0Yorum

Geri Sayım Başladı

“Neler geldi neler geçti felekten, un elerken deve düştü elekten…”

Un gibi incecik bir cismi eleyen elekten deve düşer mi? Artık bu dünyada her şeyin olabileceğine inanır oldu insan. Altı haftadır İstanbul’u dinliyorum… Ankara’dan ilk kez bu kadar ayrı kaldım. Ama gözlerim kapalı değil açık dinliyorum. Bomboş gökyüzünde sadece birkaç tane kargo uçağına, Boğaz’da kürek çekerek sakin deniz trafiğinde karşıdan karşıya tek başına geçen kanoya, bu kadar çok yunusun “Denizler bizim” dercesine sürüler halinde dolaşmasına çocuklar gibi sevineceğime görmesem inanır mıydım?

DERS ALDIK MI?

Alışkanlıklarımız değişir mi bir süre sonra, yine unutur muyuz geçirdiğimiz zor günleri acaba?

Yani dört liralık kaliteli Çankırı Safir tuzumuz varken, 15 misli fiyata kışkırtıcı ambalajla satılan pazarlama ürünü tuzlara para verir miyiz?

Tesadüfen 100 yıllık firma olmadığını kanıtlayan Eyüp Sabri Tuncer’in fırsat kollamayıp, maliyet artışına rağmen halkımıza kolonyaları aynı fiyatta verdiğini; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bile dikkatini çekerek kendisini arayıp teşekkür ettiğini, zor günlerde ülkeye çok büyük hizmette bulunduğunu unutur muyuz?

Hayvanların kafeslerin içinde neler hissettiğini, sağlığın ve zamanın en değerli şey olduğunu, dünyanın insanlar olmadan hızlı bir şekilde yenilendiğini salgın günlerinde zorunlu olarak öğrendik. Ama öğrenmek davranışlarımızda yapacağımız değişiklik ile gerçekleşir. Bunu da zaman gösterecek…  

 

HERKES MUTFAKTA

Yıllardır pratik ama mutlaka şahsımın denediği ve onayladığı tarifleri Milliyet Cadde’de veriyorum. En çok hayır duasını nisan ayında aldım… Gelen mesajlara da tek tek cevap veriyorum, tariflerle ilgili soruları hiç üşenmeden yanıtlıyorum. Çünkü koronavirüs kısıtlamaları hayatta kalmak için herkesin yemek yapmayı bilmesi gerektiğini öğretti.

Yıllar önce gazeteci Serdar Turgut bir yazısında Amerika’da gastronomi yazarlarının çok yüksek oranda okunduğunu belirtmişti. Ben de bunu siyaset yazıları yazan iki ünlü köşe yazarına iletmiştim. Birazcık bozulmuşlardı ama koronavirüs günlerinde insanlar can derdine düşünce neye ilgi göstereceklerini yansıttılar.

Evde kalanlar ekmekten pastaya her şeyi yapmayı öğrendiler. Bu arada yemek işinin bu denli kolay olmadığı ve restoranların kıymeti de anlaşıldı…

Berber, kuaför ve AVM’lerden sonra sıra lokantalara geldi. Sektörde iki milyondan fazla çalışan var. Tedbirli, dikkatli bir şekilde adım adım açılır ve normalleşmeye de bir an önce geçilir umuduyla…

Yorum Yazın