3Yorum

Farkındalık Yaratan İsimler

Geçenlerde Mustafa Taviloğlu ve oğlu Ömer Trilye’ye gelince yıllar önce General MacArthur’un oğluna yazdığı vasiyeti anımsadım. Uzun bir mektup gibi aynen şöyle yazmış:

“Tanrım, bana bir oğul ver ki zayıf olduğu anı bilecek denli güçlü, korktuğu zaman kendini bulabilecek denli cesur, şerefli bir yenilgide gururlu ve alçakgönüllü olsun.

Bana bir oğul ver ki, istekleri yaptıklarının yerini almasın ve bilginin temel taşının kendini tanımak olduğunu kavrasın. Onu kolaylık ve rahatlık yolundan değil, güçlükler ve savaşımlar yolundan gönder ki fırtınada ayakta durmayı öğrensin. Bunu başaramayanlara da şefkatli davransın. Kalbi temiz bir oğul ver, amacı yüksek olsun. Başkalarını yönetmeden önce kendini yönetebilsin. Gülmeyi bilsin ama ağlamayı da hiçbir zaman unutmasın. Geleceği yönetebilsin ama geçmişi unutmasın. Bu nitelikleri bulduktan sonra da yaşamın esprilerine karşı o denli yeterli duygusu olsun ki ciddi olmakla birlikte kendisini fazla ciddiye almasın.

Ona alçakgönüllülük ver ki her zaman büyüklüğün sadeliğini, açık fikirliliğin bilgeliğini, gerçek gücün değerini anlasın. O zaman ben babası ‘Boşuna yaşamamışım’ diye fısıldamaya cesaret edebileyim.”

Mustafa Taviloğlu Ankara’ya ara sıra gelir, büyük ödüller alır ve Trilye’de yorgunluk atar. Türkiye’ye mal olmuş çok değerli bir işadamıdır.

İstanbul’da doğup Şişli Terakki Lisesi’nde orta öğrenimini tamamladıktan sonra yüksek öğrenimine İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisi’nde devam eden Taviloğlu, 1964 yılında Fitaş Pasajı’nda hediyelik eşya ve plak satarak ticari hayatına başlamıştır. Mustafa Bey, Mudo ile bugün yüzden fazla mağazaya ulaşma başarısını sağlamıştır.

O BİR VİRTÜÖZDÜR

Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) ve Zeki Müren’den sonra Bodrum’un tanınmasında önemli bir isimdir Mustafa Bey. El attığı her şey altın oluverir. Bodrum’da ilk mağaza kiraladığında etrafı boş bir yer olduğu için herkes çılgın gözüyle baktı. Ama onun öngörüsünün, üç dört hamle sonrasını görme yetisinin farkında değillerdi. Bugün sekiz mağazası var Mudo’nun Bodrum’da.

DOĞUŞTAN BALIKÇI

Trilye’nin eski mekanında tanıştık Mustafa Bey ile. Sohbet balık, deniz olunca aynı frekansta buluşuveriyoruz. Yedi yaşında sandalla balık tutup ilk parasını balık satarak kazanmış. Tutku ömür boyu devam etmiş. Şimdi guleti var ve yabancı denizlere açılıyor. Gerçek bir denizci, deniz tutkunu olan Taviloğlu teknesindeki Türk bayrağının kocamanlığı ile de göz dolduruyor.

Ülke sevgisi, deniz sevgisi, insan sevgisi gibi tüm yüce değerlere bağlı bir insan Taviloğlu. İleriyi gören bir zeka düzeyine sahip. Herkesin aksine çok bilenin çok yanılmadığını, çok bilenin az yanıldığını söyler sürekli.

Sektörünün usta oyuncularından olduğu halde mütevazılığını hiçbir zaman kaybetmeyen, yalın sade bir halk insanıdır Mustafa Bey. İnsancıldır, hastanede yatması gereken personelinin babası için bile bizzat kendisi uğraşır, içten çaba gösterir.

İLKLERİN ÖNCÜSÜ

TomTom Gardens ve İstanbul’a çağ atlatan projeleri ile tanınan dostum Hakan Kodal ve Trilye Restoran’ın İstanbul - Ankara Koordinatörü Engin Şad, AVM’lerde yakinen çalıştıkları Mustafa Taviloğlu’nun vizyonunu, başarılarını, azmini ve çalışkanlığını uzun zamandır anlatırlardı. Mudo ile ödüllere doymayan TomTom Gardens sokakta yeni projeler üretme çabasındalar.

Türkiye’de ilk baskılı tişört ve parça boya pantolonun mucidi, billboard ve reklamlarda sponsorluk uygulamalarının fikir babası olan Mustafa Bey, yarım asırdır tezgahta, sektörde, farkında olmadığımız ve imkansız gibi görünen işleri başarmaktadır.

Tekstilden sonra mobilya işine giren Mudo’nun sahibi Mustafa Taviloğlu “Dünyada mobilya çok iyi bir konuma gelmektedir” deyip boşluk olan alanların yeni ve yepyeni ürünlerle hep doldurulması gerektiğini sık sık dile getirmektedir. Yıllardır hem evimde hem de restoranımda ürünlerini büyük bir zevkle kullandığım Mudo efsanesinin yaratıcısı Mustafa Bey’in deneyimlerinden yararlanmak, onu fırsat buldukça konuşturup dinlemek, hayata dair görüşlerini hep kale almak gerekir. Çünkü o bir duayendir, yaptığı her işte farklı olmak gibi bir özelliğe sahip olan Taviloğlu, yılın 6 ayını ekibiyle dünyayı izleyerek geçiriyor. Lafla değil hep hakikatle uğraşır Mustafa Bey.

TESADÜFLERE YER YOK

Şans hazır kafalara konar felsefesiyle hiçbir şeyin kendiliğinden olmadığını, vermeden almanın Allah’a mahsus olduğunu her zaman anlatan bu çok çalışkan insan daima yeniliklerin peşinde koşar.

2014 yılında Türkiye’nin vergi rekortmenleri arasında yer alan Taviloğlu, sanata çok düşkündür. Bir lokantanın duvarındaki tabloyu alacak kadar resme meraklıdır Mustafa Bey. Zaten Mudo’nun ürünlerindeki ince zevk onun tüm özelliklerini anlatmaya yetiyor.

Koleksiyonculuğun en önemli özelliğinin paylaşım olduğunu söyleyen Taviloğlu, gerçekten paylaşmayı çok sever bunun için de hep sevilir.

Bu kadar yorgunluğu denizin üstünde atarak geçirmeye çalışır. Balık turnuvalarına katılır.

Her alanda malzemenin hamının iyi olması gerektiğini, ondan sonra üzerine kolayca işleme yapılabileceğini dost sohbetlerinde hep anlatır.

Türkiye’de hazır giyim, mobilya ve ev dekorasyonu perakendeciliğinin öncü şirketi Mudo, uluslararası perakende sektörünün en prestijli ödülü olarak görülen “Dünya Perakende Ödülleri” yarışmasında aynı yıl iki farklı ödül kategorisinde finale kalan ilk Türk firması olarak büyük başarıya imza atmıştır. SAP Kalite Ödülü’nden, ekonominin değişen dinamiklerine en hızlı ayak uyduran kurumlar için düzenlenen Hızlı Balık Ödülleri’ne ve IDC Türkiye CIO ödülüne kadar sayısız ödül almıştır Mudo, Mustafa Taviloğlu’nun ve ekibinin başarılarıyla.

Ekip çalışması, takım ruhu Mustafa Bey’in en önemli özelliklerindendir. “Ben” demeyi sevmez genellikle. “Biz” sözcüğüne daha aşinadır dili.

VELİAHT SAHNEDE

Yazımın başında MacArthur’un söylediği öğütler gibi Mustafa Bey de oğlunu yıllardır yanında yetiştirmiş, arkadaş gibi pek çok etkinlikte beraber olmuşlardır. Taviloğlu, oğlu ile hep gurur duyar. Nazar değmesin diye beraber fotoğraf karesine bile girmekten kaçınır.

Çocuklarımız hızla değişen dünya koşullarına süratle ayak uydurmak, donanımlı olmak ve babalarını geçmek zorundadır ki firmaların aşama kaydettiği belli olsun. Zaten başarı bisiklete binmek gibidir, hep pedal çevirmek gerekir, durduğunuz anda düşme tehlikesi vardır.

Mudo’nun Onursal Başkanı Mustafa Taviloğlu ile çeşitli vesilelerle pek çok yerde karşılaşıyorum. Hep görüyorum ki duracağı dinleneceği yok, pedalları çevirmeye devam ediyor.

Mustafa Bey’in en büyük yardımcısı ise zarif eşi Lüset Hanım’dır. Gölgede durur gözükse de eli ayağı gibidir.

Bir değişimin önünde gidenler lider, ortasında gidenler durumu kavramış, sonunda gidenler sürüklenmiş olurlar. Ona karşı çıkanlar mutlaka yok olurlar.

Sektöründeki değişimlerin hep öncüsü oldu Taviloğlu, renk getirdi, canlılık, vizyon getirdi. İyi ki varsınız. İyi pazarlar.

Yorum Yazın