0Yorum

Aşkla İşlerini Yapanlar

Aynı kalp rahatsızlığıyla aynı kaderi paylaşan iki yaşlı adam aynı odayı da paylaşıyorlardı. Tek farkı biri cam kenarında diğeri duvar dibinde yatıyordu. Cam kenarındaki yaşlı adam her gün camdan bakarak arkadaşına dışarısını anlatırdı; “Bugün deniz sakin, yine de hafif rüzgar var sanırım. Çünkü uzaktaki teknenin yelkenleri rüzgarla doluyor. Park bu sabah sakin… İki salıncak dolu, iki salıncak boş… Dün sevgililer yine geldi, aynı yere oturup konuşmaya başladılar, el ele tutuştular, ne kadar da yakışıyorlar birbirlerine. Erguvan ağaçları ne kadar güzel açmış, her yer mor bir renk almış, erik ağaçları da beyaz çiçekleriyle onlara eşlik ediyor. Denizin üzerindeki martılar bugünkü yemeklerini arıyorlar, ne güzel de dalıyorlar suya.”

Günler böyle gelip geçiyordu. Ta ki cam kenarındaki yaşlı adam kalp krizi geçirene kadar…

İşte o anda duvar kenarındaki adam düğmeye bassa kurtaracaktı arkadaşını ama şeytana uydu, bunca zamandır sadece dinleyebiliyordu artık görebilirdi de… İşte bunun için düğmeye basmadı ve hemşireyi çağırmadı. Aynı kaderi paylaştığı kişiyi ölüme gönderdi ama bunun haklı bir savunma olduğunu düşünüyordu.

Ertesi gün hastabakıcılar ölen yaşlı adamın yerine kendisini koymaya gelmişlerdi. Hemen yatağının yerini değiştirdiler. İşte o günlerdir bakmak istediği manzarayı nihayet görecekti. Başını kaldırdı ve pencereden baktı, simsiyah bir duvar vardı karşısında.

Neslihan Aktepe, istediğini görebilen, gün boyunca hep pozitif enerji yayan, kendisiyle barışık, çok değerli bir diyetisyendir.

Mesleki hayatında oldukça başarılı ve çok sosyal bir insan olan Neslihan Aktepe ile yıllardır seçkin sanat galerilerinde, sergilerde sık sık karşılaşıp sohbet etme olanağım olmuştur. Her görüştüğümde müthiş bir enerji, gelecekle ilgili güzel projeler ve kendisini sürekli yenileyen bir Neslihan Hanım.

DUYGUSAL YAPISI

Başkente ayrı bir hava katan, icraatlarıyla, insanlara ve doğaya olan sevgisiyle her zaman farklılık yaratan Neslihan Hanım, zarafeti ile birlikte duygusallığını da ön planda barındırır.

Hacettepe Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra memleketi Adana’ya dönmek istemeyip iş arayışına başlayan Aktepe, firmalara başvuruları yaparken çok sert bildiği hocası merhum Ayşe Baysal’ın kapısını çalar. Neden okulda kalıp akademik kariyer yapmadığını, mesleğinde iyi bir geleceğin kendisini beklediğini söyleyen hocasının bu kadar naif olduğunu ve bu denli kendisini sevdiğini o gün fark eder. Sohbetin sonunda Ayşe Hoca ile birlikte gözyaşlarına boğulurlar.

Okuldan çıktığında ağlaması bir türlü durmayan Neslihan Hanım, sabırsızlıkla aldığı referans mektubunu okumak için okulun merdivenlerine oturur, mektubun son cümlelerini okuyunca ağlaması hıçkırığa dönüşür. Kapı gibi referans mektubu bir ay sonra işe girmesine vesile olur.

İLAÇ FİRMASI YEMEĞİ

Dünya devi bir ilaç firmasında çalıştığı dönemde, şirketinin planladığı iş yemeğinin Trilye’de yapılacağını duyan Neslihan Hanım kuaföre gider, sonra akşamki ortama uygun aksesuar bakmak için girdiği dükkanda balıklı kolye, küpe ve broşlarla karşılaşır hemen satın alıp ambalaj yaptırmadan oracıkta üzerine takar. Kapıdan girerken karşılaştığımızda benim de dikkatimi çeken bu kıyafet, ilginin ve vizyonun ileriki yıllarda kendisini zirveye taşıyacağının habercisiydi. O günlerden belliydi kabına sığmayacağı, Ankara’nın ve Türkiye’nin en ünlü diyetisyenleri arasında anılmaya başlayacağı…

Firmasını çok iyi temsil eden, yemek ve yaşam gustosunu her zaman gıpta ile izlediğim Neslihan Hanım, ilaç firmalarında çalıştığı yıllarda her şeyin en çok olanını gördüğünü ve yaşadığını söylemektedir; çalışma, okuma, yazma, eğitim, konuşma, gezme, yeme, içme, seyahat, lüks, arkadaşlık, dostluk, para, stres…

Her şeyin zamanı olduğuna yürekten inanan Neslihan Hanım, bazı şeylere başlamak için en geç en erkendir demektedir. Diyetisyenlik zamanı geldiğinde de arkasına dönüp bakmamış, hiçbir zaman ‘keşke’leri olmamıştır. ‘Keşke’lerin insanları şeker hastası yaptığını, ‘iyi ki’lerin de her zaman mutluluk hormonu salgıladığını sohbetlerinde dile getirmektedir.

ENERJİSİ EKSİLMİYOR

Neslihan Aktepe’nin danışanları çok mutlu. Hedefledikleri sağlıklı vücuda kavuşabildiklerini söylüyorlar. Ağızdan ağıza dolaşan ünü yanında bildiklerini paylaşmaktan da son derece keyif alıyor. TV programlarında, gazetelerde sürekli yararlı bilgiler veren Neslihan Hanım’ın hızına yetişmek zor. Enerjisi hiç eksilmiyor.

Danışanlarına yazdığı diyetler hep ayakları yere basan şeyler, sıkmadan, yormadan, keyifle kilo verdiriyor. Önerdiği protein, karbonhidrat, yağ tüketim oranları ele avuca sığan, uçuk olmayan hedefler.

Yaptığı işi aşkla yapan Neslihan Aktepe, ilk günkü heyecanını hayatına entegre etmesini gerçekleştirip yoluna devam ediyor. İnsanların hayatlarına dokunuyor, bazen kilo problemlerine bazen de uzun süre yaşamlarını çekilmez hale getiren hastalıklarına çare oluyor. 

AŞK TADINDA DİYET

Altı kardeşin sıcak ilişkileriyle sıcak Adana’da çocukluğunu geçiren Neslihan Aktepe, henüz ilkokula gitmeden evde siyah beyaz televizyon olmasından dolayı çok mutlu hissettiğini anlatır. TV karşısında İstiklal Marşını söyleyip ezberleyen Aktepe’nin yüreği, ilkokul yıllarından günümüze değin ülke sevgisi ile doludur.

Güçlü kalemi ile yazdığı “Aşk Tadında Diyet” kitabı oldukça ses getiren Neslihan Aktepe, yemek yerken, kaçamak yaparken, Ramazan’da, mezuniyete hazırlanırken, gelinlik bakarken, davete giderken ve daha birçok konuda ne yapılması gerektiği ile ilgili endişelerinize, aklınıza takılan sorulara tüm samimiyeti ile yanıt veriyor.  

Neslihan Hanım, nasıl bakarsanız öyle görürsünüz felsefesine inanan, çok değerli bir diyetisyen hanımefendi. İyi ki varsınız. Enerjiniz hiç eksilmesin.

Herkesin benzer düşündüğü yerde, kimse fazla düşünmüyor demektir.

Kaplumbağaya dikkat et. Ancak kafasını çıkarıp risk aldığında ilerleyebiliyor. İyi pazarlar.

Yorum Yazın