0Yorum

New York'un Çılgın Türk Şefi

25 yıl önce Milli Savunma Bakanlığı’nda görevli General dostum Rasim Vaz, Florida’ya yapacağım bir seyahat öncesi Miami’de eşinin kardeşinin aşçılık yaptığını, kısa sürede ünlendiğini, mutlaka yemeklerinden tatmam gerektiğini söylemişti. Fakat zamanım olmadığından uğrayamamıştım.

Aradan 20 yıl geçti, TRT Türk’te yayınlanan “Dünyanın Türk Şefleri” programı için New York’taydım. Damağına güvendiğim dostum Chris Karavolas, “Burada çılgın bir şef var, çekimlere ondan başlamamız gerekir” deyince merak ettim ve hemen 2’nci Cadde’deki Şipşak adlı restorana gittik. Orhan Yeğen, “Türk mutfağındaki yemeklerin hepsini en iyi ben yaparım” diyordu. Anlattıkça anlatıyordu. Ertesi gün çekim için gittiğimde yemekleri tattım, hayran kalmıştım.

ÖZ GÜVENİ MÜTHİŞ

Aradan geçen 4 yıl sonra Orhan Bey’in Şipşak Restoranı’na geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda gittim. Yine işinin başındaydı. Restoran buram buram İstanbul ve Anadolu kokuyordu. Amerika’ya yerleşen Türkler, Anadolu mutfağı hayranı Orta Doğulular, Avrupalılar, Amerikalılar herkes oradaydı! Restoran tıklım tıklımdı. Kapının önünde paket servisi için bekleyen J.P. Morgan’ın iki numarası ile tanıştım. Ekonomi ile ilgili konuları konuşurken bir taraftan da Orhan Bey’in lezzetli yemeklerinin alışkanlık yaptığını anlatıyordu. Türkiye’yi çok iyi tanıtıyor Orhan Bey. Gastro-diplomaside çok başarılı bir şef. Gordon Ramsey, Türk olmadığı için çılgınlığıyla ün yaptı belki. Ama gerçekten Orhan Bey dünya çapında bir şef.

Onun gibilerin arkasında durmak lazım. İnanın yediğim midye dolma ve Adana kebap gözlerimi yaşarttı. Bir başka ülkede bu tatları yaratmak, mükemmel bir ürün adaptasyonu eşleştirmesi gerektirir. Çok zoru başarmış Orhan Bey.

NEW YORK’UN GÖZDESİ

New York’un bir numarası Orhan Yeğen’in Şipşak Restoranı’nı üç ay önce New York Times yazmış. Hem de hakkını vererek. Şimdi işten kafasını kaşıyamıyor ama hafta sonları teknesiyle balık avına çıkmayı da ihmal etmiyor. Turizm Bakanlığı’nın böyle butik restoranları keşfedip, tanıtım fonundan yararlandırması gerektiğine inanıyorum. Billboard’daki reklamdan çok daha etkin bir şekilde ülkemizi tanıtıyor böyle chef-owner restoranlar.

Şipşak’ı ziyaret ettikten sonra Türk mutfağının yurt dışında dalga dalga yayılmasının ayak seslerini duydum, umudum arttı.

Umutları yeşerten Orhan Yeğen’e ne kadar teşekkür etsek azdır. Türkiye’den ve dünyadan pek çok ünlü ismi ağırlayan Orhan Bey’in fotoğraf arşivini izlerken nasıl duygulandığımı anlatamam.

Restoranların başarılı olmasında lokasyon ve ambiyans önemli faktörler ama benim inandığım bir tek şey var, o da lezzet!

Yorum Yazın