0Yorum

Enerji Dolu Yetenekler

Baba – oğul, göl kenarına gelince, oltayı göle atıp otele döndüler. Bir saat sonra oltaya balık takılıp takılmadığını görmek için göle gittikleri vakit, dört beş balığın takıldığını gördüler. Çocuk, “ Ben balıkların oltaya takılacaklarını biliyordum” dedi. Babası sordu: “Nereden biliyordun?”

“Dua ettim de onun için” dedi çocuk. Oltayı yeniden hazırladılar ve yemek için otele gittiler. Yemekten sonra göle gittikleri vakit yine birkaç balığın yakalandığını gördüler. Çocuk, “Böyle olacağını biliyordum” dedi. Babası sordu: “Nereden biliyordun?”

Çocuk, “Dua ettim de onun için” dedi. Baba – oğul, oltayı tekrar göle attı ve otele geri döndüler. Yatmadan önce göle gidip oltaya baktıkları vakit bu defa bir tek balığın bile oltaya takılmadığını gördüler. Çocuk “Ben oltaya balık gelmeyeceğini biliyordum” dedi. Babası sordu: “Nereden biliyordun?”

Çocuk, “Dua etmedim de onun için” dedi. Babasının niye dua etmediğini sorması üzerine de çocuk şu cevabı verdi: “Oltaya yem takmadığımı hatırladım da onun için.”

Sabah Ankara’da yıllarca ilgi ile izlediğimiz “Oltamıza Takılanlar” köşesinin mimarı ve yazarı Şebnem Bursalı çok çalışkan ve yetenekli bir gazetecidir. Onun unutulmayan köşesinde oltaya takılanları sürekli takip ederdim. Çok emek harcardı. Hakkını verirdi ve sonunda güzel şeyler çıkarırdı.

Yeni Asır Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni ve Yeni Asır Yayın Grubunun Başkanı olan Şebnem Bursalı, aynı gazetenin uzun yıllar Ankara temsilciliğini yaptı. Bir ulusal gazetenin Ankara temsilciliği çok önemli bir makamdır. Bu makamı hakkıyla temsil eden ve bir ilk gerçekleştirip Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği unvanını kazanan ilk bayan oldu Bursalı. Soyadına aldanıp da Bursalı olduğunu zannetmeyin, Aydınlı’dır Şebnem Hanım.

İnsanların yaşadığı her an bir fotoğrafa benzer, daha önce hiç bakmadığınız ve bir daha asla göremeyeceğiniz. Şebnem Bursalı Ankara’da hepimize öyle güzel bir fotoğraf bıraktı ki onu sürekli görüyor ve hissediyoruz. Bulduğu her fırsatta kısa sürelerle de olsa Ankara’ya gelen, Trilye’ye uğrayan Bursalı, tanıdığım en vefalı insanlardandır.

Dünyada en sevdiğim yerlerden birisi Portofino’dur. Aşkların, romantizmin, deniz mahsullerinin ve hayatta yaşanılacak güzelliklerin cennetidir. 2009 yılında “Trilye’nin Balık Sevdası” kitabımı henüz bitirmiştim. Biraz dinlenmeye gereksinimim vardı. Şebnem Hanım’a imzalı bir kitap göndermiştim. Henüz kitapevlerine dağıtılmamıştı. Portofino’da deniz mahsullü makarnamı yerken İzmir’den Kılıç Holding İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Sinan Kızıltan aradı, “Süreyya Ağabey hayırlı olsun kitabınız, sektörün gerçekten ihtiyacı vardı böyle bir esere, sizi kutluyorum, arkadaşlar sabahtan beri beni arıyorlar kitabı nereden temin edebiliriz diye” dedi. Arkasından bir sürü İzmirli dostum aradı. Şok olmuştum. Meğer Şebnem Hanım, benim kitabımı alır almaz tam sayfa haber yapmış ilk pazar günü.

Genç, güzel ve başarılı bir gazeteci olan Şebnem Hanım, TRT HD’deki “Balık Ankara’da Yenir” programının başarılı, titiz program yapımcısı ve yönetmeni Sibel Urgancıoğlu’nun da Basın Yayın Yüksekokulu’ndan sınıf arkadaşı. Tesadüf değil zirveye oynamaları. Üstelik Şebnem Hanım da gazeteciliğe TRT’de başlamış. İşinde son derece disiplinli, hata kabul etmeyen bir yönetici Şebnem Bursalı.

Medyanın sarışın güzeli Şebnem Bursalı, sektördeki erkek tekelini de kırıp ilklere imza attı. Kalbinin hala Ankara’da kaldığını ama denizi de çok sevdiğini bildiğim Bursalı, kendisini ziyaret eden, özleyen tüm dostlarına inanılmaz bir misafirperverlik yapmaktadır.

İnsanların kimlikleri güç ve makam sırasında ortaya çıkar. Tanıdığım günden beri çizgisini hiç değiştirmeyen, mütevazılığını hiç bozmayan Bursalı bazı insanlar gibi rüzgarın yönünü değiştiremeyince yelkenlerini ona göre ayarlayanlardan değil, inançları ve doğruları üzerinde yürüyen bir isimdir. Zaman zaman rüzgara karşı gitmesini, kişiliğinden ödün vermez hırçınlığını en iyi bilenlerdenim. O nedenle insanların onunla ilgili izlenimleri hep olumludur. Zaten iyi bir izlenim bırakmak için kimsenin ikinci şansı yoktur.

Medya içinde Şebnem Hanım’ın bireysel performans farklılıkları hissedilir bir şekilde görünmektedir. Bilgi ve becerisini kullanmadaki farklılık onu özel kılmaktadır. Uzun saatler boyunca çok sıkı çalışmasına imkan veren enerjisi, yaptığı işe tutkusu ile birleşince mükemmellik ortaya çıkmaktadır.

Şebnem Hanım’la tanıştığım zaman bir hayli oldu, aynı dönemde tanıştıklarımın çoğunu unutmuşken, birkaç 10 yıl geçse de asla hatırımdan silinmeyecek bir isim.

İşine aşık, tatil nedir bilmeden, mesai kavramı tanımayan Şebnem Bursalı sürekli güncel kalmakta ve herkesin kendisine gıpta ile bakmasını sağlamaktadır. Kendisiyle barışık bir yapısı vardır. Elbette bu başarıların kayda değer bir bedeli vardır.

Başarı ve mutluluk birbirine akraba iki sözcüktür. Başarı, istediğini elde etmektir, mutluluk ise elde ettiğini sevmek. İyi pazarlar.

Yorum Yazın