0Yorum

Çeşme'nin Parlayan Yıldızı

Özellikle Avrupa’ya yaptığım iş seyahatlerinde fuarları gezdikten sonra kendime ayırdığım özel zamanda bir rehber eşliğinde bölgeyi gezmek isterim. Öyle manzaralarla karşılaştığım anlarım oldu ki… Almanya’da ahşap evin yoldaki çıkıntısının özelliğini üç saat boyunca dinlemekten daraldığım bir günü asla unutamıyorum. Bizim gibi tarihi ve doğal güzellikleri yok ki neyi anlatsınlar! Oysa ülkemizin her yeri cennetten bir köşe. Alaçatı Ot Festivali’ne bu yıl erken gidince kendime fırsat yaratıp civarları dolaştım. Çeşme Reisdere’de bir restoran keşfettim. Adı Kolburano’s. Sahipleri Damla ve Emre Kolburan çiftinin soyadından geliyor ismi.

KÖYÜN ŞEREFİYESİ YÜKSELMİŞ

Reisdere Köyünün içinde biraz zor bulabileceğiniz ama içerideki tıklım tıklım kalabalığı görüp şaşıracağınız bir mekan burası. Hani hep özeniriz ya, Avrupa’da sık rastladığımız, bizde niye yok tarzında bir yer. Karı koca devamlı fırının önünde yerel malzemeler ile ince geleneksel hamur pizza çeşitlerini hazırlıyorlar. Sadece birkaç dakikalığına, evlerine gelen konuklarına “Hoş geldiniz” demek için salona geçiyorlar. Rezervasyon ile çalışan çok şirin bir mekan. Köy içinde Rumlardan kalma 200 yıllık taş binayı görünce karar vermişler lokal bir pizzacı açmaya Kolburan çifti. Bu muhteşem köyün farkına varılmış bu sayede ve değeri artmış. Yerleşmek için insanlar akın akın geliyor çünkü çok huzurlu, doğa ile iç içe, oksijen deposu adeta.

HAYALLERİNİN ÖTESİ

Damla ve Emre Kolburan çifti işlerine aşıklar. Efsane müzisyen ve besteci Garo Mafyan’ın ve zarif eşi Gülyüz Hanım’ın kızı ve damadı. Babalarının ince ruhu yansımış buraya. Son 20 yıldır kandil ve bayram günlerimi ilk kutlayan Mafyan, “Benim hiç emeğim yok, çocuklar her şeyi kendileri yaptı” diyor. Ama inanın meyve vermeyen ağaçların gölgesi atmosferimizi ferahlatır her zaman.

Odun fırınının lezzet farkını hemen hissediyorsunuz. Kolburan çifti pişirdikleri her şeyi kendi elleriyle sıcak sıcak sunuyorlar. Pizza, Frankfurter sosis ve yanında baharatlı patates gerçekten damak çatlatan türden.  

Damla Hanım’ın yaptığı acı biber reçeli, parmesan peyniri ve zeytin başlangıç olarak sunuluyor ama fazla kaçırmayın. Zengin peynir tabağı ve soğuk et tabağını mutlaka deneyin. Hava güzelse 200 yıllık dut ağaçlarının altında bahçede oturarak hayallerinize dalın, kafanızı boşaltın.

Benim özlediğim restoran tarzı bu. Karı koca işin başında. Olumsuz sürprizler yok. Her gün taze malzemeyle yapılan yemeklerin ve güven ile huzurun bulunduğu, basit ama çok lezzetli bir mekan. Çeşme seyahatlerimde balıksız günlerin adresi belli!

Yorum Yazın