0Yorum

Uskumrunun Rağbet Görmeyen Kardeşi

Sabahları can dostum Tontik’le uzun yürüyüşlere çıkıyoruz. Şanslıyım parklarla dolu bölgede ve hayvanlara duyarlı insanların olduğu bir semtte yaşıyorum. Sıcak yaz aylarında pek çok apartmanın önünde, taksi duraklarında doğadaki diğer canlıların varlığını sürdürebilmesine yardımcı olan hayvanseverler kaplara su, kuru mama, kuş yemi ve ekmek gibi yiyecekler koyuyorlar. İki hafta önce kuşların yoğun olarak bulunduğuna ve kendilerine ikram edilen yemleri keyifle yediklerine büyük bir mutlulukla tanık oldum. Tontik ile yanlarına yaklaşınca bizi potansiyel tehlike görüp havalandılar ve ağaca kondular. Bu arada yerde iki adet kırçıllı çok güzel görünümlü tüy vardı, eğildim ve elimle ütüler gibi yapıp cebime koydum. Ne yapacağımı tahmin ettiniz. Bu güzel güvercin tüylerinden çapari yapılır ve kolyoz balığı çok güzel yakalanır.

AYNI YERDE GEZİNİR

Henüz gün doğmadan güneş dağların arasından ışıklarını göndermeye başlayınca kolyozun en iyi av vaktidir. Herkes evinde uyurken 1-2 saat içinde balığınızı yakalayıp eve dönebilirsiniz. Güvercin tüylerinden hazırlamış olduğunuz çapariyi sabah uykusundaki sakin denize bırakıverin. Eğer balığın yerini bulduysanız kaç kulaç olduğunu hemen ölçün. Hep aynı derinlikte ve bölgede sürüler halinde dolaşır kolyoz balığı. Çapari ile yakalanması çok zevklidir. Balık yakalananınca diğer balıkların tersine denizin yukarısına doğru çıkar. 20 adet bile yakalasanız misinada ağırlık hissetmezsiniz. Bir ara da boşluk hissedersiniz, bu durum sizi aldatmasın, balıklar kaçtı diye üzülmeyin.

USKUMRUDAN FARKI

Uskumruya nazaran daha tombuldur. Gözleri ve ağzı daha büyüktür. Sırtında yeşil ve mavi renkte birbirine paralel hareler bulunur. Kolyozda bir yüzme kesesi vardır. En önemli özelliği de uskumru kadar lezzetli olamayışıdır. O nedenle de uskumru kadar rağbet görmez. Uskumruya göre rengi daha yeşilimsidir. Alt yüzgeçleri de daha kalın ve geniştir. Alınmasın ama uskumru gibi güzel göz, küçük ağız ve endamlı bir vücuda sahip değildir! Eski Yunanlılar ve Romalılar da kolyozu çok iyi bildikleri halde fazla ilgi göstermezler. Başarısız Latin şiirlerinin yazıldığı kâğıtlar, balıkları sarmaları için balıkçılara gönderildiğinden olsa gerek Catullus ve Martialis şiirlerinin kolyoz sarmak için kullanıldığını söyler.

GÜNDÜZ TUTULUR

Kolyoz, yumurtalı ve yağlı olduğu zaman geceki ışığa gelmez; onun için 20 Nisan tarihinden Mayıs sonuna kadar sadece gündüzleri tutulur. Mayıs ayından sonra ışık yakılarak tutulur. Aslen Marmara balığıdır ama Karadeniz’de ve Akdeniz’de de bulunur. Boyları maksimum 50 cm’dir. 7-8 yıl gibi ömürleri vardır. Suda oldukça çeviktir, seri hareketlerle seyrini vücut ve kuyruk hareketleriyle sağlar. Cinsi olgunluğa ikinci yaşını doldururken erişen kolyoz balıklarının dişileri 350 bin – 400 bin yumurta döker ve yavruları yumurtadan 4-5 gün içinde çıkar. Sonbaharda yavrular büyür ve “kolaridya” adını alır. Kolyoz balığı hamsi, aterina, çamuka ve küçük balıkları yiyerek besin sağlar, ayrıca diğer balık yavruları ve planktonlarla beslenir. Eti lezzetli olmayan kolyozun tavası, çirozu, pilakisi ve buğulaması, yağlı kâğıtta fırında pişirilmesi güzel olur. Yanında lezzet arttırıcı tamamlama malzemeleri olursa daha iyi sonuçlar alabilirsiniz. Haftaya kadar lezzetleri arttırmaya devam edin.

Yorum Yazın