0Yorum

En İyiye Erişenler

        Çanakkale’deki evimizin bahçesinde dut ağaçları vardı, haziran ayında bol meyve veren ağaçların üzerine çıkıp, 3-4 kişi gerdiğimiz çarşaflara düşmesi için silkelerdik. Dut ağacının yapraklarının ipek böceği yetiştiriciliğinde ne kadar önemli olduğunu bilirim. Kozaları hayal meyal hatırlıyorum. Ama kozalarla ilgili küçükken anlatılan kelebek öyküsünü hiç unutamam.

         Bir gün kozada küçük bir delik belirir; bir adam oturup saatler boyunca kelebeğin bedenini bu küçük delikten çıkarmak için harcadığı çabayı izler. Ardından sanki ilerlemek için çaba harcamaktan vazgeçmiş gibi gelir ona. Sanki elinden gelen her şeyi yapmış ve artık yapabileceği bir şey kalmamış gibidir.

         Böylece adam, kelebeğe yardım etmeye karar verir; eline küçük bir makas alıp kozadaki deliği büyütmeye başlar. Bunun üzerine kelebek kolayca çıkıverir.

         Fakat bedeni kuru ve küçücük kanatları buruş buruş olur. Adam izlemeye devam eder çünkü her an kelebeğin kanatlarının açılıp genişleyebileceğini ve bedenini taşıyacak kadar güçleneceğini umar.

         Ama bunlardan hiçbiri olmaz! Kelebek hayatının geri kalanını kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirir. Ne kadar denese de asla uçamaz.

         Adamın iyi niyeti ve yardımseverliği ile anlayamadığı şey, kozanın kısıtlayıcılığının ve buna karşılık kelebeğin daracık bir delikten çıkmak için göstermesi gereken çabanın, yaradanın kelebeğin bedenindeki sıvıyı onun kanatlarına göndermek ve bu sayede de kozanın kısıtlayıcılığından kurtulduğu anda uçmasını sağlamak için seçtiği yoldur.

         Yaşamı boyunca insanlığa hizmet etmek için büyük çabalar sarf eden çok değerli bilim adamı Prof. Dr. Uğur Erdener ile uzun yıllardır tanışırım. Duruşu, sadeliği, mütevazılığı ile onu tanıyan, tanımayan herkesin gıpta ile baktığını hep yakından izlemekteyim.

         1977 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra ihtisasını Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalında tamamlayan Erdener, 2001 yılında profesör olmuştur. 60’ın üzerinde yerli ve yabancı bilimsel yayını ve bu yayınlarla ilgili aldığı 100’ü aşkın atıfı bulunan Uğur Bey, yaptığı her işte “Ne yaparsan yap, en iyisini yap” mantığıyla hareket etmekte ve bütün çalışmalarını zirveye taşımaktadır.

         Hacettepe Üniversitesi’nin döner sermayesini olağanüstü büyüklüğe eriştirmiş, sürecin başında yaşanan iki ekonomik krize rağmen fırtınalı denizlerde gemisine dalgaları değdirmeden limana ulaşmayı başarmış kaptanlar gibi cesaretle atılımlarına devam etmektedir.

KOLTUKLARDA SAYISIZ KARPUZLAR

         2007 yılından itibaren Türkiye’nin ve dünyanın gurur kaynaklarından biri haline gelmiş Hacettepe Üniversitesi’nin Rektörlüğünü yürüten Erdener, bu dönemde üniversitenin hak ettiği konumunu tekrar sağlamayı başarmıştır. Uluslararası Okçuluk Federasyonu Başkanlığı (FITA), Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanlığı (TMOK), Uluslararası Olimpiyat Komitesi Üyeliği (IOC) görevlerini de yürütmektedir.

         Yoğun iş temposundan fırsat buldukça Trilye’ye balık yemeğe gelen Erdener spora çok düşkündür.

         Türk sporunun yükselmesinde demagojiden uzak, donanımlı, çeneden çok icraat yapan, uluslararası alanda birçok görevi üstlenip benimseyen, koltuklarında bu kadar çok karpuzu başarıyla taşıyan Erdener gibi insanlara ihtiyaç var.

         Türkiye’nin en önemli göz hastalıkları otoritelerinden biri olan Prof. Dr. Uğur Erdener, bilim, spor ve sosyal hayatı nasıl birlikte yürütebileceğini dikte ettirircesine el attığı tüm alanlarda başarılarına başarı katarak yoluna devam etmektedir. Mükemmel bir eserin ortaya çıkışında rastlantıya yer yoktur.

         Başarıyı ölçmek için bir insanın ulaştığı noktaya değil, başarmak için aştığı engellere bakılması gerekir.

         Enerjinizin nelere muktedir olduğunu kavrarsanız, başarı sizi izlemeye başlar. İyi pazarlar.

Yorum Yazın