0Yorum

Ufuktaki Başarıyı Görenler

Paranın kıymetini bilmeyen çocuğuna, babası bir gün ders vermek amacıyla, “Bundan sonra sana harçlık yok. Kendi paranı kendin kazan ve artık bu eve biraz katkıda bulun” der.

Çocuk önce dayısından borç alır. Aldığı parayı babasına getirir verir. Babası çocuğun verdiği parayı alır, sobaya atar! Ertesi gün çocuk gider bu sefer halasından para ister. Halasından aldığı parayı da yine getirir babasına verir. Babası çocuğun verdiği parayı alıp yine sobanın içine atar! Artık çocuğa kimse borç para vermez. İş başa düşmüştür. Çocuk bir küfe bulur. Hale gider, akşama kadar orada hamallık yapar. Biraz para kazanır. Akşam eve döndüğünde kazandığı parayı yine babasına verir. Babası oğlundan aldığı parayı tıpkı diğer paralara yaptığı gibi sobaya atmak için doğrulup uzandığında çocuk sıçrar ve babasının elini tutar. Bir taraftan babasının koluna yapışırken bir taraftan da babasına yüksek sesle bağırır: “Baba sen ne yapıyorsun? Sakın bu parayı sobaya atma. Benim bu parayı kazanmak için akşama kadar iflahım kesildi, mahvoldum” der.

Muharrem Yılmaz, babası Sadık Yılmaz’ın kurduğu Türkiye’nin gurur kaynağı Sütaş’ta öğrenciyken çalışmaya başlamış, her kademeyi hazmetmiş ve ülkemize mal olmuş çok değerli bir insandır.

Muharrem Bey’i Genelkurmay’da çalıştığım yıllardan beri tanırım. Kendisiyle tanışmam Karacabeyli emekli asker Kadir Yıldırım vasıtasıyla olmuştur. “Açık görüşlü, mert, vizyon sahibi bir hemşerimdir Muharrem Bey” demişti. O yıllardan Sütaş’ın şu anda geldiği noktayı görebiliyorduk Muharrem Bey ile ilk tanışmamızda.

SÜTÜ SEVDİRDİ

Çin Halk Cumhuriyeti’nde süt pek içilmez. Süt buzağı içindir felsefesi vardır. Ama onlar bile süt ve süt ürünlerinin insanlara sağladığı yarar, ekonomiye kattığı katma değerin cazibesine dayanamadı. Birkaç yıl önce Çin’deki ilk süt fabrikası sayılan İç Moğolistan’ın başkenti Huhhot’ta fabrikayı gezme daveti alınca verilen brifing ve tadım sonrasında Sütaş’ın Türkiye için ne kadar güzel işler yaptığının farkına bir kez daha vardım.

Muharrem Yılmaz, toplumsal sorumluluğun ne olduğunu gayet iyi bilen, süt ürünleri pazarını domine etmek için elinden geleni yapan, yüreği ülke sevgisi ile dolu müstesna bir insandır.

YATIRIMLARI SÜRDÜRÜYOR

Sütaş Süt Ürünleri A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı olan Muharrem Yılmaz, orta öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde tamamlayıp, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde iktisat dalında yüksek öğrenimini bitirdi. Daha sonra Belçika’da işletme stajı yaptı. 1974 yılında kurulan Sütaş’ın Genel Müdürlüğü görevinde bulundu. Babası vefat edince Yönetim Kurulu Başkanı olarak Sütaş bayrağını zirvelere taşımak için kolları sıvadı. TÜGİAD, Avrupa Genç İşadamları Dernekleri Konfederasyonu, SETBİR gibi kuruluşlarda başkanlık ve Yönetim Kurulu Üyeliği, TÜSİAD’da Yönetim Kurulu Üyeliği, Bölgesel Gelişme ve İş Dünyası ile İlişkiler Komisyonu Başkanlığı ve TÜSİAD Başkanlığı gibi görevlerde bulunan Yılmaz, Türk halkına istihdam sağlamak, Anadolu’nun ekonomisini yükseltmek için sürekli yatırım yapmaktadır.

Sade bir yaşam tarzı olan Muharrem Bey, tanıdığım en mütevazı insanlardandır. İyi ve sağlıklı bir yaşam için dengeli ve doğru beslenmenin öneminin tartışılmaz olduğunu sık sık dile getirmektedir. Doğru gıdalara günlük beslenme alışkanlıklarımızda yer vererek yaşam kalitemizi yükseltmemiz için Sütaş’ın özenle üretilen süt ve süt ürünlerinin önemli bir yeri vardır.

 

ÖDÜLLERE DOYMUYOR

Değerli dostum, inovasyon ve başarı abidesi İlhan İl’i de yönetim kurulu ekibine katan Sütaş, tam bir sinerji yaratıp ödül üstüne ödül almaktadır. ISO Enerji Verimliliği ödüllerinde Jüri Özel Ödülü, Altın Pusula’da sürdürülebilirlik raporu ile Kurumsal Raporlar Ödülü, Tire Entegre Tesisleri açılışı iletişim çalışmaları ile de Jüri Özel Ödülüne layık görülen Sütaş, Muharrem Bey’in vizyonuyla yakaladığı başarılarını sayısız ödüllerle süslemiştir. Türkiye’de ilklere imza atan Muharrem Bey, pazarlama stratejilerinde de yeni ürünlerden yepyeni ürüne geçişlerin sürekli öncüsü olmaktadır. Tire’ye yaptıkları büyük yatırım ile ülkemize olan güvenin pekişmesinde önemli rol oynamıştır.

Türkiye’de her dört haneden üçünde ürünleri tercih edilen markanın sahibi Muharrem Yılmaz, durmak nedir bilmeyen bir enerjiye sahiptir. Çiftlikten evinize anlayışının yerleşmesinde etkili olan, sağlıklı üretim için büyük çaba sarf eden doğa dostu Yılmaz, sosyal sorumluluk projelerinde de Türkiye’de öncülük yapmaktadır. Yatırım ağını Türkiye’nin her yanına yayan, vatan sevgisini her şeyden önce tutan Muharrem Bey ile ne kadar gurur duysak azdır. Yaşadığı sürece yepyeni zirveleri yakalayıp dünya markası olma yolunda çok önemli gelişmelerini izleyeceğimizden onu yakinen tanıyan biri olarak son derece eminim. Sütün iyiliğini, doğa harikası bir ürün olduğunu Türkiye’de çoğumuz ondan öğrendik. Yolu daima açık olsun.

Kalabalığa karışmak için hiçbir özellik gerekmez ama yalnız ve dik durmak için gerçekten çok şey gerekir. Mutlu pazarlar.

Not: Cumhuriyet’imizin 94’üncü yılı kutlu olsun.

Yorum Yazın