0Yorum

İstanbul'da Güneşli Günler

TV çekimleri için günübirlik seyahat ettiğim İstanbul’a bazen de dostlarımın özel günlerindeki mutluluklarını paylaşmak için gidiyorum.  Aynı güne denk gelse de mutluluk katsayım artıyor.

Ekim ayının son haftasında Namet’in yaratıcılarından sevgili dostum Faruk Kayar’ın oğlu Burak Bey ve İrem Hanım’ın düğünü için Hilton Bomonti’deydim.

Faruk Kayar, subaylık yıllarımda aynı askeri birlikte çalıştığım çok değerli bir işadamıdır. Aynı dönemde vatani görevini yerine getirmiş olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yoğun gündeme ve tempoya rağmen nikah şahitliği yapmak üzere düğüne geldi.

MENÜDE NAMET DAMGASI

Geleneksel Türk mezelerinin bulunduğu soğuk başlangıçlar tabağında ve ana yemekte Namet’in spesiyal ürünleri mevcuttu. Ebru Gündeş’in sahne aldığı düğünde sektörde Faruk Bey’in emeğinin çok geçtiği Nusret ilgi odağı oldu. Pek çok hayranı kendisiyle tuz serpme hareketi yaparak hatıra fotoğrafı çektirdi.

TOPHANE’YE BEREKET GELDİ

Aklımın ucundan bile geçmeyecek gelişme Tophane’deki Tomtom Mahallesi’nde yaşanıyor. Osmanlı döneminde büyükelçilerin oturduğu bölge 1960 yılından itibaren herkesin geçmeye korktuğu bir yerdi. İnsanların Tophane diye küçümsediği lokasyon, Krea Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kodal’ın bölgeye el atması ile sınıf atladı.

İki hafta önce cumartesi günü Tomtom Mahallesi’nin canlılığını görünce Hakan Bey’in virtüözlüğüne bir kez daha inandım. Şimdi de Lizbon’a Tomtom Mahallesi yapıyormuş.

Tomtom’u bir asır önceki üne ve çekiciliğe taşıyan Kodal, müthiş bir eser yaratmış. Tasarım, sanat, müzik, alışveriş ve lezzetin tekrar bir araya gelme temasıyla insanların akın akın bölgeye geldiğini görünce, İstanbul’da artık kara bulutların kaybolduğuna ve kentin tekrar güneşli günlere kavuştuğuna çok mutlu oldum. 5 mekan, 50 sanatçı, 50 konuşmacı ve 100 tasarımcı ile Tasarım Tomtom Sokak’ta etkinliği oldukça kalabalıktı. Pek çok ünlü simanın ilgi gösterdiği organizasyonun küçük esnafa verdiği desteğin gücü de tartışılmaz.

Kendi ürünlerini sergileyen şık seyyar arabalarda gül yapraklı limonataya kadar pek çok sokak lezzeti tattım. Yan taraftaki Peymane’nin bahçesinde yemek yerken şu duvarların dili olsa da konuşsa diye düşünerek tarihin derinliklerine daldım. Keşke dedim Hakan Bey’e ve ekibine bütün İstanbul’u versek de yeniden inşa etse her yeri, Tomtom gibi yapsa, tarihle buluştursa…

Yorum Yazın