Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet, araştırma için arazide bulunurlarken birden yağmur bastırır. Hemen yakınlarındaki bir köy evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için mutfağa geçer.
Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden yaklaşık bir metre kadar yukarıda, altında dizili taşların üzerindedir.
Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğini düşünürler, tartışırlar ve herkes fikirlerini sırayla açıklamaya başlar.
Fizikçi, “Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiştir,” diyerek fikrini söyler.
Kimyacı, “Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış olmalı” der.
Jeolog, “Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış” der.
Matematikçi, “Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış” dedikten sonra antropolog “Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarı kurmuş” der.
Bu sırada ev sahibi içeri girer, ona sobanın niye böyle yukarıya kurulduğunu sordukları zaman biraz sıkılarak cevap verir: “Borumuz yetmedi.”
Cenk Çimen, yaşamımda tanıdığım dürüst, dik duruşlu, yaptığı her işin, verdiği her kararın arkasında duran, yalın ve en mütevazı insanlardan biridir. Müthiş bir ifade yeteneği vardır Cenk Bey’in.
YARDIMSEVER İNSAN
Genelkurmay Başkanlığı’ndan emekli olmadan bir yıl önce dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun emir astsubayı görevinde bulunan, emekli olduktan sonra Remax Türkiye’nin en başarılı isimlerinden biri olan Kadir Yıldırım vasıtasıyla tanıştım Cenk Çimen’le. Bir gün kendisini karargahta misafir etmiştim. Çok etkilendiğini belirttiği mektubu iş yerine döner dönmez kaleme almıştı. Teşekkürlerini edebi bir dille kağıda dökmüştü. Ben de mektubu 19 yıldır saklayarak o günkü anıyı ebedileştirdim.
Ankara’da çalıştığı yıllarda Otokoç Ankara’nın Genel Müdürü’ydü. Ta o zamanlardan ileride çok başarılı olacağı belliydi. Çünkü o çok farklı bir kişiliktir. Otokoç’un Söğütözü’ndeki bahçesinde o zamanlar hiç tanınmayan LÖSEV için bir panayır düzenledi. İnanılmaz ses getiren faaliyetin tüm geliri LÖSEV’e bağışlandı. LÖSEV’in günümüzdeki başarısı için belki de önemli bir ivmeydi bu faaliyet. Cenk Çimen’in ruhunda insan sevgisi ve yardımseverlik her zaman baskın olan özelliklerdir.
OTOMOTİVİN DİREKSİYONUNDA
Cenk Çimen, Türkiye’nin otomotiv ihracatının yüzde ellisini sağlayan Koç Holding’in, Türkiye’de altmış yılı aşkın bir süredir otomotiv sanayinin öncüsü olduğunu dile getirmekte ve üniversiteden mezun olduktan sonra girdiği Koç Grubu’nda müthiş bir sinerji yaratmaktadır.
Otomobil, Cenk Bey’in hayalini süsleyen bir alandı. Ama o hep hayallerinin ötesine giderek yaratıcı zekasıyla yeniliklerin öncüsü oldu. İlk olarak Nasoto’da Taunus otomobillerinin satışı ile başladı profesyonel hayata. İnsan ilişkileri, iletişimi ve sosyalliği mükemmel olan Cenk Bey, mühendis kökenli olmasına rağmen bayilerle çalışma ve görüşmelerinden büyük keyif aldı.
Yüzünde her zaman dürüstlük görüntüsü parıldayan Cenk Çimen, parayla pulla hiç işi olmayan, kendisini mesleğine adamış bir yöneticidir. Adeta nesli tükenen kelaynak kuşları gibidir. Ankara Otokoç Genel Müdürlüğünü 3 yıl yaptıktan sonra bıraktığı güzel izlerle başkentten ayrılan Çimen’in gidişiyle bir süre kendimi yalnız hissetmiştim. Kendisinden yoğun pozitif elektrik aldığım Cenk Çimen, enerji yayan, yapıcı, birleştirici, çok özel bir insandır.
DENEYİMLERİNİ AKTARIR
Müthiş bir vizyona sahip olan Cenk Çimen, iki hamle sonrasını tahmin etme özelliğiyle dünya otomotiv pazarında büyümenin Asya’dan ve gelişmekte olan ülkelerden geleceğini öngörmüştür.
Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Endüstri Mühendisi olarak mezun oldu. Stanford Üniversitesi ve Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi’nde Yönetici Geliştirme sertifika programlarına katılan Çimen, 31 yaşında genel müdürlük koltuğuna oturmuş ve o günden beri başarı merdivenlerini basamak basamak çıkmıştır.
Eğitime ve sürekli gelişime önem veren Cenk Bey, insanların kendisine yatırım yapmasına her zaman dikkat çeker. Yaptığı her işi daima tam olarak, kusursuz yapan ve üniversitelerde gençlere deneyimlerini anlatmak için zaman zaman konuşma gerçekleştiren Çimen, “Ne yaparsanız yapın, mutlaka en iyisini yapın” demektedir.
Çok hızlı hareket edip, işlerin bekletilmesini sevmez Cenk Bey. İnanılmaz detaycıdır. Başarının her zaman detaylarda gizli olduğuna inanır. Ekip çalışmasına ve arkadaşlarının fikirlerine çok önem verir.
Yıllardır bırakmadığı sporu ve deniz ürünlerine olan ilgisi genç kalmasını ve her zaman fit olmasını sağlamıştır Cenk Bey’in. Hayat üçgenini iş, ev, spor olarak tanımlayan Çimen haftada 4 -5 kez spor yapar. Zarif eşi Melda Narmanlı Çimen, uzun yıllar Maison Française dergisinin genel yayın yönetmenliği görevini yürüttü. Cenk Bey’in Ankara’da görev yaptığı yıllarda Melda Hanım da dergi çalışmalarını Ankara’da gerçekleştirdi. Çok özel yeteneklere sahip olan Melda Hanım oğulları Kaan’ı çok güzel yetiştirdi.
Koç Holding A.Ş. Otomotiv Grubu Başkanı olan Cenk Çimen, kendi yaşam kalitesindeki titizliği işine yansıtan, sektördeki sürekli gelişmenin ve öncülüğün sürdürülmesi için zaman mefhumu tanımadan çalışmaktadır. Hem şahsının, hem de şirketinin sayısız ödüller almasında bu özelliğinin çok büyük payı vardır. Sosyal sorumluk projelerinde de öncülüğü kimseye kaptırmaz. İnandığı her konuya yüreğiyle katılır.
Hiçbir miras doğruluk kadar zengin değildir. İyi pazarlar.
Son Yorumlar