0Yorum

Doğa Aşığı Özel Yetenekler

Avrupa’nın ünlü sanat merkezlerinden birinde gezen çocuğun biri, vitrinde çok hoş bir tablo görür. Tablo bedeli oldukça pahalıdır. Çocuk bu tabloyu bir sonraki sene abisinin doğum günü için almayı düşünür ve bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile mağazaya gider.

Şanslıdır, tablo hala satılmamıştır. İçeri girer ve tabloyu bir süre yakından izledikten sonra, resmi yapan sanatçıyı bulur ve “Ağabeyimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum, tüm param da bu kadar” der.

Ressam bir süre düşündükten sonra resmi paketler ve satar. Çocuk paketini alır ve teşekkür ederek çıkar. Mağazada ressam arkadaşları vardır ve şaşkın şaşkın sorarlar:

“Sen ne yaptın? O resmin değeri milyonlar ederdi. Neden bu kadar az bir rakama sattın?”

Ressam cevap verir:

“Evet ben bu resme milyonlarını verecek pek çok insan bulabilirdim ancak tüm servetini bu resme verecek kaç kişi bulabilirdim?”

Seher Amiklioğlu, Ankara’da uzun yıllar Maliye Meslek Lisesi Müdürlüğü görevinde bulunmuş çok değerli bir eğitimcidir. Zaman zaman eşi eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ateş Amiklioğlu, oğlu Anıl ve kızı Ebru ile birlikte Trilye’ye gelir. Ne zaman restorana girse bazı masalardan koşarak yanına gelip elini öpen öğrencileri ile karşılaşır ve duygusal anlar yaşar. Gazi Üniversitesi mezunu Seher Hanım, Maliye Bakanlığı’nda da danışmanlık yapmıştır. Çok iyi derecede Almanca bilen Amiklioğlu, mütercim tercümanlık gibi görevlerde de bulunmuştur.

Seher Amiklioğlu, servetini verenler olsa da asla tablolarını satmayan, kendi el emeğiyle yaptığı çok özel koleksiyona sahip, müstesna bir ressamdır. Yurt dışı seyahatlerimde çok beğendiğim tablolarla zaman zaman karşılaşıyorum. Moskova ve St. Petersburg’da beğendiğim bir iki güzel tabloyu nakliye nedeniyle satın almaktan vazgeçip çok üzülmüştüm. Beğendiklerimin daha güzelini bir daha göremem diye hayıflanmıştım. Ta ki Seher Hanım’ın evinde kendi göz nuru, yetenekli parmaklarının hükmettiği fırçasıyla yaptığı yağlı boya eserleri görünceye kadar. Demek ki güzelden de güzeller varmış.

Seher Amiklioğlu, sayısız sergi açmış, sergilerin masrafını kendi cebinden karşılamış fakat tüm gelirlerini kimsesiz çocuklara, muhtaç insanlara bağışlamıştır. Yardım etmek, onun sanatçı ruhunun derinliklerine yerleşmiş bir olgudur.

DOĞAL PERSPEKTİF

Çok değerli ressamların kendisinde gördüğü çok önemli bir yetenek, tablolarında doğal perspektif oluşumudur. Tablolarını tek tek hayranlıkla izledim ama temayı oluşturan tüm canlı objeler hangi yöne gitsem bana bakıyorlardı. Neredeyse benimle konuşmak istiyorlardı.

Manzara, doğa, İstanbul Boğazı, atlar, saymakla bitiremeyeceğim bir ömür emek verilmiş eselerden canlılık fışkırıyor. Hepsi birbirinden güzel ve gizemli. Gizemleri çözmek için Seher Hanım’ın danışmanlığına ihtiyacınız olacaktır.

AÇELYA ÇİÇEĞİ

Seher Amiklioğlu’nun tablolarında hissedeceğiniz doğa sevgisi yaşantısının parçası olmuş. 1985 yılında İzmir’de Büyük Efes Oteli’nde bir açelya çiçeği görür, çiçeğin rengi ve canlılığı onu çok etkiler. Bunu fark eden otelin genel müdürü Ankara’ya kargoyla çiçeği gönderir. Seher Hanım çiçeği görünce çok sevinir ancak çiçek ölmek üzeredir, tek bir yaprağı kalmış, kurumuştur. Çiçeğin karşısına geçen Seher Hanım, “Açelyam, benim güzel çiçeğim ne olur ölme, bir kez daha canlan, benim için lütfen…” der. Çiçeğin saksısına su döküp sevdikten sonra adeta canlı birisiyle konuşurcasına “İyi geceler” diye ekler. Ertesi sabah ne görsün, çiçek açmış, canlanmış, adeta gözlerinin içine bakıyor.

Sanat doğada saklıdır ve onu ortaya çıkarana aittir. Sanatçı eserlerine sevgi kattıkça her zaman güzellikler yaratır. Çünkü sevginin dili yoktur, çiçekler de, sağır ve dilsizler de anlar. Sevgi her zaman kolların açık duruşudur, sevgi için kollarınızı kaparsanız, kendiniz dışında tutacak hiçbir şey kalmadığını görürsünüz.

Yorum Yazın