0Yorum

Mahallemizin Şövalyesi

 

 

         Ankara’nın en tanınmış ve işlek caddelerinden birisi Arjantin Caddesi’dir. Güzel mekanlarıyla ilgi çeken cadde her zaman cıvıl cıvıldır. Caddeden yokuş aşağıya doğru yürümek çok kolaydır ancak yokuş yukarıya doğru tırmanırsanız zirveye gelmeden önce yorulur, mola vermek ihtiyacını hissedebilirsiniz. Yokuşun sonuna doğru mis gibi kokan kahve aromaları burnunuzda yer edince beyniniz ayaklarınıza emir verir ve sizi o şık mekana doğru yönlendirir. Kapısında “Keyif Shop” yazan dükkan emsallerine ancak Paris’te ya da New York’ta rastlanabilen şıklıkta ve gerçekten keyif veren tarzdadır. Sizi girişte karşılayan güzel, genç ve sevecen iki bayan vardır. Öznur Erman ve Derya Döner, Oğul Beyin insalara mutluluk dağıtan melekleri gibidirler.

         Oğul Türkkan 1967-1974 yılları arasında Fransa’nın Grenoble şehrinde yaşamış, öğreniminin bir bölümünü Fransa’da tamamlamıştır. Ankara’ya döndükten sonra ODTÜ Makine Mühendisliği bölümünü bitirmiş daha sonra da Hacettepe Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olmuştur. Ama o da benim gibi sevdiği işi yaptığı için çok mutlu olanlardan birisi. Zaten bizim gibi düşünen Ankaralı’lar teşvik ettik onu mahallemizde salyangoz satmaya! Amatör ruhun verdiği tatminden başka bir getirisi olmayan işi yaptığı için alkışlamaya! Çünkü hep anlattık; “Paris’te nefis bir gurme dükkanını gezdim, Londra’daki Harrods mağazasının alt katı gibi bir yer Ankara’da olsa ne güzel olur” dedik. O da hepimizi ortak paydada buluşturdu ve keyifli Ankaralı’lara tam bir keyif mekanı açtı. Yıllarca mücadele verdi ama amatör ruhunun ateşini söndüremedi kimse. Hasretini çektiğimiz, yurt dışında gıpta ederek gezdiğimiz mekanlardan alasını yaptı.

FRANSA’DAN ÖZEL NİŞAN

         Oğul Beyin mekanı küçük ama dünyası büyük. Ankara’nın lezzet sembolü olmuş bir yer. Ufacık bir alanda dünyanın en lezzetli ürünleri boy gösteriyor. Yaşantısının önemli bir bölümünü yurt içi ve yurt dışı seminerlerde geçiren, gastronomi konularında herkesi aydınlatan Oğul Bey ile karşılaştığınızda sohbetinden büyük keyif alacaksınız. Beluga havyarı hakkında mı bilgi almak istiyorsunuz ya da güzel bir kaz ciğeri mi arıyorsunuz veya memleketinizdeki arazinizde üzüm yetiştirmeye mi niyetlisiniz? Emin olun işini gücünü bırakır size yardımcı olmaya çalışır. Tanıdığım günden beri yüzünün bir gün ekşidiğini, şevkinin azaldığını görmedim üstelik her geçen yıl heyecanının artığını farkediyorum.

         Fransa devletinin en önemli nişanı sayılan “Legion d’Honneur”u almaya layık görülen Oğul Bey ile aynı mahallede olduğumuz için büyük gurur duyuyoruz, çünkü artık mahallemizde Bordeaux, Jurade de St. Emillion bölgesinin bir şövalyesi bulunmaktadır. AB’ye girme çabalarımızın sürdüğü bu günlerde Fransa’nın önemini kavrayan ülkemiz için de Oğul Beye verilen nişan çok manidardır.

         Sabah Gazetesinin “KareAS” seçiminde de yiyecek içecek jüri üyeliği yapan Türkkan, çeşitli dergilerde de gurme yazıları yazmaktadır. Yiyecek içecek sektörüne dolayısıyla da Türk turizmine önemli katkıları olmuştur.

         Bir çoğumuz tutkularımızı izlemekten ve istediğimiz işleri yapmaktan korkarız. Çünkü bu risk almayı ve başarısızlığa dayanabilmeyi gerektirir. Ama bütün kalbimizle tutkumuzun izinden gitmek, aslında kendi başına bir başarıdır. En büyük yanlış hiç denememektir. Girişimciliğin sihirli ve gizli bir yanı yoktur. Kalıtımsal bir yetenek de değildir. O öğrenilecek bir disiplindir. Mükemmelliği başaranlar beyinlerinin en becerikli kısımlarına ulaşarak, ondan yararlanmada usta olanlardır, onları diğerlerinden farklı kılan da budur.

Girişimde bulunmaktan hiç kimse korkmamalı, şuna emin olun ki açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez. İyi pazarlar.

 

Yorum Yazın