0Yorum

Sıradışı Yetenekler

Bir papaz, bir sarhoş ve bir mühendis giyotinle ölüm cezasına çarptırılır. Sıra öncelikle papazdadır. İnfaz memuru papaza sorar: “İnfaz edilirken yukarı mı aşağı mı bakmak istersin?” Papaz cevap verir: “Yukarı bakmak isterim. En azından ölürken yüzüm Tanrı’ya dönük olur.” Papazın isteği yerine getirilir, giyotinin bıçağı havaya kaldırılır ve bırakılır. Bıçak tam papazın boğazına santimetreler kala duruverir. Bu, Tanrı’dan bir işaret olarak görülür ve papaz serbest bırakılır. Sıra sarhoşa gelir. Bir umutla sarhoş da yukarıya dönük olmak istediğini söyler. Aynı şekilde giyotinin bıçağı tam sarhoşun boynuna yaklaşmışken yavaşlar ve durur. Bu da Tanrı’nın bir işareti olarak kabul edilir ve sarhoş da serbest bırakılır. En son sıra mühendistedir ve o da yukarıya dönük olarak infaz edilmek istediğini belirtir. Tam bıçak havaya kalkmışken mühendis bağırır: “Durun bir dakika bıçaktaki sorunun nerede olduğunu anladım.” Hüseyin Karakullukçu geçen yıl Danıştay Başkanlığı’na atanan gerçek bir hukukçudur. Hukuk sistemindeki sorunun nerede olduğunu çok iyi algılayan, giyotin vurulması gereken yerleri çok iyi bilen değerli bir hukuk adamıdır.

ÇOCUKKEN HUKUKA İLGİ

Trilye’nin açıldığı günden bu yana müdavimi olan Hüseyin Bey, Giresun’un Görele İlçesi’ndendir. Tipik bir Karadenizli özelliği taşıdığı için balığa da oldukça meraklıdır. Henüz ortaokul sıralarında kasabadaki hakim ve savcıyı ilk kez görür, onlardan etkilenir ve mesleğe karşı ilgisi o yıllarda başlar. Yargıtay’a seçildiği zaman yıllar önce kasabalarında etkilendiği hakimlerle karşılaşınca çok mutlu olur. Başbakanlık Personel Prensipler Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı gibi önemli görevlerde de ismini duyuran ve başarılı bir bürokrat olan Karakullukçu daha sonra yüksek yargıya seçilir. İnsan özgürlüklerini çizen kuralların örf, adet, ahlak v.s gibi kurallar olduğunu ve bunların insanların birbirleriyle sulh içinde yaşaması için ilk çağlardan beri var olduğunu vurgulayan Karakullukçu, bu kuralların kendine has özgürlüklerin yaratıcısı olduğunu dile getirmektedir. Zamanında Anadolu’da da çalışan Danıştay Başkanı, Sivas İdare Mahkemesi Başkanlığı görevinde bulunmuştur. Hukuk konusunda çok derin bilgilere sahip olan Karakullukçu, sık sık hakim arkadaşlarının hata yapma hakkı ve şansı olmadığını dile getirmektedir. Cezaevlerinde hak etmediği halde haksız yere yatan insanlar bulunduğunu dile getiren yüksek yargının en tepesindeki kişi olan Hüseyin Bey, son derece dürüst, cesur ve adaletli yaklaşımlarıyla her zaman kendisine sempati duyulmasını sağlamıştır. 1973 yılında Danıştay Yardımcısı olarak göreve başlayan Karakullukçu, 1981 yılında Danıştay Tetkik Hakimi oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Hüseyin Bey, Paris Uluslararası Kamu Yönetimi Enstitüsü’nü bitirmiştir. Karakullukçu, hakimlerin vicdanı kararlarının insan hayatında çok önemli olduğunu, hakimler kendi işlerini yaparken vakıf olmadığı konularda bilirkişi kullanmaları gerektiğini ama tamamen bilirkişinin insiyatifine işi bırakmamaları, sorumluluğu üzerlerinden atmamaları ve nihai kararı kendilerinin vermeleri gerektiğini söylemektedir. Bilirkişi sadece uzmanı olduğu konuda rapor düzenlemeli ama hakimler başkasının haklarını hukuka ters gelmeyecek şekilde korumalıdır demektedir. Zaten hukukun gerçek anlamda işlemesindeki temel kural başkalarının hakkına, hukukuna saygı duyarak özgürce yaşamayı sağlamaktır.

HER ZAMAN MÜTEVAZI

“Büyüdükçe küçülmek insanı yüceltir” sözünü sık kullanan Karakullukçu’yu Trilye’nin açıldığı ilk günlerden beri tanırım, aynı sevecenlik, aynı samimiyet, aynı mütevazılık devam etmektedir. Davranışları son derece samimi ve içtendir. Eşini trafik kazasında kaybettikten sonra bir daha evlenmeyen Hüseyin Bey, Danıştay Başkanlığı görevine başlar başlamaz Danıştay’ı halkla kucaklaştırmıştır. Karizmatik, şık giyimli, sıra dışı bir halk adamı olan Karakullukçu oldukça romantiktir. Şiir dinler, duyguları kabarınca şiir yazar, şiir okur, çok duygusaldır. Bekar olmaktan şikayetçi olmadığını dile getiren yakışıklı başkan oldukça genç görünümdedir. Kendisine iyi bakan, sağlığına dikkat eden, balığı sofrasından eksik etmeyen Hüseyin Bey, Danıştay Başkanı olduktan sonra da yine spor kıyafetle dolaşmayı ve halka daha yakın olmayı tercih etmektedir. Hukukun bütün dallarına ilgi duyan, muazzam bir hukuk bilgisine sahip olan Hüseyin Bey, “idare yargısı” görevinde uzmanlaşmıştır. Çok sayıda kanun, mevzuatın değişime ihtiyacı olduğunu vurgulayan başkan, hukukun da kendisini yenilemesi gerektiğine inanıyor. Kuraldan ziyade uygulamanın çok önemli olduğunu dile getiren Karakullukçu, hakimlerin özgür olmalarını, kimseden emir almamaları gerektiğini ve kendilerini çağın gereksinimlerine göre son derece iyi yetiştirmelerini sağlamalarını söylemektedir. Hakim kişisel düşüncelerini yargılama safhasında hiç işin içine sokmamalı, ayakları üzerinde dik durmalı, adil ve tarafsız olmalı, kuralcılıktan çok uygulamacı olmalı, kendilerine mutlaka çeki düzen vermeli diye belirtmektedir. Hukukun engin bilgileriyle donatılmış, yükseldikçe mütevazılığı artmış, değerli hukuk insanı Hüseyin Karakullukçu “Hukuk ve adalet herkese lazımdır” sözünü hiç ağzından düşürmemektedir. Bütün büyük başarılar, küçük bir cesaret kıvılcımı ve kararlılıkla başarılmıştır. Başarınızın büyüklüğünü, inancınızın büyüklüğü belirler. Tüm annelerin Anneler Günü’nü kutlarız.

Yorum Yazın