0Yorum

Kastamonu'nun Arka Bahçesi

Yollar güzel olunca, hele bir de dev tünel yapılınca Kastamonu’ya gitmek artık daha kolay ve keyifli. Bayramın ikinci günü rotayı Kastamonu’ya çevirdim. Sertifikalı ormanların içinde, ciğerlerime bayram ettirerek, gözlerimi dinlendirerek Daday’ın Budaklı Köyü’nde siyez buğdayı tarlalarının yanı başında buldum kendimi.

SİBEL’İN SİYEZ AŞKI

Avrupa’daki köylere hep özenirim. Pırıl pırıldır, asfalt her evin kapısına kadar gelir, derme çatma binalar yoktur. İşte Avrupa’nın da ötesinde bir köy Budaklı. Beş haneli, tertemiz, beton direk bile yok köyde. Doğaya bu denli saygılılar. Muhtar Serdar Bıyıklı ile bayramlaşmaya gidiyoruz. Gülen gözlerle eşi Ayşe Hanım, siyez bulguruyla yaptığı ekşili pilavı ikram etmek istediğini söylüyor.

Bizi buralara çeken neden Sibel Güdek’in üretim sevdası. İstanbul’da büyüyüp, New York’ta üniversite okuyup, Londra’da yüksek lisans yapan Sibel Hanım, gençliğinin baharında çiftçilik yapmaya karar verir. Babasının şehirde yaşarken hayalini kurduğu köyde temiz gıda, sağlıklı beslenme ve yaşama gibi konuların üzerine düşer. Buğdayın anası olan siyezi uçsuz bucaksız tarlalarda yetiştirmeye başlar. GDO içermeyen bu ürün sağlıklı nesillerin yetişmesine ön ayak olacak. Sibel Hanım, yerel tohum siyez buğdayı ekip bulgur ve un yapıyor, Kastamonu’ya özgü benekli fasulye ve bamya yetiştiriyor, doğadan topladığı kuşburnu, alıç, dağ çileği gibi meyvelerle pekmez, reçel, marmelat hazırlıyor. Hiçbir katkı maddesi kullanmadan üretime devam ediyor.

Sibel Güdek, bölgedeki genç kadınlara iş imkanı sağlıyor, onlara özgüven aşılıyor, para kazandırıp mutluluklarını arttırarak kendisi de mutlu oluyor. Orman meyveleri topluyorlar, çuval taşıyorlar, elleri acısa da ağrı hissetmiyorlar.

Mom and Pop markasıyla internet sitesinden ürünlerini pazarlayan Sibel Hanım’a bu yıl Amerika’dan “Ürünlerinizin tamamını biz istiyoruz” diye talep gelmiş. Dünya, Anadolu topraklarındaki doğal ve temiz gıdanın peşinde.

Karamsarlık bulutlarının üzerimizde dolaştığı bir günde Budaklı Köyü ziyareti yüreğime su serpti. Özel sektördeki yaratıcı insanların Anadolu’yu şahlandıracağına olan inancım bir kez daha arttı. Üretimle zenginleşmenizin yeri Anadolu, yolu ise sabırla çalışmak.

Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır. Tıpkı Sibel Güdek’in Kastamonu kırsalında yarattığı lezzetli meyveler gibi…

Yorum Yazın