0Yorum

Açlıkla Terbiye

Annem çok iyi aşçıydı, mutfak muhasebesini de iyi bilirdi. Altı çocuğu büyütüp okutmak o yıllarda kolay bir iş değildi. Bayat ekmekleri yumurtaya banarak cici mama diye kahvaltıda başyapıt olarak karşımıza çıkarırdı. Yine bir bayat ekmek yemeği olan paparayı da güzel bir sunumla sevdire sevdire bize yedirirdi. Nimetlere saygılı olmak gerektiğini söyler, tabakta yemek kalırsa “Allah baba kızar” derdi. Biz de tabağımızda tek bir pirinç tanesi bile bırakmazdık.

Ama bana bir türlü pırasa, kapuska ve bamya yediremezdi. Kuleli Askeri Lisesi’nde pek çıkmazdı bu yemekler… Daha sonra Harp Okulu’nda 5 km’lik tam teçhizatlı koşular, uzun intikaller gibi çok kalori harcadığımız günlerde aç kalmamak için tüm yemeklere alıştık. O alışkanlık bugünlere dek devam etti. Şimdi hiç yemek ayırt etmem. Ama çok sevdiklerim her zaman şeref mevkiinde. Lüfer ızgara, hamsi gibi…

VEGAN ÇIKMAZI

Sabah Gazetesi’nde yazdığım yıllarda Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Ankara’ya her geldiğinde yanıma uğrardı. Her seferinde sebzeli yiyecekler hazırlardım. 20 yıldır et yemediğini anlattı. Nedenini merak ettim. Bangkok’ta bir restoranda steak yerken bir kamyon dolusu köpeğin önünden geçtiğini görüp“Nereye gidiyorlar” diye garsona sorduğunda aldığı cevaptan sonra o gün bugündür eti ağzına sürmemiş. Ancak son görüşmemizde yeniden et ve deniz ürünlerine başladığını söyleyince şaşırdım. Doktorlar “Bu yaşam tarzına devam edersen az ömrün kaldı” diyerek yolundan çevirmişler.

KARINCALARA DOKUNMAYIN

Uzak Doğu ve okyanus ötesi seyahatlerimde yanıma küçük mataralarla içecekleri ve Ankara’daki Şükran Kuruyemiş’in özenle hazırlayıp vakumladığı kuruyemişleri alırım.

Yine bir Çin seyahatinde Urumçi’den Turfan’a giderken Taklamakan Çölü’nde uzun bir yolculuk yaptık. Turfan’da bir öğrenci yurdunda küçük çocuklar korosunu izledikten sonra yakındaki bir kuruyemiş dükkanına uğrayıp biten erzakımı tamamlamak istedim ama ne göreyim… Karafatma, sinek larvası, akrep, çekirge, karınca, hamam böceği ne ararsan var bizim kuruyemişler dışında… Dükkana girmemle çıkmam bir oldu!

Dünyada şu anda yüzde yirmi protein ihtiyacı böceklerden karşılanıyor. Büyük konuşmamalı insan, küçükken hiç yemem dediğimiz yemeklere yıllar sonra alıştığımız gibi böceklere de alışacak mıyız bilemiyorum ama karıncalara dokunmayın lütfen. Danimarka’daki üç Michelin yıldızlı Noma Restoran menüsüne ekledi ama karıncaların eko sistemde çok önemli bir yeri ve tahmin edemediğimiz kadar yararı var.

Yorum Yazın