0Yorum

Ak Partinin Gurmesi Ömer Çelik

“Gurme” ile “Gurman” Fransızcadan dilimize yerleşen iki sözcüktür. Aralarında sadece bir harf farkı vardır ama içerik olarak değişik anlamlar taşımaktadır. Gurme, lezzeti keşfetmiş, damak tadına sahip kişidir. Sadece bu kadarla kalmayıp yeme-içme konusundaki her şeyi bilen kişi demektir. Yemeğin içindeki baharatların cinslerini, kullanılan yağı ve diğer malzemeleri ayırt eder. Puronun el yapımı olup olmadığını, kaç derecedeki nemli ortamda saklandığını, içinde elyaf olup olmadığını gurmeler hemen anlayıverir. Önüne gelen salatadan limon suyunun yeni sıkılan veya konsantre olup olmadığını ya da balığın çiftlik mi, gerçek deniz balığı mı olduğunu bilir. Gurman ise biraz fazla yemek yer ve kilolarından hemen ayırt edilebilir. Gurmeler gibi seçici değildirler.

Ömer Çelik tanıdığım önemli gurmelerden birisidir. Star gazetesinde köşe yazarlığı yaptığı yıllarda Trilye’yi keşfetmişti. Meclisin en şık giyinen milletvekillerinden biri olan Ömer Bey’in milletvekili olmadan önce de ayakkabısında toz bulmak mümkün değildi. Yağmurlu bir yaz akşamında sokağımızda hafriyat vardı, her yer çamur içindeydi ama yine de kıyafetlerinin çamur olması pahasına restorana geldi. Aradan altı yıl geçti. İki dönem üst üste milletvekili seçildi. Siyaset bilimcisi olan Çelik,  Başbakanın siyasi danışmanı ve sağ kolu oldu. Ama hiç değişmedi. Siyasal Bilimi üzerine master yapan şimdi de doktora öğrencisi olan Ömer Bey’i zaman zaman hocaları da restoranda görmekte ve çok çalışkan bir öğrenci olduğunu söylemektedirler.

2003 yılının 23 Nisan günü Başbakan’ı da Trilye’ye getiren Ömer Bey yükseldikçe mütevaziliğini yitirmeyen ender insanlardan birisidir. Ne yer konusunda, ne de servis konusunda hiç kaprisi yoktur. Ama yemek konusunda çok seçici ve titizdir. Adanalı olmasına rağmen Başbakanın seçim yöresinin balığı olan hamsiye tutkunluğu yıllardır sürmektedir. Ama Ömer Bey hamsiyi her zaman tava olarak değil, kömür ızgarasında tercih eder.

GÖNLÜ ÇOK ZENGİNDİR

Ona yemek ısmarlamak çok zordur. Davetli bile olsa hemen çaktırmadan yardımcısı Kenan Erol’a mesaj çeker.  Kenan Bey derhal kasaya gelir ve hesabı öder. Masadakiler hesabın nasıl ödendiğini anlamaya çalışırlar.

EVİ KÜTÜPHANE GİBİ

Sosyal yönü çok kuvvetli ve konusunda çok dolu olan Çelik’in evini görenler Milli Kütüphane gibi olduğunu söylerler. Trilye’deki sohbetlerinde saatlerce hiç sıkılmadan onun bilgilerinden istifade edebilirsiniz. Böyle dolu, sosyal milletvekillerinin mecliste olması herkese güven veriyor.

TUZDA BALIK SİTEMİ

Geçen yıl Sabah Ankara’da haberi çıkan dünyaca ünlü Nobel adayı yazar Amos Oz’a tuzda balık yaptığımızı öğrenince sitem etmişti. “Süreyya Bey, bunca yıldır konuğunuz oluyorum ama hiç tuzda balık yiyemedik” demişti. Neyse ki geçen yıl Endonezya’ya Türk haftası amacıyla gittiğimizde sevdiği tropikal meyvelerden getirip (rambutan, papaya, starfruit ) masaya servis yaptırınca sitemini sürdürmedi.

Başarıyı ölçmek için insanın ulaştığı noktaya değil, başarmak için aştığı engellere, kat ettiği mesafelere ve yürüdüğü yollara bakmak gerekir. Eğer kendinizi geliştirmek için zamanınız varsa, bir yerlere erişmek istiyorsanız her yer yürüyüş mesafesi içindedir.

İyi pazarlar…

Yorum Yazın