0Yorum

Nesli Tükenen Girişimciler

 

 

  1. yüzyılın ünlü ressamlarından William Holman Hunt’ın “Kainatın Işığı” isimli tablosu, Londra Kraliyet Akademisi’nde sergilenirken bir sanat eleştirmeninin hışmına uğrar. Hunt’ın tablosunda en çok dikkat çeken, gece elinde fenerle bahçede duran filozof görünümlü adamdır. Adam bir eliyle feneri tutarken, diğeriyle kapıya vurup, içerden bir cevap bekler halde durmaktadır.

         Tabloyu inceleyen sanat eleştirmeni Hunt’a dönerek, “Güzel bir tablo doğrusu ama anlamını bir türlü kavrayamadım” der. “Adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak mı? Kapı kolu çizmeyi unutmuşsunuz da…” Hunt gülümseyerek, “Adam sıradan bir kapıyı vurmuyor ki…” der ve tablosunun anlamını açıklar: “Bu kapı insan kalbini simgeliyor. Ancak içerden açılabildiği için dışında kola gereksinim yoktur.”

         Kalbinin içindeki sesi dinleyip bir ömür kendisini insanlığa yararlı işlere adayan Salim Taşçı, Ankara’nın tanınmış emlakçılarındandır. Çok renkli bir kişiliğe sahip olan Taşçı’ya “Emlak Profesörü”, “Orman Profesörü” gibi güzel yakıştırmalar yapılsa da o kadar çok işte başarılıdır ki bu ünvanların hepsi cılız kalır. O küsleri barıştırır. Kiralık ev bulur, eğer kiracı düşük gelirliyse kendisi kefil olur, herkesin yardımına koşar.

ESKİ GAZETECİ

        Adalet, Tasvir, Milliyet ve Tercüman gazetelerinde çalıştıktan sonra 1969’da emlak işini öğrenip dürüstlüğü, insanların yatırımlarına yön vermede sağladığı tutarlı çalışma ve güven sonucu kısa sürede ün kazanmıştır. Zaten yaşam da böyle bir şey değil midir? Hiç kimse tesadüfen bir yerlere gelmez. Gelenler çok çabuk gidiyor, kalıcı olamıyor. Yazdığı on altı kitap akıcı bir dilde olup kısa sürede pek çok okuyucu kitlesi bulmuştur. Ama en çok “Bankayı Portakal Gibi Sattım” ve kısa sürede 52 baskı yapan “Satılık Dünya” isimli eserleri ilgi görmüştür. Dokuz tanesi sinemaya aktarılmıştır.

63 ORMAN YARATMIŞ

         Geçtiğimiz hafta öğretmen eşi Mualla Hanım ile 41’inci evlilik yıldönümünü Trilye’de kutlayan Taşçı çifti, ikinci balayını yaşamak üzere daha sonra Paris’e gitti. Duyanlar Paris’in tapusunu çıkarmaya gidiyor diye takıldılar ama sadece kutlama için oradaydılar. Aslen Yozgatlı olan Salim Bey, Ankara’nın tapusuna son derece vakıftır. Karış karış her yeri bilir. Ülkesini çok seven bir yaradılışta olduğu için sosyal sorumluluk anlayışı çok güçlüdür. “Sen yakma, sen kesme, sen bitirme, sen ağaç ek, sen koru” sloganlarıyla yola çıkan Taşçı, her yıl bir orman yaratmaktadır. 64 yaşına girdiği bu yılda, 64’üncü ormanın hazırlığı içinde olan Salim Bey’in çalışmalarından Orman Bakanlığı çok memnundur sanırım. İki yıl önce yaşadığımız kurak bir yazdan sonra ormanın ne demek olduğunu artık çok iyi anlıyoruz. Taşçı’nın ilk yaptırdığı orman “Atatürk ve Gazeteciler Hatıra Ormanı”dır. Erozyonu da önleyici nitelikteki Yozgat’taki bu orman, dünyada eşine rastlanamayacak kadar ilginçtir. 85 bin metrekarelik kısımda dev bir Türkiye haritası mevcut. 4 bin 700 sedir ağacı ile Türkiye sınırının çizildiği en büyük yer haritası. 41 bin sarıçam ağacı ile de Türkiye haritasının içi motiflenmiş. Kırmızı yapraklı erik ağaçları bayrağının zeminini, beyaz iğde ağaçları da göbekteki ay-yıldızı şekillendirmektedir.

         Yaptığı işlerden hiç bahsetmeyen, depremle ilgili eski yapılara karşı uyarılarını eksik etmeyen, mortgage ile ilgili Türk halkını zamanında uyaran Salim Taşçı, hiç kimsenin mağdur olmasını istemez. İnsanları mutlu etmek için çabalar durur. 1986’da iki bankayı satarak kazandığı paranın tamamını İstanbul’da sahip olduğu kumaş ipliği ve kumaş boyası fabrikalarına yatırmıştır. Aynı zamanda sanayici olan Taşçı’nın bu iki fabrikasında şu anda 352 kişi çalışmaktadır. Hedefi bu sayıyı yakın zamanda bin kişiye çıkarmaktır. “Vatan sevgisi kuru kuruya olmaz” sloganını hiç dilinden düşürmeyen Taşçı, aynı zamanda Dünya Emlak Federasyonu Genel Başkanlığı Yardımcısı görevinde de uzun yıllar bulunmuştur. 1984’te Ayvalık Sarımsaklı Belediye Başkanlığı görevini yürüttüğü sırada hiç maaş almamasıyla yine dikkatleri üzerine toplamıştır. Nesli tükenen kişilerden olan Salim Bey, herkese yardımcı olmayı yaşam felsefesi edinmiştir. Zaten insanoğlu verdikçe zenginleşir. Vermeyi bilen her zaman karşılığını alır. Verdiğini anımsamayan ve aldığını unutmayanlar gönüllerde ilelebet taht kurarlar. Kendinizden başka hiçbir kimseyi düşünmeyip sakladıklarınızı zamanla yitirirsiniz. Ama insanlara, doğaya, ülkeye verdikleriniz her zaman sizindir. İyi pazarlar.

 

 

Yorum Yazın