0Yorum

Nesillerin Markası

Bir araba vapuru iskeleye yaklaşıyordu. Bütün yolcular inmek üzere kapıya doğru yürüdüler.  

   Yalnız, sarhoş bir adam sızmış uyuyordu. Belki yirmi insan, sarhoşun önünden adamın haline gülerek geçtiler. Nihayet kibar tavırlı bir ihtiyar ona doğru yaklaştı ve uyuyanın kulağına tatlı bir sesle: “Geldik” diye seslendi.

   Bu sesi işiten insanlar hayretle dönüp baktılar. Hepsinin yüzünde yapmaları gereken şeyi yapmamalarının utancı belirdi. Hiçbirinin aklına gelmeyen şeyi yapan bu adam Thomas Edison’du. Onun diğer insanlardan farkı, taşıdığı sorumluluk duygusuydu.

   Murat Ülker, hayatının her safhasını sorumluluk duygularını çok yoğun yaşayarak geçirmiş, insanlık ve ülke için sayılamayacak kadar güzel işler yapmıştır.

   Yarım asra yakın süredir tanıdığım Ülker ailesi, bana çocukluğumun çay saatlerini, Büyük Cami’nin karşısındaki Bakkal Yunus’tan teneke kutulardaki bisküvilerin arasına lokum doldurduğum günleri, hala daha akşam ve pazar günü kaçamaklarında Ülker gofretlerine devam ettiğim, dilimin ve damağımın gülümsediği anları hatırlatır… Böyle kaç şirket var yaşantımıza çocukluğumuzda girsin ve bu yıllara kadar birlikteliğimiz devam etsin.

VEFALI İNSAN

   Trilye’nin diğer adı: Başkentin Başkenti. Ankara’ya gelip de Trilye’ye uğramayan yabancı yok. Hangi milliyetten, dinden ve görüşten olursa olsun herkesin buluşma mekanı ve burada herkesin özeli titizlikle korunur. Uzun yıllar ayakta kalmamızın en önemli nedenlerinden biri de budur. Lezzet ve kaliteli servis gerekli ama yeterli değil…

   Murat Ülker’i de Trilye’nin ilk açıldığı günlerden beri tanırım. Ama bu Türkiye’nin en zengin insanını yücelten maddi zenginliği değil. Gönül zenginliği, yüreğinin zenginliği… Eski mekana da sessiz sedasız gelir, yemeğini yer, kimse onun Ülker imparatorluğunun patronu olduğunun farkına bile varmazdı. Sadece Ankara’daki sağ kolu Atilla Güneş, çok sevdiği patronuna sunulacak yemeklerle ilgili yönlendirme yapardı.

   Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanlığını uzun yıllar yürüten Murat Ülker, İstanbul Erkek Lisesi’nden sonra Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olmuştur. İş hayatına 1982 yılında atılan Murat Ülker, yurt dışında AIB College of Business ve ZDS gibi okullarda eğitim gördü. Amerika Birleşik Devletleri’nde, Continental Banking şirketinde staj yaptı.

   İlk yıllardaki samimiyeti, dostluğu ne ise, hayatının hiçbir döneminde değişmedi Murat Ülker. Dost canlısı ve vefalı olması kendisinin en önemli özellikleridir.

MERDİVENLERİ TEK TEK ÇIKTI

   Yıldız Holding’te ilk görevine 1984 yılında başlayan Murat Ülker, Kontrol Koordinatörü olarak çalıştı. Daha sonraki yıllarda İşletmelerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı ve ardından Genel Müdürlük görevlerini üstlendi. 2000 yılında Yıldız Holding İcra Kurulu Başkanlığını üstlenen Ülker, 2008 yılında Yönetim Kurulu Başkanlığı’na geçti. 20 yılın ardından görevini yeğeni Ali Ülker’e bıraktı.

   1940’lı yıllarda babası Sabri ve amcası Asım’ın girişimciliği ile temelleri atılan şekerlemecilik işi, 1944’te ürettikleri bisküviye Ülker adını vermeleri ile gelişerek devam etmiş ve daha sonra Yıldız Holding’e dönüşmüştür.

   Sabri Ülker’in üç çocuğundan en küçüğü olan Murat Bey, iş hayatındaki başarısında zarif eşi Betül Hanım’ın desteğini her zaman hissetmiştir. Yahya ve ikiz çocuklar Mustafa ve Fatih isimli üç oğlu vardır Murat Ülker’in. Üçü de iyi eğitim görmektedirler.

   Ailesiyle seyahat etmeyi seven, iyi bir aile babasıdır Murat Bey. Sanata merakı herkes tarafından bilinir. Hat sanatı ve modern resim dahil olmak üzere geniş bir koleksiyonu vardır.

SPORA İLGİLİ

   Özellikle basketbola ilgi ve desteğiyle tanınan Murat Ülker, 1993’te Ülkerspor Basketbol Kulübü’nün kurulmasında aktif rol oynamıştır. Ülkerspor 2006’da Fenerbahçe ile birleşinceye kadar pek çok genç yetenek yetiştirmiş; dört şampiyonluk, altı Cumhurbaşkanlığı Kupası, üç Türkiye Kupası, ayrıca Avrupa’da Şampiyon Kulüpler Kupası’nda çeyrek final gibi başarılara imza atmıştır.

   Murat Ülker, Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nun isim haklarını 10 yıllığına devralarak, basketbol takımının yanında futbol takımında da Fenerbahçe’ye desteğini sürdürmüştür.

SOSYAL SORUMLULUKTA ÖNCÜ

   Sosyal sorumluluk projelerinde sessiz sedasız öyle büyük hizmetleri vardır ki Murat Ülker’in saymakla bitmez. Reklamı hiç sevmez. Yaptığı iyiliklerin duyulmasını istemez. Böyle devasa bir holdingin sahibi olan Murat Ülker, bir o kadar da tevazu sahibidir. Ülkemizin, Anadolu’nun yetiştirdiği bu iş insanıyla ne kadar gurur duysak azdır. TRT Türk’te yaptığım “Dünyanın Türk Şefleri” programında Londra’da, Tokyo’da ne zaman bir Godiva çikolata mağazası görsem kameraman arkadaşıma söylerdim ve arka fona alırdık. Dünyanın en iyi çikolata markasının Yıldız Holding’e ait olması beni hep çok mutlu etmiştir. Yabancı ülkelerdeki mağaza çalışanlarına da sorardım merakımdan, Murat Ülker’in hiç uğrayıp uğramadığını… Londra Covent Garden’daki mağazalarına gelir, sıradan vatandaş gibi alışveriş yapıp parasını ödeyip, “Hayırlı işler” diyerek mağazadan ayrılırmış. İşte merdivenleri ağır ağır çıkan, hazmederek büyüyen insanların ortak özellikleri bunlar.

   Her Türk insanının evinde Ülker ile ilgili bir anısı vardır. Ya pötibör bisküvilerinin mis gibi kokusu, gofretlerinin cezbedici lezzeti ya da Antep fıstıklı çikolataları… Sevgili dostum Taylan Bilgel’in Amerika’da yaşayan kızı Yasemin’i ziyarete giderken kilolarca aldığını biliyorum. Fiyatı oldukça ucuz ama müthiş bir lezzet.

   Murat Bey, iyi bir gurmedir. Bu lezzetli ürünlerin arkasında onun parmağı var… Ülker’in çıkarmaya karar verdiği her ürünü bizzat tadan ve onay vermediği zaman o ürünün piyasada olması mümkün olmayan derecede işine titizlenen bir insan Murat Ülker.

   United Biscuits’i de bünyesine katarak dünyanın üçüncü büyük bisküvi şirketi olan Ülker çok başarılı bir Türk markasıdır.

   Hayatın sunduğu en iyi ödül, hiç kuşkusuz yapmaya değer bir işte çok çalışma fırsatıdır. Dağları oynatabileceklerine inananlar bunu yaparlar. Bir şeyi yapabileceğine inanmak, insanın başarma gücünü harekete geçirir. Zaten insan inandığı şey değil midir? İyi pazarlar.

 

Yorum Yazın