0Yorum

Boğaz'da İki Balıkçı

İstanbul Boğazı denilince akla ilk gelen balıktır. Yerli ve yabancı turistlerin İstanbul’u ziyaretlerinde arzuladıkları ilk etkinlik Boğaz'a inip mevsim balıkları ve deniz ürünleri ile kendilerine ziyafet çekmektir. Osmanlı padişahları da yabancı konuklarını Boğaz'da teknelerde ağırlarmış. Hatta menü kartları önceden hazırlanır ana yemek olarak da hep lüfer yazılırmış. Lüfer hariç tüm malzemeler kayığa alınırmış. Lüfer nasıl olsa her oltayı denize bırakınca garanti yakalanır gözüyle bakılırmış…

YENİKÖY’DE AZUR

Yeniköy’de açılan Azur Restoran, yepyeni konseptiyle balık severleri Boğaz'a çekmeyi başardı. Aysberg salata, kavun, beyaz peynir üçlüsünden sıkılan balık müşterisine nefes aldırdı. Çünkü denizler dipsiz bir kuyu gibi… İspanya’daki balık restoranlarında bunu çok rahat görebiliyoruz. Ülkemizde bol miktarda bulunan deniz kulağı, deniz minaresi gibi kabuklu deniz ürünlerinin yüzüne bakmıyoruz. Ama Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerinde kabuklular baş tacı ediliyor. Bizde yıllık tüketim kişi başı 1 gram civarlarında.

Azur, kabuklu deniz ürünlerinin çeşitliliği, inovatif mezeleri ve yenilikçi balık pişirme teknikleriyle Boğaz'a güzel bir çıkarma yaptı. Deniz mahsullü makarnadan levrek seviçeye kadar hepsini deneyebilirsiniz…  Kaju lor peynirli biber sarma, bademli zaho, karides tava benim yıldızlarımdan... Başlangıçlardaki çeşitliliğe dayanamayıp hızlı giderseniz balık yiyecek yeriniz kalmaz.

KURUÇEŞME’DE RİNGA

Ringa ismini, yıllar önce Hamburg’da dünyanın ilk Michelin yıldızlı Türk şefi Ali Güngörmüş’ün Le Canard isimli restoranına TRT’de yaptığım Dünyanın Türk Şefleri programı için gittiğimde duymuştum. Dehasa Hamburg limanının bu kadar büyük yapılmasının nedeni çok avlanan ringa balıklarını ivedilikle sevk etmek için...  

Ringa’nın yaratıcısı ve sahibi Yücel Özalp Bey’i uzun yıllardır tanırım. İstanbul’da yarattığı mekanlarda hep kalite ve süreklilik ön planda oldu. Mekanda manzara müthiş! Lezzetli mezeler ve taze balık çeşitleri ile fark yaratıyor.

İşine meraklı Şef Mahmut Cansever gerçekten güzel işler çıkarıyor. Balığın ve deniz ürünlerinin her çeşidinin, farklı ülkelerin mutfaklarından esinlenen yöntemlerle hazırlandığı Ringa hem ruhunuza hem midenize hitap ediyor.

Dekorasyon sade, gösterişsiz bir halde… Makromelerin duvardaki görünümü sıcaklık katıyor. Bütün bir lüferi üzerine çizgi atmadan pişiren şef Cansever, damağımın mutlu olmasına yardımcı oldu. Hem öğlen hem akşam tercih edilecek bir mekan…  

Yorum Yazın