0Yorum

Enerjisi Hiç Azalmayanlar

Yaşamımız boyunca o kadar çok insanla karşılaşıyoruz ki bazen gerçek dosta erişmek çok zor oluyor. İnsanın en büyük zenginliği böyle dostlara sahip olmak olsa gerek. Bizi yüzümüze karşı eleştiren ama herkesin içinde savunan, başarılarımıza sevinen, başarısızlıklarımıza üzülen, bizi üzgün görünce öteki dostlara haber verip bizimle ilgilenmelerini isteyen, bir başka kıtada yaşasa da, günde on dört saat çalışsa da kendisine gereksinim duyduğumuz anda yardımımıza koşan insanlara gerçek dost denir. Bu tanıma uyabileceklerden birisi, sanatçı kişiliği yanında mütevazılığını bugüne dek hiç yitirmemiş olan Haldun Dormen’dir. Ülkemize sayısız sanatçı ve sanat eseri kazandıran Haldun Dormen’i uzun yıllardır yakınen tanırım. Geçen yıl Ankara’da Devlet Tiyatroları’nda oynayıp gişe rekorları kıran “Benim Tatlı Meleğim” oyununun genç yönetmeni Metin Arslan’ın başarısında da büyük emeği geçen Dormen hayatının her döneminde başarıdan başarıya koşmuştur.

YILDIZ KALMAK ÖNEMLİ

Yıldız olmak kolay değil fakat yıldız kalmak en zorudur. 1860-1941 yılları arasında yaşayan Polonyalı meşhur kompozitör ve piyanist Ignacy Jan Paderewski, her gün sekiz saat piyano çalışıp pratik yapıyordu. Mesleğinin zirvesinde olduğu için onun bu çalışma temposunu gereksiz gören bazı yakınlarına Paderewski’nin cevabı şöyle olmuştu: “Eğer bir gün pratik yapmazsam, ben bunu hisseder ve görürüm. Eğer iki gün pratik yapmazsam dostlarım hisseder ve görür. Eğer üç gün pratik yapmazsam, dinleyicilerim hisseder ve görür.”

Haldun Dormen mesleğine sıkı sıkıya bağlı, günün her saatinde tiyatrodan kopmayan bir çalışma temposu içindedir. Bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiye sahiptir. Workshoplar, öğrencilere sürekli verdiği dersler, gençlere saçtığı ışık sanat alanına ve ülkesine sonsuz bir hizmet etmek anlayışı onu farklı kılmaktadır.

HER KOLTUKTA BİR KARPUZ

1977 yılından sonra televizyonculuk ve radyoculuk ile uğraşan Haldun Dormen Milliyet Gazetesi’nde 8 yıl boyunca gazetecilik yaptı. Devlet Tiyatroları’na iki kez müzikal çalışması yapan Dormen, yıllar önce “Dün Gece Yolda Giderken Çok Komik Bir Şey Oldu” müzikalinden sonra “Kantocu” ile Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sevenlerinin karşısına çıktı.

SOSYAL SORUMLULUK

Herkese elini uzatır Dormen. O, yaptığı güzelliklerden bahsetmez. Böyle bir tarzdan hiç hoşlanmaz. MS hastaları için sahneye çıkar, herkesin elinden tutar, herkese yardımcı olmaya çalışır. 1997’den beri verilmekte olan Afife Jale Ödülleri’nin gerçekleşmesine ön ayak olmuştur. Çalıştıkça, güzel eserler sundukça yorgunluğu azalan Dormen, ABD’den İstanbul’a seyahat edip, birkaç saat dinlendikten sonra Ankara’ya karayoluyla devam eder ve gelip tiyatrosunda aktif rolünü oynar. Oyunlarından sonra Trilye’ye gelip balıklı ve rakılı sohbetlere devam eden Dormen, hiç yorgunluk emaresi göstermeden saatlerce hoş sohbet eder. TRT HD kanalında yapmış olduğum “Balık Ankara’da Yenir” programının ilk konuğu Haldun Dormen’di. Balık ve deniz ürünlerini çok seven Dormen program bitiminde bir çay bile içemeden restorandan ayrıldı. “Süreyyacığım beni prova için 30 kişi bekliyor onları bir dakika bile bekletemem” dedi. O gün Haldun Dormen’i bir kez daha gıpta ile uğurlamıştım. Başarı, kıymetli kazanımlar, uzun uğraşılar sonucu elde edilir. Gerçekten değerli bir şeye ulaşmanın kestirme bir yolu yoktur.

Yorum Yazın