0Yorum

Devler Ligindeki Ankaralılar

          1694-1778 yılları arasında yaşayan Fransız yazar Voltaire, zaman konusunu şöyle yorumluyor:

         “Zaman, tasavvurumuzdaki projelerin gerçekleştirilmesi için yeterli değildir. Bekleyen biri için ondan daha yavaş, hoşlanan biri için de ondan çabuk bir şey yoktur. Büyüklüğü ile sonsuzluğa kadar uzanır, küçüklüğü ile sonsuz parçalara bölünebilir. Herkes onu ihmal eder; herkes onun kaybolmasından üzüntü duyar. Gelecek nesillere aktarılmaya layık olmayan ne varsa onları karanlıklara gömer ve gerçekten büyük olan hareketleri de yaşatır.”

         İnsanın en kıymetli hazinesi zamandır. Bu kıymetli hazineyi doğru değerlendirip, hiçbir parçasını israf etmeden genç yaşta büyük başarılara imza atan Müjdat Uslu inanılmazları gerçekleştirmiştir.

KARANLIKTAN AYDINLIĞA JENERATÖR

         Trilye’yi ilk kurduğum zamanlarda bütçem jeneratör almaya yeterli değildi. Hep birkaç ay sonraya erteliyordum. İçim içimi de kemiriyordu. Çok sevdiğimiz bir müşterimizin ailesiyle akşamüzeri balık yemek için yola çıktığı bir gün ışıkların söndüğünü fark edince şoförüne “Hadi bugün balık yemeyelim, Trilye’de jeneratör yok, karanlıkta balık pişiremezler” deyip rotayı bir kebap dükkanına çevirdiğini daha sonra şoför arkadaş bize anlatınca çok üzüldüğüm o günü asla unutamadım. Akabinde hemen öncelikli alım kararı vererek büyük bir jeneratörün sahibi olmuştuk.

         O zamanlar Ankara’da sık sık elektrikler kesiliyordu. Özellikle bu kesintilerde hastanelerde ameliyat sırasındaki hastaların, jeneratörsüz restoranlardaki yiyeceklerin durumunu düşünmek, insan aklına bile getirmek istemiyor.

         Dünyamızı aydınlatan jeneratörler konusunda çok büyük hamleler yapan Müjdat Uslu, takım çalışmasına çok önem verir. İş hayatının en önemli özelliklerinden biri olduğunu vurgular. Tüm dünyada kabul edilmiş standartlara uygun ürün kalitesiyle ve zamanında yaptığı teslimatlarla müşterileri hep kalbinden fetheder.

         Kararlı tutumu ve iradesiyle dünyadaki jeneratör devleri arasında ilk 10’a girmeyi başaran Genpower Ankara’nın gurur kaynağıdır.

         Geçen hafta dünya devi el yapımı Alman Wiesmann arabalarının yöneticileriyle Türkiye distribütörlük anlaşmasını kutlamak için Trilye’ye gelen Müjdat Bey’in mütevazılığı, bu kadar büyük işler başarmasına rağmen özünden hiçbir şey kaybetmeyişi kendisinde herkes tarafından hayranlık uyandırmaktadır.

         Çin, Singapur, Almanya, İran’da jeneratör fabrikaları bulunan Genpower, 7 kıtada 100 ülkeye ihracat yapmaktadır. 22 ülkede dağıtım ve satış ağına sahip olan firma Afrika’dan Orta Doğu’ya, Türki Cumhuriyetlerine kadar pek çok ülkede varlığını göstermektedir. Güçlü yatırımlar ve sağlam adımlarla “bir dünya markası” olma amacına doğru ilerleyen firma “çevreye saygı” prensibinden asla taviz vermiyor. Dünyanın ciddiyetle üzerinde durduğu minimum yakıt sarfiyatı, düşük gürültü ve emisyon ilkeleriyle çalışmalarını sürdüren Genpower’ın Yönetim Kurulu Başkanı Uslu, “Bir Türk firması olarak imza attığımız başarılarla ülkemizi temsil etmeye, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında gerçekleştirdiğimiz güçlü yatırımlarla ülke ekonomisine katkıda bulunmaya ve yeni istihdam alanları yaratmaya devam edeceğiz” diyerek geleceğe büyük umutlarla bakmaktadır.

         2000 yılından itibaren, önce müşteri memnuniyeti ilkesi, satış ve satış sonrası hizmet kalitesi ve dürüstlükten ödün vermeyen çizgisinde kararlı yürüyüşü kısa sürede Uslu’yu hem yurt içinde hem de yurt dışında çok özel bir konuma getirmiştir. Yükseldikçe mütevazılaşan Müjdat Bey, LÖSEV’den, okulların çim biçme makinelerine, camilere jeneratör bağışına kadar sosyal sorumluluk projelerine de önem vermekte, topluma yararlı olmaktadır.

         Bundan 20-30 yıl sonra yaptıklarınıza değil yapamadıklarınıza üzüleceksiniz. Dolayısıyla halatları çözün ve limandan uzaklara yelken açın. Rüzgarı yakalayın, araştırın, düşleyin, keşfedin. Yapabileceğiniz kadar söz verin ve sonra verdiğiniz sözden daha fazlasını yapın. Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık tavuktur. Doğru yolda bile olsanız, eğer oturuyorsanız sizi ezip geçerler.

         Eğer son birkaç yılda önemli bir fikrinizi değiştirip yenisini edinmediyseniz hemen nabzınızı kontrol edin, ölmüş olabilirsiniz! İyi pazarlar.

Yorum Yazın