0Yorum

Liderlik Yetenek İster

Ünlü aktör Arnold Schwarzenegger’in sinema dünyasındaki ilk girişimini belki hatırlarsınız: Stay hungry (aç kal). Hiç de ümit vermeyen bu girişimin konuşmasındaki Avusturya aksanı ve sahip olduğu savsak bir dev cüssesi de onun sinema izleyicileri tarafından çabucak benimsenebileceği izlenimini uyandırmaktan epeyce uzaktı. 1976 yılında bir lokantada Steve Chandler’la röportaj amacıyla buluştuğunda bir Allahın kulu onu tanımıyordu. “Vücut geliştirme sporunu bıraktığınıza göre bundan sonra ne yapacaksınız?” diye sorulduğunda, sıradan bir hafta sonu tatili planından söz edermişçesine sakindi: “Holywood’un gişe rekorları kıran, gelmiş geçmiş en büyük yıldızı olacağım.” Şişkin adaleli, dev cüsseli bir adamın daha sonra ince ve esnek vücutlu Arnold Schwarzenegger’e dönüşebileceğini, böyle bir hedefi akla yakın bulmuş görünmeye çalışıyordu Steve. “Nasıl başaracaksınız?” sorusuna: “Vücut geliştirme sporu sırasında izlediğim yöntemle” diye açıklama gereğini duydu Arnold. “İnsanların yapması gereken şey, ne olmak istediğinize ilişkin bir vizyon yaratmak ve sanki o görüntü daha şimdiden bir gerçekmiş gibi o resme uygun yaşamaktır.” Burak Küntay, gelecekte yaratmak istediği vizyonu henüz öğrencilik yıllarında yakalamış, yaşamla barışık, olduğu gibi görünen, çok sevecen bir insandır. Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu Başkanlığı ve Amerikan Araştırmaları Merkezi Bölüm Başkanlığı görevlerini yürüten Yrd. Doç. Dr. Burak Küntay, liderlik kavramı ile ilgili pek çok araştırmalar yapmaktadır. Liderliğin doğuştan gelen bir yetenek olduğu görüşünün tam tersine, bireylerin kendilerini geliştirebileceğine, bir toplumun sosyal, siyasi ve ekonomik durumunun bilgi, strateji ve organize bir sistemle değişebileceğine inanan Küntay öğrencilik yıllarında ABD’de yaşadığı deneyimlerini aktarmaktadır.

İLGİNÇ ÖĞRENCİLİK YILLARI

Burak Küntay lisans eğitimini Florida Atlantik Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi okuyarak tamamlamış yine aynı üniversitede Uluslararası İlişkiler ve Orta Doğu üzerine yüksek lisans yapmıştır. Daha sonra İstanbul’da Yeditepe Üniversitesi’nin Uluslararası İlişkiler doktora programına başlamış ve çalışmalarında Amerikan İç Politikası, Amerikan Dış Politikası, Türk-Amerikan İlişkileri ve Orta Doğu Politikalarına odaklanmıştır. ABD tarihinde, Öğrenci Derneği Başkanı seçilen ilk Türk’tür. Bulunduğu üniversitenin Öğrenci Hükümeti Senatörü ve Mali İşler Komitesi Başkanlığı görevlerinde bulunmuş olması, Florida Atlantik Üniversitesi tarafından üç kez “Yılın En Başarılı Lideri” seçilmesi, “Öğrenci Hükümeti Üstün Başarı Ödülü”nü kazanması bizi çok gururlandırmaktadır. ABD Senatörü Bill Nelson’ın yanında staj yaptıktan sonra çalışmalarını, Orta Doğu Uzmanı ve CNN Yorumcusu Dr. Walid Phares’in yanında sürdürmesi gibi kariyerine artı katan çalışmaları olmuştur. İdealist bir insan olan ve hedeflediği başarılara henüz öğrencilik yıllarında odaklanan Küntay, 2000 yılında Güney Florida İnsan Hakları Derneği, 2002’de Florida Geleceğin Politikacıları ve Liderleri Birliği ile Florida Türk Federasyonu Başkanı olmuştur. Deniz ürünlerine oldukça düşkün olan Burak Bey, emek sonucu elde edilen lezzetlerin de her zaman hakkını veren bir yapıdadır. Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarından bazılarında yönetim kurulu üyelikleri görevlerinde de bulunan Küntay, Siyaset Okulu 1, Siyaset Okulu 2, Hükümet ve Liderlik Okulu Düşünce Grubu, Türkiye’nin Sorunlarına Çözüm ve Öneriler, Yeni Bakış Açıları ve Perspektifleri, Global Liderlik Forumu - Dış Politikaya Genel Bakış kitaplarının editörlüğünü yapmıştır. Major Shift isimli kitabın yazarı olan Küntay, Washington D.C.’de bulunan FDD (Foundation for Defense of Democracies) isimli think tank kuruluşunda analist olarak görev almıştır. Genç yaşta ve kısa sürede büyük başarılar yakalayan Burak Küntay, özel yaşamında son derece esprili, sevecen bir tavır içindedir. Ele geçirmek istediği hedeflerine odaklanmış, sürekli bir çalışma içerisinde hem öğrencilerine hem de ülkesine yararlı katkılarda bulunmak için çaba sarf etmektedir. Yaşamda tüm gerçekler üç adımda gelirler: Önce alay edilir. İkinci olarak şiddetle karşı çıkılır. Son olarak, “Zaten belli olan bir şey” denir ve kabul edilir.

Yorum Yazın