0Yorum

Fark Yaratanlar

Emekli olmadan önce de, şu andaki yeni işimle yaşantımı sürdürürken ekonomi ile her zaman yakından ilgilenmekteyim. Devlette çalıştığım yıllarda savunduğum görüşlerimi, müteşebbis olduktan sonra da sürdürmekteyim. Ülkelerin ekonomik yönden güçlenmesi sermaye piyasasının güçlenmesi ile doğru orantılıdır. Özel sektörde girişimcilik deneyimi olmamış, memleket kurtarmaya çalışan, politikaya atılan emekli asker ve bürokratlara hep derim ki “Siz hiç hayatınız boyunca KDV ödediniz mi? Muhtasar nedir bilir misiniz? Hiç cebinizden personel maaşı, SSK primi, geçici vergi, işletme yeri kirası ödediniz mi? Eğer bunları yapmadıysanız, işiniz çok zor. Devletin imkanlarıyla terfi etmeye benzemez bu işler!”

Mehmet Şimşek, neo-liberal ve monetarizm kuramlarını savunan, yani piyasayı özel girişimin yönetmesi gerektiğini söyleyen idealist bir insandır. Önerdiği sosyal güvenlik reformu ve hukuk reformu gibi programlarla ülkeye sermaye girişiminde oldukça başarılı olmuştur. Rekabeti artırmak için iş gücü piyasasına esneklik kazandırılması, istihdam üzerindeki vergiler, esnek çalışabilme koşulları, kayıt dışı ekonominin azaltılması, vergi reformundaki cesur adımlar gibi konuların ortak bileşeni rekabetçi bir piyasa ve verimli bir ekonomi olarak ortaya koyduğu program onun bu işi bildiğini ve başaracağına olan inancımızı göstermektedir.

2002 yılının şubat ayında henüz Trilye’yi yeni açmıştık. Bir haftalık restorandı Trilye. Bir gün öğle yemeğine genç bir beyefendi arkadaşlarıyla gelmişti. Salondaki yuvarlak masada toplantı havasında yemek yiyorlardı. İşine odaklı bir yapısı olan genç insan, İngiltere’deki Merrill Lynch firmasında ekonomist ve stratejist olarak çalışan ve aynı kurumun Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesi Makroekonomik Araştırmalar Bölüm Başkanlığı görevini yürüten Mehmet Şimşek’ti. Ekonomiyi ve borsayı takip için her sabah CNBC-E kanalına bağlanıp Londra’dan yorumlar yapan Mehmet Bey’i sürekli izliyordum. Saf ve temiz yüzü doğru bir insan olduğunu anlamaya yetiyor, yorumları hep doğru çıkıyordu. Bana da güven veriyordu. Türkiye’ye sık sık gelmeye başlayan Şimşek, Trilye’ye Londra’dan rezervasyon yaptırıyordu. Biz de çok gururlanıyorduk “Londra’dan rezervasyon alıyoruz” diye. Yeni açılan bir restoran için oldukça önemliydi. Türkiye’de yeni iş yeri açana maalesef herkes köstek olur. Sermayeniz yoksa yandınız. Vadeli mal alamazsınız, devletin kurumları yokuş yapar. Elinizden tutmazlar. Bankalar pos cihazını bağlamakta güçlük çıkarırlar. Mehmet Bey her geldiğinde hesabı kendisi öder ve American Express kartını kullanırdı. Fakat o kartı tanıyan pos cihazını veren banka bize güçlük çıkartıyordu. Biz de her seferinde Mehmet Bey’e karşı mahcup oluyorduk. Diğer kartını uzatıyordu. Yeni bir işletme olduğumuzu anladığı ve bizdeki çalışma azmini keşfettiği için de destek oluyordu adeta. Geçen hafta pazar günü Gama Holding Endüstri Tesisleri Yönetim Kurulu Başkanı değerli dostum Engin İnanç ve zarif eşi Şule Hanım’la restoranda oturuyorduk. Onlar da benim gibi konuklarını bekliyordu. Engin Bey, “Kim gelecek?” diye sorunca “Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Lüksemburg Maliye Bakanı Luc Frieden” diye cevap verdim. Engin Bey, “Süreyya, Mehmet Bey çok başarılı bir Maliye Bakanı” dedi. Türkiye’yi dünyaya tanıtan dev bir firmanın patronunun ağzından duyduğum bu söz benim yıllardır gıpta ile baktığım kişi ile ilgili yazıyı kaleme almama neden oldu. 1967 yılında Batman Arıca’da doğan Mehmet Şimşek, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Yüksek lisansını İngiltere’de University of Exeter’da tamamladıktan sonra, Amerika, Türkiye ve İngiltere’de önemli görevlerde bulundu. Mayıs ayında Mardin’e yaptığımız seyahatte bölgeyi gezerken otobüste bulunan Türkiye’nin çok önemli isimleri ile birlikte Mehmet Bey’in doğduğu beldeden geçtik. Sanıyorum benim gibi herkes “Helal olsun Anadolu’nun bağrından çıkan temiz yürekli çalışkan insana” diye düşündü. İngiltere’de önemli bir görevdeyken “Memleketimin bana ihtiyacı var, dönmeliyim” diye karar veren, tek kalemle her şeye çizik atıp çarığını giyen ve ülkesinin kalkınması için gece gündüz çalışan Mehmet Şimşek ile gurur duyuyoruz. Eskisi gibi Trilye’de yemek yemeye vakit bulamayan Şimşek’i, tüm mesaisini ülkenin kalkınmasına harcadığından, şimdi çok yakın olmamıza rağmen sık sık görememekten şikayetçi değiliz. Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez.

Yorum Yazın