu işe kendini adamış, Nurus firmasının yaratıcılarından Akın Gökyay da bayrağı heyecanla taşıyanlardan. Emel Danışoğlu, Doğan Gözde Özgödek, Nilşen Ar cansiparane çalışan diğer gönüllüler.

HEPİMİZ YAŞLANACAĞIZ

         Zamanı durdurmak olanaksız. Yaşlılığı çoğu canlı tadacaktır. İki türlü yaşlılık vardır. Bir tanesi kronolojik yaşlanma; saat, gün, ay, yıl ile ilgili. Diğeri ise biyolojik yaşlanma. Biyolojik yaşlanma nasıl yaşadığımızla ilgilidir. İstanbul’daki kongrede Başbakan Erdoğan, yaşlıların tecrübelerinden faydalanıldığı takdirde dünyada pek çok sorunun kolaylıkla çözülebileceğini vurgulamıştır. Gerçekten tecrübeden yararlanmak çok önemlidir. Pasta turtasını bulan usta 15 yıl uğraşmış ama yamağına turtanın nasıl yapıldığını 15 dakikada öğretmiştir. Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır ama görüş açınız genişler. “Başarılı olmak istiyorsanız üç yaşlı adama danışın” diye boşuna söylememişler.

         Yaşlılık, çok önemsenmesi gereken bir olgudur. Yaşlılık, kamuoyunun ilgisini odaklaması gereken sosyal bir sorumluluktur. Evde bakımdan, yaşamevlerine kadar yaşlılarımıza yapılması gereken tüm güzellikler üzerine gece gündüz kafa yoran Mete Bora, yapmış olduğu son organizasyonla adeta mucize yaratmıştır. Yaşlılık haklarının dünyada da savunucusu olmuştur. Din, dil, ırk, cinsiyet farklılıkları gözetmeksizin tüm yaşlı bireylere ilişkin toplumsal duyarlılığı artıran TÜRYAK, bir gelecek projesidir.

         Bu pazar günü, geçen haftalarda olduğu gibi sizi yine güzelliklerle buluşturmak istedim. Türkiye’de güzel şeyler oluyor. Henüz orta yaş seviyesinde sayılan Mete Bora’nın “Zaman geçmeden gelecek zamanlar yaratmalıyız” sesini duyurmak istedim. Şunu unutmamak gerekir ki güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz. İyi pazarlar.

Yorum Yazın