0Yorum

Bir Çınar’ın Ardından

Yunanistan ile ilişkilerimizin Kardak Kayalıkları yüzünden kopma noktasına geldiği kritik günlerde Ege Sanayi Odası’nın Ankara Temsilcisi Necip Çakır, Turizm Bakanlığı’nda bürokrat idi. Bir gün beni arayıp dedi ki: “Bugün sizin karargahta öğle yemeğinde Genelkurmay İkinci Başkanı’nın çok önemli bir misafiri var, haberin olsun.” Bahsettiği kişi o sıralarda ismi çok konuşulan Büyükelçi İnal Batu idi. Sempatik, sevecen, tonton tavırlarıyla, dürüst kişiliğiyle Türk diplomasisinin efsane ismi Emekli Büyükelçiyi İnal Batu’yu yakından tanımama yine bir efsane isim olan, Türk turizmine unutulmaz katkıları bulunan Türk Tanıtma Vakfı Başkanı (TÜTAV) Kemal Baytaş vesile olmuştu. Sık sık öğle yemeğinde Trilye’ye Baytaş ile birlikte gelirlerdi. Türk siyasetinde de başarılı çalışmalar yapan Batu, CHP’den ayrıldıktan sonra bile aylarca rozetini çıkarmadı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdikten sonra 33 yıl Dışişleri Bakanlığı’nda görev yaptı. Lefkoşe, Prag, Birleşmiş Milletler, İslamabad, Roma Büyükelçilikleri görevlerinde başarılı hizmetlerde bulundu.

ÖZLEYECEĞİMİZ AYDIN İNSAN

Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevinde de bulunan İnal Batu, atandığı her görevi mükemmel bir şekilde ifa etti. Adam kayırmadı. Herkese bir insan gözüyle bakıp görüş ayrılıklarına hiç önem vermedi. Son derece dürüst bir insan olan İnal Batu’nun cenazesinde her gruptan insanın bir arada oluşu çok önemli mesajlar verdi.

DONNA KARAN’LA ANISI

İnal Batu hiç kompleksi olmayan, son derece mütevazı, her şeyi aşmış bir insandı. Birleşmiş Milletler’de görev yaparken yaşadığı bir olayı o kadar temiz ve saf bir ifadeyle anlattı ki hiç unutamadım. New York’ta bir toplantıda yanına dünyaca ünlü modacı Donna Karan oturur ve masa üzerindeki isimlikte Donna Karan’ın ismi büyük harflerle yazılmıştır. Toplantı süresince gözlerini ve ilgisini Batu’dan ayırmayan Donna Karan mola sırasında Türkiye hakkında sohbete başlar. “Türkiye’yi özlüyor musunuz?” gibi sorular sorar kendisine ve iltifatlarda bulunur. Ancak sıcak sohbet hoş bir şekilde sürerken İnal Bey, Donna Karan’a “Siz ne işle iştigal oluyorsunuz?” diye sorunca birdenbire buz kesilen Karan kibarca işinden bahseder ama daha sonra toplantının sonuna kadar İnal Batu’ya sırtını döner ve bir tek kelime konuşmaz. Toplantı bittikten sonra da İnal Batu ile göz göze gelmeden binadan ayrılır. Başından geçen olayı o kadar temiz duygular içinde anlatan Batu; “Süreyyacığım o beni tanıyabilir ama ben onu tanımak zorunda mıyım?” demişti.

TÜRK-YUNAN SAVAŞINI ÖNLEDİ

Kardak Kayalıkları’nı Türk kamuoyu çok iyi bilir. Çipuraların çok sevdiği yosun türlerinin bulunduğu bu kayalıklarda, Yunan balıkçılar sürüler halinde gezen bol miktarda çipura balığını canları pahasına avlamakta ve inanılmaz paralar kazanmaktadırlar. Ama bir gün, sabır taşıran Kardak ile ilgili zamanın Başbakanı Tansu Çiller olağanüstü bir toplantı yapar. Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve Dışişleri Bakanı Deniz Baykal’ın da hazır bulunduğu toplantıda Yunan askerlerinin olduğu Kardak Adası’na operasyon yapılması kararı verilir. Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya bu kararla “sıcak temas” sağlanacağını ve bunun iki ülke arasında savaş anlamına geleceğini hatırlatır. Kayalığın bize ait olup olmadığı teyit edildikten sonra kesin operasyon kararı veren Çiller’i, cesur tavırlarıyla tanınan Oramiral Güven Erkaya ve Dışişleri Bakanı Deniz Baykal da destekleyince, Genelkurmay Başkanlığı harekat emri hazırlamak için durum muhakemesi yapmaya başlar. Tam bu sırada İnal Batu devreye girer ve sakin tavrıyla: “Durun bir dakika, neden yanındaki ikiz kayalığa asker çıkarmıyoruz?” der. Görüşü kabul görünce iki ülke arasındaki savaş önlenmiş olur. Olaydan bir gün sonra Kemal Baytaş, yakın dostu olan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya’yı telefonla arar ve kendisini Türkiye’yi savaşın eşiğinden döndürdüğü için tebrik eder. Erkaya da: “Olur mu sayın Müsteşarım, savaşı önleyen Büyükelçi İnal Batu’dur, asıl onu tebrik etmek lazım,” der. “Michelle Obama’yı bir gün giydireceğim” sloganıyla yeniden gündeme gelen Donna Karan’ı şaşırtan davranışıyla tanıdığımız İnal Bey, parlak zekasıyla önemli bir krizi de çözen diplomat olarak tarihe geçmiştir. Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olan İnal Batu ünlü sanatçı Pelin Batu’nun da babasıydı. 22’nci dönemde CHP Hatay Milletvekili seçilen Batu, “Ailede bir politikacı yeter” deyip kimsenin siyasete girmesine izin vermemiştir. İnal Bey Hataylı olmamasına rağmen, kendisini her gün ziyaret eden Hataylıların hastane işlerinden, askerlik konularına kadar derdine çare olmaya çalışmıştır. Her seferinde Trilye’ye uğradığında askere giden Hataylı çocukların isimlerini de bana getirip yardımcı olmamı istemiştir. Siyasetin ombudsmanı olarak her konuda pek çok televizyon kanalı kendisinden görüş alırdı. Birçok gazeteye de tecrübelerini yılmadan, sıkılmadan aktarırdı. Kendisiyle sohbet ettiğinizde bilmediğiniz bazı konularda bilgi sahibi olurdunuz, tonton tavrından oldukça etkilenirdiniz. İnsanların birbirleriyle küsmesine de çok içerleyen Batu, her zaman “Şu dünyada kaç yıllık ömrümüz kaldı ki bir kısmını küserek geçirelim” diyerek hep barıştırıcı, birleştirici rol oynamıştır. Bırakıp gittin bizi, Seni unuturuz sanma, Zaman her şeyi affeder belki ama, Unutulmayı asla. Seni çok özleyeceğiz ve asla unutmayacağız.

Yorum Yazın