0Yorum

Yaz Aylarında Balık

Yunanistan’da olimpiyatların yapıldığı 2004 yılı temmuz ayında Çanakkale’ye annemi ziyarete gitmiştim. Dünyanın neresinde olursam olayım eğer deniz kıyısında bir yerdeysem, en büyük hobim yataktan kalkar kalkmaz doğruca balık haline gidip teknelerin getirdiği balıkların açık arttırmasını izlemek. Çanakkale’nin ilk ışıkları yanarken almıştım soluğu balıkhanede. Aslında biliyordum balık yasağı olduğunu. Ama yine de keyifçiler olta ile bir şeyler yakalamıştır diye düşündüm. Gördüğüm manzara bana “Keşke” dedirtti. Genelde yaptığım işlerde verdiğim kararlarda hep “İyi ki yapmışım” ibaresini kullanmayı severim ama bu kez kötü bir şeyle karşılaştım. İki tır dolusu taze balık gece yüklenmiş, Yunanistan’a gidiyordu. Aynı eylem ve yakın boylamda iki ülkeyiz. Onlarda da balık yasağı ve balıkların yumurtlama dönemleri aynı tarihlerde. Peki niye bizde böyle oluyordu?

Ülkemizde balık fiyatlarının pahalı olmasının en büyük nedeni sularımızda balığın az olmasıdır. Burnumuzun dibindeki bir komşu ülke yasaklara uyarken biz uymadık yıllarca, zamansız ve usulsüz avlandık. Dünyanın sonu mu, her şey bitti mi? Hayır, en geç en erkendir diyerek bundan sonra kurallara uymak bizim denizlerimizi yine akvaryum yapabilir. Tabii ki sanayi atıklarının, gemilerin, hiçbirimizin denizleri kirletmemesi de gerekiyor.

GERÇEKÇİ OLALIM

Yaz mevsiminin başlamasıyla sahillerde lokanta avına çıkan yemek yazarlarına da çok önemli görevler düşüyor. Taze ahtapot, taze kalamar, taze karides bulamadım diye restoranları fırçalamaktan, yerden yere vurmaktan alıkoyamıyorlar kendilerini. Halbuki bu çeşitlerde avlanma yasağı var yaz aylarında. Dondurulmuş olması gayet normal. Elbette lezzeti tazeninkine oranla daha düşüktür. Yılda iki ay bu ürünlerin tazesinde diretmemek önümüzdeki yıllarda daha bol ve daha ucuza tüketmek anlamına geliyor.

 NE YİYELİM?

Balık ve deniz ürünleri yaz aylarının vazgeçilmez en hafif yiyeceğidir. En basitinden en karmaşığına, en ucuzundan en pahalısına kadar çok geniş bir yelpaze içerisinde rengarenk bir çeşitlilik içerir. Besin değeri çok yüksek olan deniz ürünleri, içerdikleri protein, vitamin ve minerallerin yanı sıra sindirime elverişli olmaları nedeniyle insanlara büyük bir beslenme avantajı sağlar. Karpuzun bile glisemik endeksinin yüksek çıktığı, bir dilimden fazlasının önerilmediği hesaba katılırsa salata ve balık yaz aylarının gözdesi olmaya devam edecektir.

Olta ile yakalanmış balıkların fiyatı bu aylarda yüksek oluyor. Keyfin bedeli olmaz diyenler için adres belli. Ama ithal balıklara ve çiftlik balıklarına sıcak bakmakta yarar var. Halibut, somon, cod (morina) gibi balıklar dünya damaklarında genel kabul görmüşlerdir. Denizlerimizdeki balıkların üremesi, çoğalması ve bekası açısından da iki ay dişimizi sıkmanın büyük yararı olur. Çipura ve levrek gibi çiftlik balıkları da büyük kurtarıcı. Onlar olmasa gerçek deniz balıklarını astronomik fiyatlara yiyebiliriz. Avrupa’nın pek çok ülkesinde ve Japonya’da Türkiye’den giden çiftlik balıkları büyük rağbet görüyor.

Ben denizlerimizden umudu asla yitirmedim. Tek yönlü caddede iki tarafı da kontrol edecek kadar kötümser olmadım hiç. Bardakta bir papatya bile olsa, gözümün önünde daima güzel şeyler görmek istedim, yakın bir gelecekte de denizlerimizin akvaryum olacağına inancımı yitirmedim. Haftaya kadar umudunuz hiç eksilmesin.

Yorum Yazın