0Yorum

Büyük Projelerin Yaratıcıları

Seattle Olimpiyatları’nın üzerinden bir hayli zaman geçti. Seattle Özel Olimpiyatları’nda, tümü fiziksel ve zihinsel özürlü olan dokuz yarışmacı, 100 metre koşusu için, başlama çizgisinde toplandılar. Başlama işareti verilince, hepsi birlikte harekete geçti. Bir hamlede başlayamadılar belki ama en az yarısı, bitirmek ve kazanmak için istekliydi.

Yarışın başladığı anda, içlerinden bir delikanlı, tökezleyip yere düştü ve ağlamaya başladı. Diğer sekiz kişi, delikanlının ağlamasını duymuşlardı.

Yavaşlayıp, geriye baktılar. Hepsi yönlerini değiştirdi ve geriye dönerek onun yanına geldiler. İçlerinden down sendromlu bir kız eğilip ağlayan çocuğu öptü: “Bu onun daha iyi olmasını sağlar,” dedi.

Sonra dokuzu birden kol kola girdiler ve bitiş çizgisine doğru hep birlikte yürüdüler. Stadyumdaki herkes ayağa kalkıp dakikalarca onları alkışladı.

Nihat Özdemir’i Trilye’nin eski mekanında Limak ile kapı komşu olduğum yıllardan bu yana yakinen tanırım. Yabancı devlet başkanlarının Trilye’yi ziyaret ettiği yoğun günlerde Limak idare amirine, “Gerekirse benim aracımı garajdan çıkarın ama Trilye’ye gelen konukların araçlarını otoparkımıza alın,” dediği günleri dün gibi hatırlıyorum.

Limak Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, hayatta kendisi için kazanmaktan çok daha ötede şeylerin olduğuna yürekten inanan, yavaşlayıp rotasını değiştirmek anlamına gelse bile diğerlerinin de kazanması için yardım etmek gibi ulvi değerleri sahiplenen nadide bir insandır. Sırf iyilik olsun diye yolunu değiştirip insanların koluna giren Nihat Özdemir, kendisi ile barışık, sevecen, yardımsever, doğduğu, geldiği yerleri asla unutmayan, oralardan hiç kopmayan tam bir Anadolu insanıdır.

KALİTELİ İŞLERİN MİMARI

İki hamle sonrasını görme özelliği, doğru öngörü, iyi sektör seçimi ve çok çalışma özelliği Özdemir’in hayal ettiği hedeflere ulaşmasının temel konularıdır.

İş yaptığı sektörlerde verimli ve etkili olmayı, kapasite artırımı ve satın almalarla büyümeyi hedef olarak koyan Nihat Özdemir, Türkiye’nin en büyük 10 şirketi arasına girip, bu başarıyı yurt dışına taşımak için büyük çaba sarf etmektedir. Para ve maddi değerler onun için hiçbir zaman ölçü değildir. O, ülkesine istihdam sağlamak, doğup büyüdüğü topraklara yatırım götürmek ve Türkiye’nin kalkınmasına odaklanmak gibi düşüncelere sahiptir. Son yıllarda gösterdiği performans, sahibi olduğu Limak Grubu’nun özelleştirme ihalelerinde gerçekleştirdiği başarılı satın almalar onu her geçen gün güçlü kılmaktadır.

YATIRIM KARARLARININ DOĞRULUĞU

Limak Grubu’nun büyümesindeki en önemli konu doğru yatırım kararları ve doğru konjonktürdür. Enerji, inşaat, çimento, havacılık ve turizm gibi hızlı büyüyen sektörleri seçince büyüme de hızlı oldu. Baş döndürücü performansa 15 yıl boyunca çok yakından şahit oldum. Trilye’nin eski adresini verirken hep, “Ünlü Limak Holding’in karşısındaki villa” diye konum tanımlaması yapardım telefonla arayıp yerimizi bilmeyen müşterilere. Benim için hep gurur kaynağı oldu Limak. Sadece öğle yemeği için Gar Lokantası’na ya da Palet Pastanesi’ne gidip hemen işlerine dönen, gece yarılarına kadar çalışan Limak Holding’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, ortağı, müthiş başarıların mimarı Sezai Bacaksız’ı, Nihat Bey’in kardeşi Ahmet Özdemir’i, oğlu Batuhan’ı, kızı Ebru’yu, Genel Müdür Mustafa Baştürk’ü sürekli işlerine odaklanmış olarak gördüğümde başarının kaçınılmaz olduğunu ve asla tesadüf olmadığını hep düşünürdüm.

DİYARBAKIR’DAN DÜNYAYA

Diyarbakır’da doğan Nihat Özdemir, ilk ve orta eğitimini Diyarbakır’da tamamladıktan sonra Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi’nden Makine Mühendisi olarak mezun oldu. Daha sonra Ege Üniversitesi’nde Endüstri bölümünde master yapan Özdemir, 1976 yılında Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’yi kurdu. 2002 -2004 yılları arasında Türkiye Müteahhitler Birliği’nin Başkanlığı’nı yaptı. Fenerbahçe Spor Kulübü’nde 17 yıl Başkanvekilliği görevinde bulundu.

Çimentodan, enerjiye, turizmden, Sabiha Gökçen Havaalanı’nın hissedarlığına kadar pek çok sektörde zirveye çıkan Özdemir’in Kurtalan Çimento fabrikasını alması ve modern bir seviyeye getirmesi 1988 yılındaki anılarımı tazeletti. 1987 yılında Kıbrıs’tan Siirt’e tayinim çıktığı zaman 70’inci Piyade Tugay Komutanı Hilmi Özkök’ten Siirt’i tanıtıcı bir mektup geldi. Dikkatimi çeken ve beni üzen cümle, “Siirt’te su sıkıntısı vardır o nedenle su bidonlarından fazlaca miktar getirin,” oldu.

Bir yıllık izlenimden sonra Kurtalan Çimento fabrikasının Genel Müdürü ile kurduğum yakın dostlukla Yağmurtepe’den Siirt’in tüm lojmanlarına ve Tugay’a kadar boru hattı çekip her binanın arkasına gömme 50’şer tonluk su deposu yaparak 24 saat kuyu suyu akıtır hale getirmiştim bölgede. Bu nedenle Kurtalan Çimento’yu hep yad ederim. Daha sonra Siirt Belediyesi, Botan’dan su konusunu çözdü.

Şirketi devleşse de Nihat Özdemir’in mütevazılığı hiç değişmedi. İnsanlara verdiği değer onu hep farklı kıldı.

ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ

Limak Grubu’nun beni çok duygulandıran diğer konusu ise Çanakkale Köprüsü ihalesini kazanması oldu. Bolayır’da Namık Kemal’in türbesinin yanında Gazi Süleyman Paşa, atı ve lalasının yan yana mezarları vardır. Çanakkale’nin güzel beldesi Çardak’tan Gelibolu’ya geçmek isteyen Gazi Süleyman Paşa atına biner yanında lalası ile birlikte kucağına aldığı toprakları denize attıkça deniz kara olur. Sonra güçlükle durdururlar ve sal hazırlayıp öyle geçirirler karşıya. Çardak’taki doğal mendireğin oluşum öyküsüdür bu. Ama şimdi öykü gerçek oluyor ve Çanakkale köprüye kavuşuyor. İlkokuldayken Derince araba vapurunun battığını, bir sürü insanın öldüğünü, Kilitbahir motorlarıyla Kuleli’de okurken izinden geç dönüp ceza almamak için fırtınalı havalarda karşıya geçip otobüse bindiğim günleri, araba vapurlarının günlerce çalışmayıp insanların çok mağdur olduğu günleri dün gibi hatırlıyorum.

İşte Çanakkale’nin yıllardır beklediği bu dev hizmeti memleketime Limak Grubu’nun yapmasına çok sevindim. Ortakları Kore firması Daelim ve SK yöneticileri ile Yapı Merkezi’nin sahibi Ersin Arıoğlu’nun, temel atma töreninden önce Trilye’de buluştuğu yemek esnasında hepimiz duygusal anlar yaşadık. Türkiye’de ve dünyada işlerini en iyi yapan Limak, Yapı Merkezi ile Türkiye hayranı Korelilerin sevgi yüklü çalışmalarının sinerji yaratacağı yemekte belliydi.

Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü olan 18 Mart sadece Çanakkale şehitlerini anma günü değil, yeni bir devrin başladığı gündür. Dünyanın en uzun asma köprüsü de Çanakkale’ye yeni bir devir yaratacak ve çağ atlatacaktır.  

GÖNÜLLÜ HİZMETLER

Türkiye’nin her köşesine gönüllü hizmetler veren, herkesin yardımına koşan Nihat Özdemir’in sayısız projede ve sosyal sorumluk faaliyetlerinde emeği vardır.

Bu başarıların arkasında uzun yıllar eşine büyük destek veren merhume Gülseren Hanım’ı da unutmak mümkün değil. Asaleti, mütevazılığı, sanatsal ruhu ile gerçek bir hanımefendi olan Gülseren Hanım, Nihat Bey’in en zor günlerinde nefesini hep hissettirirdi.

İyi ki varsınız, hep var olun. Kolay kolay bir yerlere gelinmiyor, ne emekler, ne bedeller…

Güçlükler başarının değerini arttıran süslerdir. İnsan yaşamı hazır bir reçete değil, bir serüvendir. İyi pazarlar.

Yorum Yazın