0Yorum

Sivas'tan Sao Paulo'ya

 

         Bu yılki Turizm, Restoran ve Kulüp Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Genel Kurulu İstanbul’da Kuruçeşme Divan’da yapıldı. Toplantıdan bir iki saat önce Kuruçeşme’ye gelip balık tutanları, lise yıllarımın geçtiği Kuleli’yi ve boğazı doyasıya izledikten sonra Divan’a doğru ilerledim. Turizm Bakanı Ertuğrul Günay henüz gelmemişti. Kapıda her toplantı öncesi Anadolu misafirperverliğini her zaman gösteren Ali Akkaş’la karşılaştım. Derin bir sohbete daldık. “İstanbul’da şube açmıyor musun artık?” gibi sözlerden sonra Divan’ın içini gezmeye başladık. Salonlardan birinde İstanbul’un henüz nesli tükenmemiş insanlarından birisiyle karşılaştık. Sade ama şık giyimli hanımefendi, mürekkepli kalemiyle notlar alıyordu. İnci gibi yazısı birkaç metreden fark ediliyordu. Rahatsız edip konsantrasyonunu bozmak istemedik. Yanından usulca geçelim derken bizi fark etti ve hemen masaya davet etti. Bakanın katılacağı toplantıya ev sahibi olduğu için mekanda bulunan hanım Semahat Arsel’di. Geçen yıl Ankara’ya gelip sıcak bir yaz gününde leziz bir balık yediğini söyleyip, eşimi, oğlumu isimleriyle beraber sorunca şaşırdım kaldım. Kitabımı sayfa sayfa okuduğuna da çok memnun oldum. Ali Akkaş’ı görünce çok etkilendi. Divan’ın ilk kurulduğu yıllarda Sivas’tan İstanbul’a yeni gelmiş, genç, deneyimsiz ama çok yetenekli ve zeki insan Ali Akkaş otelin mutfağında göreve başlamıştı. Kısa sürede Divan’ın elit kadrosunda yer aldı. Semahat Hanım’ın gurur duyduğu elemanlarındandı. O zamanlar Türk yemeği yenilen lokanta çoktu ama rahat ve iyi döşenmiş bir ortamda temiz bir servisle kaliteli Türk yemekleri verebilen lokantalar parmakla gösterilecek kadar azdı ve doğrusu aranıyordu. Bu nedenler Divan’ı Türk mutfağına daha bilinçli bir hevesle bağladı.

         Ali Akkaş, 1974 yılında Divan’da başlamış, Divan’ın bağrından kopup, aşçılığını girişimci ruhuyla birleştirmiş çok değerli bir insandır. Engin mutfak deneyimlerinin sonunda yaratmış olduğu Köşebaşı Restoran’la Türkiye’de klasik kebap restoranı anlayışını yıkarak bir devrim yaratmış ve Türk mutfağındaki değişimin öncülüğünü üstlenmiştir. 1995 yılından bu yana Adana ve Tarsus yöresi et yemeklerinin geleneksel lezzetlerini modern sunumu ile günümüze taşıyan Köşebaşı, dünya standartlarında bir hizmet kalitesine sahiptir.

         Bir lezzet mozaiği olan Köşebaşı, Türk mutfağının en seçkin örneklerini ülke sınırları dışına taşıyarak üç kıtada 18 şubeye ulaşmıştır. Başkent Ankara’yı da bu leziz kebaplardan mahrum etmeyip yapmış olduğu kaliteli ve düzgün işler nedeniyle hem ülkemizce hem de dünyaca tanınan Kolin Grup’la birlikte bizlere kazandıran Ali Akkaş, çok renkli bir kişilik, çevresinde saygı duyulan temiz bir Anadolu evladıdır. Ankara’ya kazandırmış olduğu Köşebaşı Restoran, yeme içme dünyasına ayrı bir renk getirmiş olup, önemli bir açığı kapatmıştır.

İKİ İMPARATOR DÜNÜR OLDU

         “Kebabın İmparatoru” olarak anılan Ali Akkaş’ın oğlu Volkan Akkaş, müzik dünyasının imparatoru İbrahim Tatlıses’in kızı Melek Zübeyde ile evlidir. Bir süredir hastanede tedavi gören Tatlıses’in kendisine geldiği gün ilk istediği yiyecek Köşebaşı’ndan çiğ köfte olmuştur.

         Ali Akkaş’ın kurucu ortak ve mutfak duayeni olma özelliği ve uyum içinde tam bir ekip çalışması Köşebaşı’nı sürdürülebilir bir başarıya götürmüştür. Özgün yemek kültürüyle Condé Nast Traveller dergisinin 14 bin üyesi tarafından “Dünyanın En İyi Restoranlarından Biri” seçilen Köşebaşı, Uluslararası Turizm Otelcilik ve Catering Endüstrileri Ödülü’ne, Türk mutfağını en iyi yansıtan restoran olarak layık görülmüştür. TIME dergisi Köşebaşı adını “İstanbul’daki En İyi Kebap Restoranı” olarak dünyaya duyurmuştur.

         En önemlisi, benim de önem verdiğim ZAGAT derecelendirme kuruluşu, yanılmaz, hata yapmaz olarak bilinir ve bu kuruluş da Türkiye’de önerilen restoranlar listesinde Köşebaşı’nı göstermektedir.

         Sao Paulo, Mirdif, Bahreyn gibi kilometrelerce uzaklıktaki merkezlerde Köşebaşı ülkemizi başarıyla temsil etmektedir. Clinton’dan Donna Karan’a, Gorbaçov’dan Warren Beatty’e kadar pek çok ünlüyü ağırlayan Köşebaşı bizim adeta tanıtım elçimizdir.

         Böyle büyük başarılara imza atan Ali Akkaş, Sivas’ın Bolucan Köyü’nden 40 yıl önce ayrılmış ama asla doğduğu yerleri unutmamış. Sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde 1 milyon liralık bir yatırımla Bolucan’ı adeta baştan yaratmıştır.

         Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk sanır. İyi pazarlar.

Yorum Yazın