0Yorum

Bereketli Hilal

1973 yılında girdiğim Kuleli Askeri Lisesi’nin ilk gününden bu yana hafta sonları dahil her gün tıraş olurum. Hem de geleneksel aletlerle… Cildimin hep canlı kaldığına inanırım. Emekli olalı 21 sene oldu aynı tempom devam ediyor, üstelik hiç tatil günüm yok.

Benimle bahse girip “2020 yılında iki ay evde kalıp dinleneceksin, bol bol kitap okuyacaksın ve sakallarını hiç kesmeyeceksin” deselerdi herhalde kaybederdim. Kimsenin aklına gelmezdi böyle bir dönemden geçeceğim…

UÇAK MI PARAŞÜT MÜ?

Benim olaylara bakışım hep pozitiftir. İyimserler uçağı icat etmişler, kötümserler de paraşütü… Ama bilinen bir sonuç var; korkunun ecele faydası yok.

“Gıda kıtlıkları çekilecek”, “Kuraklık olacak”, “Tarım arazilerine ve su kaynaklarına erişimde sıkıntı yaşanacak” gibi ne senaryolar dinledik bu iki ay içinde. Hâlbuki “Tarım iklim değişikliklerine ayak uyduracak” diyemiyor kötü senaryo yazarları.

Stalin döneminde Sovyetler Birliği’nde, Mao döneminde Çin’de milyonlarca kişinin açlıktan öldüğü koşullar yok. Illinois Nehir Vadisi’nden elde edilen kanıtlarda, avcı toplayıcılarda ortalama ömür 26 yıl, çiftçilerde ise 19 yıla kadar düşmüştü. Bugün 90’lı yaşlara uzadı bu süre. Yeşil Devrim’e karşı çıkanlar, modern tıbba atıp tutanlar ne diyorlar bilemiyorum.

UMUT TOHUMLARI

Ne kadar şanslı olduğumuzun farkında mıyız acaba? Hiçbir ülkeye nasip olmayacak kadar geniş özellikler yelpazesine sahip Anadolu, Mezopotamya’nın bir parçası. Yani Kuzey Batı Pasifiği doyuran, sarı pas hastalığı ve 47 çeşit buğday hastalığına dirençli PI 178383 ata buğdayının ana vatanı. Dünyayı doyuran tohumların çıktığı yer Anadolu… ‘Bereketli Hilal’ olarak anılan Mezopotamya topraklarından Amerikalı botanikçi Jack Harlan’ın Türkiye ziyareti sırasında numune götürdüğü buğday, bugün dünyanın önemli bir bölümünü besliyor.  

Covid-19 bize bazı mesajlar verdi. Karantina sonrası ülkemizde güzel şeyler olacak. İlk zamanlar biraz sancılı geçebilir ama bu bereketli topraklar üzerinde yaşamamız bizim için her zaman artı. O kadar çok dostum tarım yapmak için kolları sıvıyor ki… Hangi çağda olursanız olun, besin her zaman en güçlü silahtır.

1345 yılında Avrupa’yı sarıp, neredeyse yarısının ölümüne neden olan veba çağında değiliz. Artık yavaş yavaş ‘yeni normal’e doğru yol alıyoruz. Rehavete kapılmadan, tedbir alarak hayatımızı devam ettirmekten başka seçeneğimiz yok.

Geçmişten ders alarak, günü yaşayarak, geleceğimizi de düşünerek ve kaldığımız yerden tırmanacağımız zirveyi hayal ederek yola devam etmek güzel günlerin habercisi…

Not: Mutlu bayramlar dilerim…

Yorum Yazın