0Yorum

Bağlar Yetim Kaldı

Ağustos ayının sonlarına doğru sardalyeler iyice yağlanır. Mangalın sönen ateşine asma yaprakları yetişir. İkilinin uyumu ünlü ‘Asma Yaprağında Sardalye’ tarifini yaratmıştır. Bağ bozumu zamanı bu muhteşem ikili çok yakışır birbirine. O yüzden ağustos aylarını çok severim. Ama bu yıl aynı sevinci yaşayamıyorum.

Türkiye’de bağcılık ve şarapçılık sektörünün gelişmesine ömrünü harcayan Mehmet Başman sessiz sedasız aramızdan ayrıldı. Tören istemedi, kimseyi üzmek, yormak istemediğini vasiyet mektubunda yazarak sade bir şekilde ebediyete intikal etti.

1998 yılında Cumhuriyet’in 75. Yıl kutlamalarını gerçekleştirmek için Belçika’da Mons NATO Karargahı’nda kutlamaların yemek bölümünü icra ettim. 75 çeşit yemekle yabancıları büyülemiştim.

Tokat’tan topladığım narince yapraklarından yaptığım sarmadan, valizimde kuru buzla taşıdığım hamsiye, manda kaymağından ayva tatlısına, saray usulü soğanlı yumurtadan hünkar beğendiye kadar mutfağımızın güzide yemeklerini sergilemiş, çok yorulmuştum.     

Son gün BX denilen Nato subaylarının vergisiz alışveriş kantinine uğradım. Marka giysiler, peynir, şarap, viski ve puro çeşitleri çok fazlaydı. Birdenbire gözüme ‘Anatolian Wines’ köşesi ilişti. Yakut’ları, Çankaya’ları görünce çocuklar gibi sevinmiştim. Yorgunluğum bitivermişti.

DÜNYA TANIDI

Yıllar önce Endonezya’nın başkenti Cakarta’da ünlü Gran Melia Oteli’nde Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz ile mutfağımızı tanıtıyorduk. Yemeklerimizi Yakut ve Çankaya eşliğinde tadan gazetecilerden çok beğeni almıştık. Birkaç gün sonra ünlü Indonesia Tatler dergisi Genel Yayın Yönetmeni Maria Lukito yemeklerimize övgüler yağdıran sözleriyle ve “Dünyanın En İyi Şarapları Türkiye’de Yetişiyor” manşetiyle dünyanın dikkatini çekmişti.

OĞLUNUN DOĞUM GÜNÜNDEYDİ

Cumhuriyet’in kurulduğu yıllardan beri başkent Ankara’da yakın tarihe tanıklık eden Mehmet Başman şu anda Sheraton Oteli’nin bulunduğu bağlardan bir dünya markası çıkardı. Ömrünün sonuna kadar çalıştı. Sevda-Cenap And Vakfı kanalıyla reklamını istemediği ne hayırlar, ne iyilikler yaptı şu fani dünyanın insanlarına, öğrencilerine, 7’den 70’e pek çok kişiye...

Mehmet Bey en son ailesiyle, oğlu Murat Başman’ın doğum gününü Trilye’de kutladı. O imparatorluk kuran mütevazı insan Ankara’nın tüm fırtınalarında sadece birazcık sallanan, ama hiç yıkılmayan çınarıydı...

O gece, yıllardır pamuklara sararak sakladığım Kavaklıdere üretimi yarım asırlık şarabı Mehmet Bey’e hediye etmiştim. Bazen insan en değerli hazinesini bekler ona değecek birisini bulana kadar.

Bu yıl asmaların boynu bükük. Güle güle Mehmet Ağabey…

Bize mutlu anlar yaşattığın için hep yaşayacaksın.

Kurban Bayramı’nızı en içten duygularımla kutlarım. 

Yorum Yazın