Atlar kendi aralarında sınıflara ayrılabilen ender canlılardandır. Genellikle üç kategoride incelenir.
Birinci gruptakiler dolap beygirleridir. Gözlerinde at gözlükleri, boyunlarındaki çanla bir kuyunun etrafında bir yere gittiklerini varsayarak duranlardandır. Boyunlarındaki çanın ahenkli tatlı sesi, sanki bir yere gidiyormuşçasına onları oyalar. Bu gruptakilere bilgi, gelecek, fayda, uzlaşma ve gelişme adına hiçbir şey öğretemezsiniz. Bu değerleri enjektörle damardan vermeyi deneseniz bile başarısız olursunuz. Komplikasyon yapıp geri atarlar. Toplumun fanatiği bu kesimden çıkar.
Sütçü beygiri grubuna girenler kendilerine öğretilen bir hat üzerindeki kapılara eksiksizce uğrar, yeni öğretilenleri de aksamadan belleklerine kaydederler. Tıpkı derinlemesine bilgi sahibi olmadan her konuda tartışmaya giren, ikna olmamak için direnen insanlar gibi. Toplumun kalabalık grubu bu kişilerden oluşur.
Son grupta yarış atları vardır. Kendilerine yüklenen farklı olma misyonunu taşımanın sorumluluğunu da hissederek önlerine parkurlar, manialar, hedefler, ulaşmak istedikleri amaçları koyarlar. Atlamak ve başarmak isterler. Çünkü hedefe çok az kala güçlerini tüketip çatlayabilirler. Kıskanılmalarına rağmen herkes tarafından izlenir ve üstlerine oynanır yarış atlarının.
Bilgi, gelecek, uzlaşma, fayda ve gelişme adına ne varsa hep vitrinde bakışlar altında izlenen, küçük yaşlardan itibaren başkalarınca örnek gösterilen bu farklı misyondaki insanlar toplumda önder kimliğindeki liderler rolünü üstlendiklerinde başkalarının da aynı değerleri paylaşması için mücadele verirler.
Şadi Türk, Ankara’nın bağrından çıkan, vizyonuyla, çalışkanlığıyla, duruşuyla gıpta edilen değerli bir iş insanıdır.
Kamuda çalışan işçi bir babanın ve ev hanımı bir annenin beş çocuğundan ikincisidir Şadi Türk. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra kamuda çalışma arzusu, birdenbire özel sektöre yöneliverir Şadi Bey’in. Türkiye’nin en ücra köşesi Hakkari ve çevresindeki enerji nakil hatlarının şantiye şefliği ile başlar ilk heyecanlı çalışmasına. Beş yıl zorluklarla geçen zaman ve anılarla dolu deneyimler şirketinin ana iş kolunu şekillendirir.
AMATÖR RUHLA HOBİLER
İş hayatını, OSB’de yaptığı toplantılarını, ARGE çalışmalarını, projelerini sanki özel hayatının birer hobisiymiş gibi gören Şadi Türk’ün yüreği hizmet aşkıyla kavrulmaktadır.
İşini ve çalışmayı çok seven Şadi Bey, 1985 yılında Ostim’de Şa-Ra adı altında enerji sektöründe imalat yapmaya başlar. Hızla gelişen firma 1990 yılında Polatlı’da yeni bir fabrika ile büyümeyi sürdürür.
Turizmden enerjiye ve inşaata kadar pek çok alanda faaliyet gösteren firmalardan oluşan Şa-Ra Grup’un patronu olan Şadi Türk, son derece mütevazı bir insandır. Hani cevizin kabuğunu kırmadan içini de kabuk zannedersiniz ya, işte o cinsten. Sohbet ettiğiniz ve iştigal ettiği işlerle ilgili konular hakkında bilgi almak istediğiniz zaman dev bir holding çıkacaktır karşınıza. Grubun bünyesinde binlerce kişiye istihdam sağlar.
EĞİTİME ÖNEM VERİR
Organize Sanayi Bölgesi’nde Başkent OSB Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu yaptırıp, Hacettepe Üniversitesi ile irtibata geçen Şadi Bey, eğitime çok önem verir. Kalemi de oldukça güçlü olan Şadi Bey’in zaman zaman sosyal medya hesaplarında önemli konulara dikkat çekip çok değerli bilgiler aktardığını yakinen izlemekteyim.
Çok okuyan, çok çalışan Şadi Bey, özel hayatına ayıracak fazla zaman bulamaz. Firmasının her yıl Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer almasının tesadüf olmadığını, “Büyük emeklerin karşısında her yıl yerimizi koruyoruz” diyerek ifade etmektedir Türk. Şa-Ra’yı da tanımlarken “Çalışmanın, üretmenin, büyük bir sevgi ile bağlı olduğum ülkeme yararlı olmanın, sevginin ve emeğin adıdır” demektedir. Cumhuriyet’in başkenti Ankara’yı sanayi ve üretimin de başkenti yapmak için OSB Başkanı olduğu günden beri canla başla çalışmaktadır Şadi Bey.
Yoğun iş temposu, gökyüzünde seyahatlerle geçen zamanlar ve bazen de fırsat buldukça Trilye’de iş yemeklerinde deniz ürünlerine, özellikle kırlangıç balığı buğulamaya olan ilgisi, sosyal kişiliği ile Şadi Bey’i uzun yıllardır tanıyorum. Akıl teri ve alın teri ile emek veren işçilere karşı pozitif yaklaşımlarıyla da çok seviliyor Şadi Türk.
OSB’nin başarısını uluslararası boyutlara taşıdı Şadi Bey. Zaman zaman OSB’yi gezmeye gelen yabancı ülke konuklarına ev sahipliği yapmaktadır. Kendi firması Şa-Ra Grubu zaten uzun yıllardır sektörel etkinlikleri ile Asya, Avrupa ve Orta Doğu’da çok iyi tanınmaktadır. Yaptığı tüm işlerde kaliteye verdikleri önemden dolayı yabancıların gözde firmaları arasında olmayı başarmışlardır. Afrika’dan Avrupa’ya pek çok ülkeye ihracat yapan grup ülkemizin gurur kaynağıdır.
SAVUNMA SANAYİİNİN BELKEMİĞİ
Ankara’da konuşlanan ülkemizin dev savunma kuruluşlarına da yedek parça yönünden destek veren OSB, çok önemli hizmetlere imza atmaktadır. Aselsan, Havelsan gibi kuruluşlara malzeme imal edip ülke savunmasına da katkısı olan Başkent Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Şadi Türk, teknolojik ve katma değeri yüksek ürünlere ağırlık verilmesini, pahada ağır kiloda hafif, bilime dayanan üretimin Türkiye’ye çıta atlatacağını her fırsatta üreticilerin beynine yerleştirmeye, gençlere hedef göstermeye çalışmaktadır. Başkent Organize Sanayi’nin de hızla kalkınma ivmesi yakaladığını büyük bir mutlulukla izlemekteyim.
“En iyi nasıl olunur”a kafa yorup hep zirvede kalmayı başaran Şadi Türk, sosyal sorumluluk projelerinde de her zaman ön saflarda yer alır. Öncü kuvvet gibi ekonomide, sanayide yenilikler peşinde koşar. Vizyonuyla hep farkındalık yaratır. Hem kendisinin, hem ülkemizin yolunun açık olmasını temenni ediyoruz. Üretimden doğan sevinç, mutluluk hormonlarımızı tetikliyor. İnsanlara istihdam sağlamak çok kutsal bir iş. Binlerce kişinin mutluluğunda pay sahibi olan Şadi Türk başkentimizin gerçek değerlerindendir. Yolu hep açık olsun.
Dün yaptığınız şey size hala çok iyi görünüyorsa bugün yeterli değilsiniz demektir. İyi pazarlar.
Not: Havaların çok sıcak olduğu bu günlerde sokaklardaki can dostlarımıza bir kap su ve mama koymak, onlar için hayat kurtarıcı olacaktır.
Son Yorumlar