0Yorum

Anadolu’ya Sevdalananlar

Yazar ve öğretmen Leo Buscaglia bir zamanlar jürilik yaptığı yarışmayı kısa dönem askerlerin çok az bir süre yaptıkları askerlik yıllarını anlattıkları gibi sürekli anlatır. Dünyanın en sevecen çocuğunun seçileceği yarışmayı 4 yaşındaki bir çocuk kazanmış. Bu çocuğun kapı komşusu kısa bir süre önce eşini kaybeden yaşlı bir adammış. Yaşlı adamın bahçesinde ağladığını gören küçük çocuk, yaşlı adamın yanına gitmiş ve kucağına oturmuş. Eve döndüğünde annesi yaşlı adama ne söylediğini sorunca küçük çocuk: “Hiç” demiş. “Sadece ağlamasına yardım ettim.” Sevgi öyle büyük bir şeydir ki yaşamın kapılarını açar ve sevginin o büyük gücü dünyayı harekete geçirir. Yıllar önce ulusal bir gazetede büyük bir ilan dikkatimi çekmişti. Alışılagelen ilanların dışında sevginin tavan yaptığı bir şeydi. Beni günlerce düşündürmüştü. Bir iş adamının Akita cinsi bir köpeği ölmüş ve çok üzülmüştü. Daha sonraları temiz yüzlü bu beyefendiyi araştırdım. Milletvekili seçilip yolu Trilye’ye düşünce yakından tanıma olanağı buldum. Umut Oran hayvan sevgisi konusunda hayatımda kanıma girenlerden birisidir. Tokyo’ya gider gitmez Shibuya semtindeki Hachiko isimli köpeğin heykeli olan meydana gidip onun da öyküsünü okudum. Üniversitede öğretim üyesi Prof. Hidesaburo Ueno, Hachiko isimli Akita kurdu köpeği ile her sabah evinin kapısında vedalaşır akşam dönünce kapıda karşılanır. Bir gün Hachiko, Prof. Hidesaburo Ueno’yu takip eder ve metroya kadar uğurlar. Dönüşte metro çıkışında karşılar ve bu sevgi bağı uzun zaman sürer. Bir gün Hachiko yine metro kapısına kadar gider ve ev sahibini yolcu eder. Akşam olunca yine dönüş saatinde metro çıkışına gider fakat sahibi gelmez. Gece olur, sabah olur, gelen giden yok! Prof. Hidesaburo Ueno okulda kalp krizi geçirir ve ölür. Durumdan habersiz köpek Hachiko, günler, haftalar, aylar ve yıllar boyunca sahibini bekler. Dokuz yıl sonunda ölür. Japonlar bu vefalı köpeğin anısına metronun yanı başına muhteşem bir heykel dikerler. Zeytinyağı üreticisi dostum Naci Yıldırımer bir gece Hachiko’nun öyküsünü anlatan filmi getirince iş iyice raydan çıktı. Film bittikten sonra Mahmure ile birlikte üç saat ağladık. Köpeklere elimi süremeyen birisi olarak oğlumun “Baba eve köpek alalım” talebine hep karşı çıktım. Ama Umut Bey’in bu yaklaşımından sonra bir gün Koray’ın eve bir Çinli dost (chow chow) ile gelişini gülümseyerek karşıladım. O gün bugündür bende sadece köpeklere değil doğadaki canlılara karşı öyle bir duyarlılık başladı ki her gece iki torba yiyecekle birkaç kilometre yolu Park Hizmetleri Müdürümüz Aydın Bey’le birlikte gidip sahipsiz sokak köpeklerine yiyecek götürüyoruz. Umut Oran, yüreği sevgi dolu, genç yaşta başarılara imza atmış çok değerli bir insandır. Saint Benoit Lisesi’ni bitirdikten sonra yüksek öğrenimini Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Fakültesi’nde tamamlayan Umut Bey’in on parmağında on marifet gizlidir. Eski bir futbolcudur. İngilizceyi, Fransızcayı çok iyi konuşur ama yetenekleri, donanımı onu daha da mütevazı yapmıştır. 1992 yılında kurduğu Domino isimli şirket ile hazır giyim sektöründe faaliyet göstermeye başlayan Oran, hayatta kafasına koyduğu, hedeflediği işleri yerine getirmekle tanınır. Anadolu’da istihdam yaratmaya yıllar önce odaklandığı için örnek olması amacıyla fabrikasını Bolu’da kurmuştur. 2002 yılının şubat ayında Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirilen Oran, az gelişmiş bölgelerin kalkınması, niteliksiz iş gücünün istihdamı gibi konularda yoğun çaba göstermiştir. 2005-2009 yılları arasında Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı görevinde bulunan Umut Bey, 2006 yılında TOBB Türkiye Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclisi Başkanlığı görevine getirilmiştir. Bulunduğu her görevde içinden gelen sesleri performans anahtarı olarak kullanmasını ve başarı kapılarını açmasını da bilmiştir.

ÇAĞI YAKALAYAN PERFORMANS

Milletvekili olarak TBMM’de de aktif olarak çalışan Umut Oran, Türkiye’nin tüm dünyada etkin olmasının önemine dikkat çekerek uluslararası hazır giyim örgütlerinde görev aldı. Dünya Ticaret Örgütü, Avrupa Komisyonu, ABD yetkilileri ile çeşitli ortak platformlarda Türk özel sektörünü temsil etti. Çalışmalarıyla yabancıları kendisine hayran bıraktı. Türkiye’nin imajının daha da güçlenmesinde etkin rol oynadı. “Anadolu’da Yerinde İş, Aş ve Barış” projesi kapsamında gönüllü olarak her yıl 30-35 ilde kırsal kalkınma, sektörel ve bölgesel kalkınma çalışmalarına katılmakta ve öğrencilik yıllarındaki idealistliğini sürdürmektedir. Yaşamında yorulmak sözcüğüne asla yer vermeyen Umut Bey günün önemli bir bölümünü çalışarak geçirmekte ve insanlığa hizmet etmek için inanılmaz bir uğraş vermektedir. Nefret, güzellikleri birbirinden ayırır, sevgi sayesinde her şey birbiriyle birleşir. Sevgi her zaman kolların açık duruşudur, sevgi için kollarınızı kaparsanız, kendiniz dışında tutacak hiçbir şey kalmadığını görürsünüz. Hayat sevginiz, en yüksek umudunuza beslediğiniz sevgi olsun, en yüksek umudunuz da en yüksek hayat düşünceniz olsun.

Yorum Yazın