0Yorum

Gül, Lavanta ve Tandır Kenti Isparta

Yıllar önce Monaco ziyaretimde Cote d’Azur bölgesinde bir parfüm fabrikasını gezmiştim. Güzel kokuların içinde bir sunum yapılmıştı. Bazı parfümlerin içerikleri anlatılırken, “Isparta’dan gelen şu kadar gül kullanılarak yapılıyor” denilince gözlerim fal taşı gibi açılmıştı ve çok mutlu olmuştum.

Geçtiğimiz ay Berlin’e yaptığım seyahatte, gurmeliğine tam puan verdiğim Avrupa Leaders Club üyesi Tamer Akkılıç, uzun yıllardır Almanya’da yaşamasına rağmen yüreği ülke sevgisi ile dolu bir işadamıdır. Bir akşam sohbet sırasında “İskoçya’nın popüler içkilerinden pek çok marka cinin olmazsa olmazı Isparta güllerinin yaprağıdır,” deyince bu kez şaşırmadım. Dünya gül üretiminin yüzde on beşini karşılayan Isparta, kimliği olan bir Anadolu kentimizdir. Son yıllarda lavantaya verdikleri önemle dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu atılımıyla Avrupa’nın ikinci Provence’i olmaya aday gibi görünüyor.

TANDIR ŞÖLENİ

Ankara’daki soğuk algınlığı salgınından nasibimi aldım. On gündür kendime gelemiyordum ama hep anlatılanlardan dinlediğim Isparta’nın tandır kebabını denemeye kararlıydım. Karayolu ile beş saat gidiş, beş saat geliş. Cumartesi gününü feda etmeye değer mi? Elbette değermiş! Daha önce üç saatliğine Singapur’a gidip bir kahve tadımı yapma gibi çılgınlıklarım var!

Salaş ama temiz bir mekan burası: Ferah Kebap Salonu. Çeşit mebzul, müdavim gani. Artık ben de müdavim olur; yollarda, mola yerlerinde zaman harcamam, Antalya’ya giderken mutlaka uğrarım bundan böyle.

DÖRT KUŞAKTIR ZİRVEDE

Eski Üzüm Pazarı’nın içindeki Ferah Kebap Salonu’nda kuzu etinden yapılan tandır çok popüler. Sadece kuzu eti kullanılıyor ve mevsimselliğe uyuluyor. Tatlı beyaz soğanla, pideye hiç bulaşmadan yiyebileceğiniz, dünyanın belki de en iyi tandırı. Ankara’da, Konya’da çok ünlü yerlerde kuzu tandır yedim ama artık ikiye ayırabiliriz tandırcıları: Ferah ve diğerleri.

Ne yaparsan yap, en iyisini yap felsefesi hakim burada. Kuşbaşılı ve kıymalı pideleri de harika. Sütlü kadayıfları, kendi yaptıkları tahin helvası, süt kaymağı özlediğim lezzetler.

Dükkanın sahibi nur yüzlü bir insan. Nuri Parlar, güler yüzüyle dördüncü kuşağın temsilcisi olduğunu gururla anlatıyor. Aldığı mirası daha ilerilere götüreceğine inanmış ve kararlı. İşinin tam anlamıyla sahibi. Yeğeni Hüseyin Ünveren’i de iyi bir şef olma yolunda gelecek kuşak için yetiştiriyor. O da işine ilgili ve çalışkan.  

Tandırla ilgili soru sorulduğunda bundan böyle cümleye “Anavatanı Isparta olan, dünyada eşi benzeri olmayan…” diye başlarsam hiç abartmadığım kanaatinde olacağım.

Yorum Yazın