0Yorum

Çikolata Tadında İnsanlar

Yıllar önce yaşlı bir adam katedralde org çalıyormuş. Yaşlı adamın görevine son verip, yerine genç birisinin gönderilmesine karar verilmiş. Bu nedenle de adamın çaldığı parça oldukça melankolikmiş. Genç adam gelince yaşlı adam ayağa kalkmış, orgun anahtarını çıkarıp cebine koymuş ve kapıdan dışarı çıkmış. Genç adam, “Anahtarı alabilir miyim lütfen?” diye arkasından seslenmiş. Yaşlı adam anahtarı genç adama verip hemen oradan uzaklaşmış. Genç adam orgun başına geçmiş ve çalmaya başlamış. İnanılmaz derecede başarılı bir orgcuymuş. Bu kadar uyumlu bir müzik daha önce hiç duyulmamış. Müziğin sesi kapıdan taşmış, kasabaya, kırlara ve dinleyenlerin yüreklerine ulaşmış. Johann Sebastian Bach, sihirli elleri ile tuşların üzerinde gezinirken, yaşlı adam gözleri yaşlı dinlemiş. Kendi kendine şu soruyu sormuş: “Ya anahtarı vermeseydim?” Sedef ve Tanıl Küçük çifti sanki yetenekli, çalışkan insanların yolunu açmak, onlara yardımcı olmak ve onlara pek çok anahtar vermek için yaratılmış örnek bir ailedir. Trilye’nin yeni açıldığı dönemlerde endüstriyel mutfak ekipmanlarında Türkiye’ye büyük hizmetleri geçen dostlarım Tahsin ve Yusuf Öztiryaki’lerin önerisiyle ilk kez Trilye’ye gelen İSO Başkanı Tanıl Küçük’ten o günden beri çok iyi uyuşan bir elektrik aldım. Daha sonraları işi gereği Ankara’ya her geldiğinde bize uğrar oldu. Sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın tanıdığı Elit Çikolataları’nın (Elit Çikolata Şekerleme ve Pazarlama A.Ş) Yönetim Kurulu Başkanı olan Tanıl Bey’in şirketi, hep dilimize dolayıp “Niçin bizde böyle uzun yıllar devam eden, köklü geleneksel müesseseler yok” dediğimiz türden. 1924 yılında genç Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurulmuş fabrika, hep aynı kalite, aynı çizgi ve değişime ayak uydurup yenilenme sürecini izlemiş, her alanda toplam kaliteye önem vermiş çok özel bir işletmedir. Söylemlerinde sık sık “Değişimden korkmayalım” cümlesini kullanan Tanıl Bey, bireysel yeteneklerin de çalışmak kadar önemli olduğunu söylese de başarının gerçek sırrının disiplinli olmak ve çok çalışmak olduğunu belirtir. İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük çok çalışkan bir iş adamıdır. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra sürekli yukarıya ivmelenen bir başarı grafiği var. Sahibi olduğu çikolata firması kalitesiyle nam yapmış olup Dubai’den Libya’ya, İran’dan Çin’e kadar pek çok ülkeye ihracat yapmaktadır. İSO Başkanı olduğu günden beri sık sık Ankara’ya gelen Küçük, kendisine önerilen siyasete girme tekliflerini kibarca reddetmektedir. Ancak sivil toplum alanında ülkesine hizmet etmeyi yeğlemiş. Türkiye’ye çıta atlatmak için sanayide oldukça emekleri olmuştur. Siyasilere son derece yön gösterici olumlu ve yapıcı görüşlerinde orta vadede haklılığı ortaya çıkan Tanıl Bey, kıdem tazminatı fonu, işsizlik sigortası gibi yıllar önce gündeme getirdiği konuların hayata geçirilmeye başlanması çabalarını izlemekten de bir hayli memnun. Kriz dönemlerinde de hep olumlu yaklaşan ve krizi fırsata çevirmenin yollarını öneren Küçük, ticarete yeni atılan küçük veya büyük işletme sahiplerinin örnek olarak izleyeceği bir girişimcidir. Tanıl Bey’in zarif eşi Sedef Küçük, eşi gibi kendisini ülkesine adamış çok değerli bir hanımefendidir. Yaşadığımız topluma karşı hepimizin ödev ve sorumlulukları olduğunu söyleyen Sedef Hanım, kendisinin ekonomik yönden güçlenmesine değil, ülkesinin daha zengin, daha adil, daha gelişmiş ve çağdaş standartlarda olmasından yana büyük çaba sarf ediyor. Sosyal sorumluluk olarak kendini sorumlu tutmuş ve çarığını giyip siyasete soyunmuş. CHP Milletvekili olarak mecliste canla başla çalışan Sedef Hanım, Robert Koleji’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olmuş. Bir süre İngilizce öğretmenliği yapan Sedef Hanım, sekiz yıl tekstil sektöründe çalışarak ticaret deneyimi kazanmış. On yılı aşkın süre Elit Çikolataları Yönetim Kurulu Üyeliği yaptıktan sonra Cumhuriyet Halkevlerinde çalışmış. Kabına sığmayan hanımefendi yoksul ve eğitimsiz kadınların sorunları ile yakından ilgilenmekte ve onlara istihdam sağlama konularında projeler geliştirmektedir. Kitap okumayı ve yürüyüş yapmayı çok seven Sedef Hanım, sağlıklı ve dikkatli beslenme neticesinde de fit kalmayı sürekli başarabiliyor. Ancak balık yemeye Trilye’de alıştığını itiraf edince biz de kendi hanemize bir artı puan daha eklemiş olduk. Doğaya, değerlerimize bağlı olup, yeniliklere açık, insana değer veren bir anlayışa sahip ve de oldukça mütevazı çifti baş başa yemek yerken ve saatlerce sohbet ederken görünce gıpta etmekten başka bir şey yapamıyorsunuz. Eğitimli, çalışkan ve insan sevgisi ile yeşeren insanlar baktıklarında berrak görmeyi, dinlediklerinde iyi duymayı, görünüşleri bakımından sıcak olmayı düşünürler. Davranışlarında saygılı olmayı, konuşmalarında doğru, işlerinde ciddi olmayı, kuşkuya düştüklerinde soruları nasıl soracaklarını, öfkelendiklerinde sorunları, kazancı gördüklerinde adaleti düşünürler. Umarım hem kendilerine, hem de yaptıkları güzel hizmetlerden dolayı ülkemize verdikleri mutluluk Elit Çikolataları’nın tadı kadar güzel olsun.

Yorum Yazın