0Yorum

İleriyi Gören Değerlerimiz

1903 yılında bir banka müdürü, önüne gelen kredi taleplerini inceliyordu. Kredinin istenme sebebini okuyunca yüzünü buruşturdu ve üzerine “Reddedildi” mührünü vurdu.

Kredi talebinin geri çevrildiğini duyan Henry Ford, derhal müdürün yanına çıkarak “Nasıl böyle büyük bir projeyi geri çevirebilirsiniz?” diye sordu.

Banka müdürü kendinden emin bir şekilde “Otomobil geçici bir moda olabilir. Bu tarz geçici işlerle uğraşacak vaktim yok” dedi.

Bu sözler üzerine Henry Ford odayı terk ederken şunları söyledi: “Bir gün yollarda at arabaları kalmayacak, tüm ulaşım otomobille sağlanacak.”

Henry Ford başarıya ulaşana kadar çok büyük sıkıntılar çekti, her şeye yeni baştan başlamak zorunda kaldı.

Karşısına çıkan sayısız engele rağmen, vizyonunun genişliği ve ona ulaşma arzusu sayesinde otomotiv sektörünün kurucusu ve bir numaralı ismi olmayı başardı.

Ali Dermancı, Ankara’nın bağrından çıkmış, geniş bir vizyona sahip, çok özel bir iş adamıdır.

Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olan Ali Bey, eczacılık konusunda Türkiye’nin en köklü, en tanınan ailesinin bir ferdidir. Dedesi tam 70 yıl önce Derman Eczanesi’ni kurmuştur. Silahlı Kuvvetlerden Eczacı Albay olarak emekli olan Nazmi Dermancı’ya askerlik döneminde Kerkük, Yemen gibi yerlerde görev yaptığında hastalara, yaralılara derman dağıttığı için Soyadı Kanunu çıkınca, mesleğinden ötürü “Dermancı” soyadı verilmiş.

Annesinin babası ise Amasya’da Merkez Eczanesi’ni aynı yılda açmış. Amasya’nın ilk eczane sahibi olan dedesi daha sonra Ankara’da eczane işine devam etmiş ve ünlü Hacettepe Eczanesi’ni faaliyete geçirmiş.

O yıllarda eczanelere ruhsat vermek için belli bir nüfus gerekiyordu. Çok farklı bir meslekti eczacılık. Eczacılar reçete hazırlardı. Derdine derman oldukları hastalar çok fazlaydı. Son yıllarda konsept biraz değişti ise de hizmet konusu insan sağlığı olunca yerini her zaman koruyor.

ÜLKE SAVUNMASI ÖNEMLİ

İnsanların dertlerine derman olma arzusu ile ilaç imalatına yönlenen Ali Dermancı kendine olan özgüveni, iki hamle sonrasını görme özelliği ve çalışkanlığına olan güveniyle sektör değiştirmiş, 1992 yılında savunma sanayi saflarına geçmiştir.

Son zamanlarda ülkemizde yaşanan terör olayları, coğrafyamızda yaşanan hadiseler, savunma sanayinin önemini anlatmaya yeter. Ülkemizin bulunduğu stratejik konum Ali Bey’in kurduğu işin ne denli önemli olduğunu ifade ediyor. Konu ülke savunması ise gerisi teferruattır. Ülkemizin en önemli kurumlarından olan Türk Silahlı Kuvvetleri ülkeye yönelik her türlü tehditte çok önemli kabiliyete ve donanıma haizdir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücü dost olmayanlara caydırıcılık, milletimiz için güvence oluşturmaktadır.

Ali Dermancı, Silahlı Kuvvetler ve Emniyet Teşkilatı’nın sürekli güçlü olması için ar-ge çalışmaları yapmakta, yenilikleri ülkemize getirmekte, gücümüze güç katmak için Elsint Savunma şirketiyle gece gündüz çalışmaktadır. Yeni ve yepyeni savunma ürünlerini ve teknolojilerini Türkiye’ye kazandırmak ve oluşacak gereksinimleri her zaman karşılayabilecek konumda olma yönündedir.

İLKELİ İŞ ADAMI

İlkeli ve sürdürülebilir üstünlükler sağlayan bir şirketin sahibi olan Dermancı’nın amacı sektörde ve hizmet verdiği alanlarda ülkemizde en iyi, uluslararası alanlarda örnek bir şirket olmaktır.

Savunma fuarlarında kurduğu standlar, sergilediği ürünler yabancı devlet adamlarının bile ilgi odağı olmaktadır. İleri teknolojiyi çok yakından takip eden Ali Bey her zaman dünya ile entegre olmuştur. Elektronikte her dakika gerçekleşen buluşları takip etmek için zamanla yarışır olmak gerekir. Dünyadaki tüm yeni teknolojik gelişmeleri, ürünlerine ve hizmetlerine yansıtan Dermancı, yüksek kalite anlayışı ve verimli çalışmayı her zaman ön planda tutmayı başarmıştır.

HAYAT KURTARAN ÜRÜNLER

Elsint firmasının portföyündeki hayatı kolaylaştıran ürünlerin benim askeri öğrencilik yıllarımda olmasını çok isterdim. Bizim zamanımızda Ankara çok soğuk olurdu. Balgat ve Dikmen sırtlarında yaptığımız intikallerde mataradan döktüğümüz su toprağa düşene kadar donardı. Kuşlar bile soğuktan ölürdü. Kaldırımlardaki buzlarda kayarak kafayı kolu kırmadan hafta sonu izninden dönmek maharet isterdi. Hele Harbiye’nin yaz aylarındaki Menteş kampı eğitimleri… Tam bir hayatta kalma mücadelesi gibiydi.

Acil durumlarda hipotermi tedavisi yapan taşınabilir ısıtma cihazı ve uzun intikallerde susuz arazide su imkanı yaratan cihaz inanılmaz yararlı buluşlardır. Belki bir zamanlar hayallerimizde dolaşırdı bu güzellikler. Deniz suyunu ve kirli suyu düşük enerji ile içilebilir duruma getirebilmek gerçekten hayat kurtarmaktır. Dünyaca ünlü firmaların Türkiye temsilciklerini de yürüten Ali Bey, ordumuzun gücüne güç katan savunma araçlarının temininde güven veren dik duruşu, ülke sevgisiyle dolu yüreği ile çok takdir ettiğim girişimci, cesareti olan bir iş adamıdır.

YAŞAM GUSTOSU FARKLI

Deniz ürünlerine ve balığa çok ilgili olan Ali Bey, iyi bir aile babasıdır. Kendisinin en yakın destekçisi zarif eşi Yasemin Hanım’dır. Çok çalışkan ve yurt dışında eğitim alan çocukları Ömer ve Enver de efendilikleri, dürüstlükleri ve başarılı öğrenim hayatları işe şimdiden gelecek vaat etmektedirler.

Sohbeti, mütevazılığı ve yaşam gustosu ile uzun yıllardır gıpta ettiğim Ali Dermancı ile ne kadar övünsek azdır. Çünkü o kendisini ülkesinin varlığına adamış, Ankara’nın nadide bir değeridir.

Başarı, parmaklar arasından kayan ince kum veya fıçıdan süzülen su gibidir. Onu tutmak isteyen gece gündüz çabalar. Yaşamın en muhteşem mutluluğu ise insanın sevdiği bir şeye inanabilmesidir. İyi pazarlar.

Yorum Yazın