0Yorum

Sıra Dışı Yeteneklerin Başarıları

Bir heykeltıraş işleyip heykel yapmak için mermer satın almak istiyordu. Mermercinin bahçesinde dolaşırken köşeye atılmış bir kaya parçasına gözü ilişti.

“Bu mermer parçasının fiyatı nedir?” diye sordu mermerciye.

“Bedava” cevabını verdi mermerci, “Eğer işine gerçekten yarayacağını düşünüyorsan, para vermeden götürebilirsin.”

Heykeltıraş şaşırmıştı: “Neden bedavaya veriyorsun bunu?”

“Şekli bozuk çünkü” dedi mermerci, “Kimse satın almak istemiyor ve bahçemi işgal etmekten başka bir işe yaramıyor. Alıp götürürsen, beni ancak mutlu edersin.”

Birkaç ay sonra heykeltıraş mermercinin dükkanına elinde bir kutuyla girdi ve kutuyu mermerciye uzattı. Mermerci kutuyu açtı, içinde harika bir heykel duruyordu.

“Şu güzelliğe bakın” dedi mermerci, “Eminim bu sanat eseri için büyük paralar isteyeceksin. Peki ama onu neden bana getirdin? Biliyorsun ben sadece mermer taşı satarım.”

“Hayır, hayır” diye cevapladı sanatkar, “Bu sana bir hediye.”

“Bana hediye mi? Neden?”

“Çünkü bu taş senin.”

“Nasıl yani? Hatırlamıyor musun? Buraya altı ay önce gelmiştim ve bana bahçenin köşesinde duran bir taş parçasını vermiştin?”

“E… Evet, o heykeltıraş sendin. Şimdi hatırladım.”

“İşte bu heykeli bana verdiğin taştan yaptım.”

Mermerci altı ay önce söylediği sözleri hatırlayıp utandı: “Allah’ım! Bu harika heykelin o çirkin taştan çıkabileceğine kim inanabilirdi ki?”

Michelangelo da başka heykeltıraşların almak istemediği bir büyük mermer bloğu alıp o dünyaca meşhur Davut heykelini yapmıştı. Kendisine bu harika sanat eserlerini nasıl yaptığını soranlara da şu cevabı vermişti: “Bu mermerlerin içinde bir melek görürüm ve onu özgürlüğüne kavuşturuncaya kadar mermeri keski ve çekicimle oymaya devam ederim.”

Ne dersiniz? Çoğu zaman beğenmediğimiz, şikayet ettiğimiz hayatımız da o çirkin mermer parçasına benzemiyor mu? Yapmamız gereken hayat taşımızın üzerindeki fazlalıkları atmak ve içimizdeki meleği açığa çıkarmak değil mi? Hayatımız, “Yaratıcımız”dan bize bir hediye. Onun içinden çıkarttığımız sanat eseri ise bizim ona hediyemiz.

Zeynep Karahan Uslu, uzun yıllardır tanıdığım, tüm işlerini sanatçı edasıyla yapan çok özel bir siyasetçi, araştırmacı ve yazardır.

Trilye’nin açıldığı ilk günlerden bu yana müdavim olan Zeynep Hanım, iş ve özel yaşamında son derece titiz, seçici bir yapıdadır.

İLETİŞİM DEHASI

Zamanı durdurmanın olanaksız olduğunu Zeynep Hanım’la tanıştığım ilk günden bu yana ne kadar hızlı akıp geçtiğini fark edince bir kez daha anladım.

3 Kasım 2002 seçimlerinde İstanbul’dan seçilerek 22’inci Dönem parlamentosunda “En Genç Kadın Üye” unvanına sahipti. İşine olan aşkı onun hep genç kalmasını sağladı. O günlerde tanıştığım Zeynep Hanım ile iki hafta önce karşılaştığım Zeynep Hanım arasında neredeyse hiç fark yok desem abartmış sayılmam.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra aynı üniversitede Sosyal Bilimler Enstitüsü Tanıtım ve Halkla İlişkiler bölümünde yüksek lisans ve doktorasını tamamladı Zeynep Hanım.

İlk tanıştığımız gün engin mutfak bilgisine, vizyonuna hayran kaldığım Zeynep Hanım’dan İstanbul’daki yaratıcı şeflerin açtığı restoranlarla ilgili yorumlar almıştım. Akabinde yapmış olduğum İstanbul seyahatlerimde önerdiği restoranlara gittim. Yenilikçi, inovasyona ve lezzete önem veren mekanları hep desteklediğini gördüm Zeynep Hanım’ın. Aynı dili konuşan milletvekili hanımefendinin mesleğime olan ilgisinden çok mutlu olmuştum. Sektörle ilgili, donanımlı, engin bilgilere sahip insanlarla yemek sanatı üzerine sohbet etmek inanın insanın tüm yorgunluğunu alıyor. Aksi halde dinleyicisi olmayan bir sanatçı gibi hissediyorsunuz kendinizi. O günden bu yana Zeynep Hanım’ın restorana gelmesini hep dört gözle bekler oldum. Her geldiğinde kendisine sunduğumuz farklı yeniliklerin kabul görmesinden ziyadesiyle mutlu olduk her zaman. Dünyada çok tutulan ama bizde yıllık tüketimi 1 gramın bile altında olan istiridye hakkında da derin bilgiye sahip olan Zeynep Hanım’ın bu ilgisinden sonra, İrlanda’nın sahil şehri Galway’de her yıl gerçekleşen İstiridye Festivali’ni ziyaret ettim. İnsanların kolesterolsüz hayvansal proteine olan ilgisini nasıl hayretle izlediğimi de kendisine anlattım.

ÇOK YÖNLÜ KİŞİLİK

Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu taşıdığı unvanlara, siyasetteki konumuna, yaptığı başarılı işlere karşın hiçbir zaman mütevazılığını kaybetmemiş bir halk insanıdır. Çevremde tanıdığım pek çok insan Zeynep Hanım’ı çok sever.  Kendisi, hep gıpta edilecek davranışlar içinde bir Anadolu insanıdır. İnsanları kucaklayıcı tavrı ve insan sevgisi ile dolu bir yüreği vardır Uslu’nun. Parlamentoda Avrupa Akdeniz Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanlığı, Çevre Komisyonu Sözcülüğü, Pakistan Dostluk Grubu Başkan Vekilliği, Avrupa Parlamentolararası Nüfus ve Kalkınma Forumu Üyeliği ve Türkiye İtalya Parlamentolararası İşbirliği Protokolü Eş Başkanlığı görevlerini üstlenmiştir.

HER ZAMAN POZİTİF ENERJİ

Sevecenliğiyle, güler yüzüyle, candan davranışlarıyla herkese pozitif enerji yayan Zeynep Karahan Uslu çok çalışkan, ayrıntıcı, sonuna kadar takip ve kontrolü elden bırakmayan bir yapıya sahiptir.  

Sosyoloji, iletişim, siyasal iletişim ve kadın konularında uzmanlaşan Uslu’nun kitapları, çeşitli akademik yayınları, dergi ve gazetelerde çok sayıda makaleleri bulunmaktadır.

Değerli eşi İbrahim Uslu ile özel günlerde ya da konuklarıyla birlikte Trilye'ye gelen Zeynep Hanım, en büyük destekçisinin eşi olduğunu her zaman vurgulamaktadır.

SAYISIZ ÖDÜL SAHİBİ

24’üncü Dönemde de Şanlı Urfa’dan milletvekili seçilen Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanlığı’ndan, Yıldız Sarayı Vakfı Mütevelli Heyet Başkanlığına, AK Parti MKYK Üyeliğinden, AK Parti Ar-Ge Başkan Yardımcılığına, Genel Başkan Danışmanlığından, AK Parti Halkla İlişkiler Başkan Yardımcılığına kadar pek çok görevi bir arada yürütmeyi başarmıştır. Uslu, iki hamle sonrasını görebilen meziyetlerin sahibidir. Pek çok dernekte, kuruluşta yönetim kurulu üyelikleri ve üyelikleri bulunan Zeynep Hanım koltuklarının altındaki karpuzların hiçbirini düşürüp kırmadan bugüne kadar başarı ile taşımayı bilmiştir.

İtalya Devlet Nişanı, Dostluk ve Barış Ödülü, 19 Mayıs Gençlik Ödülü ve Yılın Milletvekili Ödülü gibi pek çok ödülün sahibi olan Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu’nun ülkemiz adına yaptığı başarılı işlerle, temsilcilikleriyle, kendisiyle ne kadar gurur duysak azdır. Sınır tanımayan yetenekleri ile ülkemize yaptığı değerli hizmetler her zaman sevgi ile anılacaktır. 2019 Göbeklitepe Yılı’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Yıldız Sarayı Vakfı tarafından yürütülen “Göbeklitepe: İnsanlık Tarihi Yeniden Yazılıyor” projesi kapsamında Mütevelli Heyeti Başkanı olarak ev sahipliği yapan Uslu, cansiperane çalışarak değerlerimizi tanıtıyor.

Yüreği ülke sevgisi ile çarpan Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu’nun yaptığı güzel icraatları, onun vizyonunun yansımalarının yarattığı güzellikleri anlatmayı gerçekten sayfalara sığdıramam. Zaman dilimlerine nasıl sığdırabildiğine şaşırdığım Zeynep Hanım, çalışma temposunun dışında ihmal etmediği sosyal sorumluluk projeleri, yardım severliği ve güzel ruhu ile hiç durmaz… İyi ki varsınız. İyi pazarlar.

Yorum Yazın