0Yorum

İşlerini Özveriyle Yapanlar

Baba, bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı uyandığında tüm haftanın yorgunluğunu çıkarmak için eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını düşündü. Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz vermişti ve bu hafta sonu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı. Oğluna, “Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim,” dedi. Sonra düşündü, “Oh be kurtuldum, en iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez. Aradan 10 dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi ve “Baba haritayı düzelttim, artık sinemaya gidebiliriz,” dedi. Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de halen hayretler içindeydi ve bunu nasıl yaptığını sordu. Çocuk, “Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı, insanı düzelttiğim zaman, dünya kendiliğinden düzelmişti…” dedi.

Coşkun Aral, gazeteciliğin en önemli amaçlarından biri olan insanlık yararına hizmetlerde bulunmak için ömrünü adamış, çok değerli bir gazetecidir.

Gezginlik özelliğini sadece yiyip içmek, dolaşmak değil, her olayın bilimsel araştırmasını da yaparak gerçekleştiren Aral’la geçtiğimiz haftalarda Trilye’de uzun uzun sohbet etme olanağı buldum. Deniz ürünlerine oldukça meraklı olan Coşkun Bey, Ankara’da karşılaştığı deniz ürünlerini tadarken hayretini gizleyemedi. Türk mutfağının otantik yapısının korunarak ufak tefek dokunuşlarla dünyadaki tüm insanların damak tatlarına çok güzel hitap edeceğini söyledi.

DENİZ MAHSULLÜ PERDE PİLAVI

Siirt doğumlu olan Coşkun Aral, Anadolu’yu karış karış gezmiş. Ama öyle boş boş gezmemiş. Her olayın ardındaki neden sonuç ilişkisini araştırmış. İskilip dolmasını bir anlatışı var, hemen masadan kalkıp Çorum’a gidesim geldi. Yemeğin kaç derecede piştiğini, kapağı açılıp buhar çıkmaya başlayınca tencereye etkisini yani kısacası yemeğin fizik, kimya ve matematik üçlüsü olmadan olmayacağını o kadar güzel ve doğru anlattı ki! Bazen aynı dili konuştuğum insanlarla sohbet fırsatım olunca büyük keyif alıyorum. Siirt’in perde pilavını çok sevdiğini söyleyen Aral’a “Bu ünlü pilavı deniz mahsullü yaparak farklı bir yorum kattık,” deyince çok sevindi, ben de kendisinin bir dahaki gelişinde mutlaka hazırlayacağımı söyledim.

DÜNYACA ÜNLÜ

Coşkun Aral’ın gazetecilik yaşamı Siirt’te Mücadele Gazetesi’nde başladı. Daha sonra Türkiye’deki çeşitli gazetelerle ve dünyadaki farklı dergi ve televizyonlarla devam etti. Doktor olmak isteyen Coşkun Bey’in gönlünün bir köşesinde gazeteci olma arzusu saklı duruyordu. İzleri takip eden ve iz bırakan bir insan olmak onun vazgeçilmez prensiplerinden biri oldu. İlk fotoğraf makinesiyle kuzeninin sayesinde tanıştı ve “Fotoğraf çekmek neden benim mesleğim olmasın” dedi.

Birkaç milyonluk fotoğraf arşivi ve 3 bin saatin üzerinde belgesel arşivi bulunan Coşkun Aral; çok çalışkan, cesur ve mücadeleci birisi. Basın fotoğrafçılığı mesleğine 1974 yılında Günaydın ve Gün gazetelerinde başlayan Aral, 2 yıl sonra Ekonomi ve Politika gazetesinde devam etti.

1977 yılında İstanbul Taksim’de meydana gelen ‘Kanlı 1 Mayıs’ olaylarında çektiği fotoğrafları Sipa Press aracılığıyla tüm dünyada yayınlandı. Time, Newsweek gibi ünlü dergilerde yer aldı bu fotoğraflar. Üç yıl sonra ilk kez Sipa Press Ajansı adına Türkiye dışında görevlere gitti. Milliyet, Hürriyet gazeteleri ve Türk Haberler Ajansı ile çalıştı.

İLKLERDE İMZASI VAR

Coşkun Aral, pek çok ilke imza attı. 14 Ekim 1980 günü kaçırılan bir uçakta dünyada ilk kez hava korsanlarıyla bir röportaj gerçekleştirerek Türk ve Dünya basınına adını yazdırdı. Türkiye’de ve dünyada çeşitli ödüller aldı.

Lübnan, İran, Irak, Afganistan, Kuzey İrlanda, Çad ve Uzak Doğu’da meydana gelen savaşları görüntüledi.

1986 yılında fotoğraf sanatçılığı dışında 32. Gün adına başlattığı savaş TV muhabirliği asıl mesleği ile birlikte “Haberci” adlı televizyon haber belgeseli yapımcılığını da sürdürmeye başladı.

Çektiği savaş fotoğrafları Paris’te FNAC’da ve New York’ta Time Life Galerisi’nde sergilendi. Ara Güler ile birlikte Danimarka ve Finlandiya’da bir sergi açtı. Almanya’nın Düsseldorf kentinde yabancılar kültür merkezinde “Savaş ve İnsan” konulu bir sergi hazırladı. National Geographic’in ünlü fotoğrafçıları Reza Deghati ve Yan Morvan’ın da bulunduğu dört savaş fotoğrafçısı ile birlikte hazırladığı “Galile’de Barış” adlı savaş fotoğraf albümü Edition de Minuit tarafından yayınlandı. Lübnan savaşını konu alan bu kitap daha sonra Almanya ve Cezayir’de basıldı. Yine New York’ta Pantheon Yayınevi tarafından son dönemin en iyi 31 fotoğraf sanatçısını içeren War Torn kitabında yer aldı. Amerika Birleşik Devletleri’nde 1995 yılında Fielding Worldwide Yayınevi tarafından biri “Savaş Tehlikeli Işık” diğeri “Dünyanın En Tehlikeli Yerleri” adlı iki kitabı yayınlandı.

Yapım ve yönetimini üstlendiği “Haberci” programı Türkiye dışında uluslararası TV kanallarında da yayınlanmaktadır. Sayısız fotoğraf albümü olan Coşkun Aral çok çalışkan ve dürüst kişiliğiyle halka mal olmuş bir insandır.

Savaş ortamlarında insan beyninin ürettiği maddenin etkisiyle insanın her türlü vahşeti yapabileceğini, savaşta tanık olduğu olaylardan yararlanarak röportajlarında anlatmaktadır.

İnternette yayınlanan sahte savaş fotoğrafları ile ilgili zaman zaman yorumlar yapan Aral, “Her şeyi bilin ama bir şeyi çok iyi bilin” diyerek hangi işi yaparsanız yapın en iyisini yapın diye belirtir ve insanların uzmanlığı olduğu alanlarda en iyiyi yapmalarını salık verir.

Yaser Arafat ile dostluklarından, Yaşar Kemal ile yaptığı son röportaja kadar yakın tarihe ışık tutan pek çok deneyimi var Aral’ın. Afganistan savaşında 4 gün komada kalıp ölüm kalım mücadelesi veren Coşkun Aral, hayatını mücadele ederek ve tehlikeli alanlarda çalışarak geçirmiş. Liberya’daki en korkunç savaşı bile görmüş. Onun için barışa çok önem veriyor. Cehaletin her zaman insanları kötü alanlara ittiğini, barışı korumak için tüm insanlığın seferber olması gerektiğini anlatmaktadır.

Ömrünü dünyayı dolaşarak kimsenin cesaret edemeyeceği yerlere gidip ölümle burun buruna yaşayarak, bizlere gerçek bilgiler aktarmak için hayatını tehlikeye atarak geçiren özverili gazeteci, yetenekli bir fotoğraf sanatçısıdır Coşkun Aral. Yaptığı her işi kaliteli yapar. Ama tanıdığım günden beri mütevazılığı hiç değişmemiştir.

“İçinden gelmeyenlere, dışarıdan verilen öğüdün faydası yoktur” demiş Mevlana. İyi pazarlar.

Yorum Yazın