0Yorum

Bağcılar'ın Gözdesi Seraf

İlk açıldığı zamanlar hummalı bir tanıtım çalışması vardı… Bana da ulaşan PR ekibi birkaç kez davet etmişti. Ancak aradan zaman geçtikten sonra gidebildim.

Akşam yemeğinden biraz önce ziyaret ettiğim restoran ferah ve geniş görünümüyle içinde bulunduğumuz koşullarda temizlik ve hijyen konularında güven veriyordu.

YEMEKLER LEZZETLİ

Mutfakta kadın elinin olduğu her haliyle belli… Sinem Özler, hem mutfak şefi hem de restoranın genel müdürü olarak ürünlerin tedariğinden son müşteri restorandan ayrılana kadar her konuyla ilgileniyor. İşini çok seven Sinem Hanım, güler yüzüyle, yeteneğiyle Seraf’ın dört inci ile İncili Gastronomi Rehberi’ne girmesini başarmış. Mevsiminde Çanakkale’nin Tevfikiye domatesini bile burada bulabiliyorsunuz. Balıkesir ve Trakya kuzularının farklı lezzetleri et yemeklerine damgasını vurmuş.

Kağıt gibi lahmacunun etleri zırhta çekilmiş, müthiş bir lezzet! Kesinlikle öneririm. Süryani usulü içli köfte, kuşbaşılı kuru patlıcan dolması, kuzu taraklık, kuzu lokum şiş ve kaburga dolması buram buram Anadolu kokuyor. Mekan, “Anadolu Lezzet Dolu” mottosunu yansıtıyor… Kendimi Mardin’de bir konağın terasından Mezopotamya’yı izlerken yöresel bir şölende hissettim.

Tatlılardan incir uyutması, hurma tatlısı ve fırın sütlacı denedik. Eşim Mahmure ve yeğenim Bilal ile birlikte lezzet konusunda aynı görüşteydik. Çok farklı ve kaliteli hizmette süreklilik sağlıyorsanız lokasyonun pek önemi yok. Lezzet sizi çekiyor. Yemek saati olmamasına rağmen restorandaki yoğunluk zaten her şeyi anlatıyor.

ANADOLU KÜLTÜRÜNÜ YAŞATIYOR

Markanın yaratıcısı, yeme içme tutkusu ve vizyon sahibi Doğan Yıldırım da işini çok seven birisi. Seraf, Osmanlıca’da ‘yemek’ anlamına gelen ‘serf’ kelimesinden türeyen, Anadolu’nun kadim kültüründen gelen, özünü yaşatmak için yola çıkan ve de bu yolda başarı sağlayan başarılı bir restoran olmuş.

Girişte güzel, pırıl pırıl bir şarküteri de var. Her ürün özenle seçilmiş ve bölgelerinin en iyileri. Buraya da ilgi bir hayli fazla… Restorandan çıkanlar taze Datça bademinden, pastırmaya, Mihaliç peynirinden, Kars gravyerine kadar kaliteli ürünlerden almadan ayrılmıyorlar. Kurutulmuş sebzeler, turşular ve birbirinden güzel yöresel ürünler cezbedici boyutta.  Bağcılar’ın son yıllardaki gelişimine de gıpta ile tanık oldum. Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı’nın, hayvan barınağından, bahçe ve parklara kadar doğa ve insan sevgisine verdiği önem; kendi partisinden olsun olmasın herkese karşı takındığı güzel tavrı ile sonuçları çok net görüyorsunuz. Seraf gibi yöresel lezzetlerin tavan yaptığı birkaç yer daha açılırsa yeni bir gastronomi merkezi doğabilir.

Yorum Yazın