0Yorum

Sektörlerinin Ufkunu Açanlar

Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini anımsadı. Hemen bir not yazıp yolladı.

Arkadaşı bu teşekkürlerden o kadar keyiflendi ki her öğlen yemek yediği lokantada kıza yüklü bir bahşiş bıraktı.

Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öyle bir minnettar oldu ki… İki gündür boğazından aşağı tek lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra bir apartman bodrumundaki tek odasının ıslık çalarak yolunu tuttu. Öyle neşeliydi ki bir saçak altında titreşen köpek yavrusunu görünce kucağına alıverdi.

Küçük köpek gecenin soğuğunda kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle havlamaya başladı ki önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı…

Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp ölümden kurtardılar. Bütün bunların hepsi beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir tebessüm sonucuydu.

Erhan Özmen, kendisini ilk görüp tanıdığım günden beri gülümseyen, çevresindeki herkese faydası dokunan, paylaşmayı seven, son derece verici bir işadamıdır.

2005 yılında köşe yazıları yazdığım gazetenin Güney ekinde yazarlık yapan Erhan Özmen ile o günden beri tanışırım. Kendisinin yaptığı her başarılı faaliyeti yakından izlerim. Ülkemize kazandırdığı tüm güzel şeyler için Erhan Bey’le ne kadar gurur duysak azdır.

ÇEKİRDEKTEN ZİRVEYE

Erhan Özmen, un değirmeniyle çocukluk yıllarında tanıştı. 2009 yılında Türkiye Un Sanayicileri Federasyon Başkanlığı’na seçildi. Göreve başladığı günlerden bir süre sonra un sanayini en gözde sektörlerden biri haline getirdi. 55 ülkeye ihracat yapılırken Özmen’in döneminde bu sayı 106 ülkeye çıktı. Türkiye un sanayi onun başkanlığı döneminde zirve yaptı ve dünyada hep ilk üç arasında oldu. O, adeta bir virtüöz gibi hangi işe el atsa işini en mükemmel seviyeye çıkarıyor.      

SPORSUZ YAPAMIYOR

Tanıdığım günden beri hep fit görünümde olan Erhan Bey, çocukken futbol oynamaya başladı. 17 yaşında Gaziantep’in Atletik Mekik diye bilinen ünlü kulübünden lisans aldı. O zamanlardaki görüş açısı farklı olduğu için babası, “Benim bir oğlum var onu da futbolcu yapamam,” deyip lisansını yırtıp attı. Ama o spordan kopmadı, spor denilince Özmen için farklı bir dünya başlıyor. Hiç ara vermeden spor yapıyor, alışkanlık haline getirmiş. Her gün akşamüzeri olmasını sabırsızlıkla bekliyor. Stresli anında bile yapacağı spor aktivitesi aklına gelince bir an duyguları değişiyor. Spor, Özmen’i huzurlu bir yapıya götürüyor, duygu zenginliği yaratıyor. Her gün 1,5 – 2 saat ve haftada 5 kez kardiyo, fitness yapıyor, 30 – 40 dakika mutlaka yürüyor, 1 saat kadar egzersiz yapıyor. Spor yaptığı sürece sinirleri alınmış bir insan görünümüne bürünüyor. Kendisinden her zaman pozitif enerji aldığım Erhan Bey, Ankara’da ve İstanbul’da yürünecek ne kadar dağ taş varsa hepsini biliyor.

VİZYON SAHİBİ

Ülke sevgisi ile dolu bir yüreğe sahip olan Erhan Özmen, Türkiye’nin devler liginde oynaması, dünyanın büyük ekonomileri arasında anılması gerektiğini yıllardan beri arzulamaktadır.

İnsanlara eşit hoşgörülerle yaklaşılmasını çok iyi bilen ve uygulayan Erhan Özmen, çok sevilen bir insandır.

Eşi Mine Hanım huzurlu ve başarılı bir iş hayatı tesis etmesinde Erhan Bey’in en büyük yardımcısıdır. Zevk sahibi, titiz, çalışkan ve Türk mutfağına oldukça meraklıdır Mine Hanım. Gaziantep’in tarihi ve ticari mekanlarından olan Hışva Han’ı, restoran ve butik otel olarak geçen yıl hizmete sokan Mine Hanım, çalışmaktan hiç yorulmayan ince ruhların yaratıcısı bir özelliğe sahip.

Erhan Bey’in kızı İpek Özmen, Yeniköy’deki ünlü Sırçacı 14’ün sahibi. Oğlu Oğuz Özmen ise Özmen Un Sanayi Başkan Yardımcısı olarak babasıyla birlikte sektörde oldukça başarılı işler yapmakta. Ülkeye artı değer yaratan bir ailedir Özmen ailesi.

KUCAKLAYICI KİŞİLİK

Erhan Özmen’in etrafı sevgi çemberiyle kuşatılmıştır. Onun hoşgörülü, huzurlu yapısı, sosyal görüşü ne olursa olsun kendisine olan çekiciliğini değiştirmez.

İş hayatında hep temkinli, sağlam yere basan ama inandığından da cesaret alarak hareket eden Erhan Bey, dokuz kez düşünüp onuncu defada karar verip yatırım kararı aldığını sık sık dile getirir. Yatırım yapılırken asla aceleye getirilmemesi gerektiğini söyler.

1999 yılında Gaziantep’te Genç İşadamları Derneği (GAGİAD) ile sivil toplum hayatına merhaba diyen Özmen, 5 yıl GAGİAD başkanlığı yaptı. 2004 yılında Türkiye’nin ilk Genç İşadamları Konfederasyonu’nun kurucusu olup Gaziantep’in ilk Kurucu Genel Başkanı’na sahip olmasını sağladı Özmen.

Özmen ailesi güzel işlere el atıyor. Ülkemizin hak ettiği güzelliklere kavuşması için canla başla çalışıyor. Her zaman dinamik, her zaman hareketli ve her zaman zinde. Övünç kaynağımız gerçekten.

Beslenmesine de oldukça dikkat eden Erhan Bey, balık ve deniz ürünlerine oldukça düşkündür. Türk mutfağı denince akla ilk gelen ilimiz Gaziantep’in damağı kuvvetli insanı Özmen, geçtiğimiz hafta onun gibi deniz ve balık düşkünü arkadaşı, Ankara’nın tanınmış işadamlarından Rıza Aycan, oğlu Oğuz ve yakın dostları ile Trilye’deydi.

Son derece seçici olan Özmen, keyif ve neşe dolu, tam bir hayat insanı. Dürüst ve her zaman geleceğe iyi gözle bakan bir yapıya sahip.

Ümidini kaybetmiş olanın başka kaybedecek bir şeyi yoktur. İyi pazarlar.

Yorum Yazın