0Yorum

Ankara'nın Nesi Güzeldir - 4 Mart 2012 Akşam Gazetesi - İsmail Küçükkaya köşe yazısı

Bir zamanlar 'Ankara'da siyaset kulislerinin kalbi' RV restoranında atardı. Gözlerden uzak buluşmaları izlemek için RV'ye sık sık göz atardınız. Adeta 'siyaset mutfağı' gibiydi. Özellikle koalisyon hükümetleri döneminde, çalkantılı süreçlerde ne büyük atlatma haberler yapmışızdır. Diğer favori mekanlar ise büyük otellerin lobileriydi; bir de Hürriyet ve Sabah gazetelerinin barları...

İktidarlar ve toplum dinamikleri değiştikçe, bu özellikler geride kaldı. Geçen gün eski siyaset kulislerini andıran küçük bir tesadüfün içinde buldum kendimi. Bu kez adres, bir balıkçıydı; son yılların gözde mekanı Trilye... O gün ilginç buluşmalara sahne oldu. Trilye'nin sahibi, gurme Süreyya Üzmez ile bir diğer gurme Vedat Milor aynı TV programı için bir araya gelmişti. Öğlen saatleri geçmişti. Haliyle Trilye'nin sakin zamanları. Bir yandan da tuhaf bir hareketlilik vardı. Merak ettim, bekledim. İlk sürpriz Cavit Çağlar'dı. Yanına gittim, uzun yıllardır tanışırız. 'Bir yemek davetim var' dedi. Biz sohbete devam ederken misafirleri tek tek gelmeye başlamıştı. En sonda da eski cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel. Hikmet Çetin, Taylan Bilgel oradaydı. Ekip adeta eski Demirel kabinesi; Necmettin Cevheri, Esat Kıratlıoğlu, İsmet Sezgin, Halit Dağlı... Çağlar'a 'Özel bir anlamı var mı?' diye sordum, 'Baba iki aydır evden çıkmamıştı, moral olsun istedim' yanıtını verdi. Fotoğraflarını çektirdim, ertesi gün AKŞAM'da Trilye Zirvesi diye yazdık. Aman Allah'ım ne telefonlar... En komiği de 'Yeni parti kuruyorlar' şeklindeki spekülasyonlar. AKP döneminde maalesef eskisi gibi siyaset kulisi haberleri yapılmıyor, gizli buluşmalar çok nadir oluyor. Nicedir doğru dürüst parti içi perde arkası haber bile yapılmıyor. Bizim için biraz nostalji oldu. Ama o kadar. Neyse şimdi iki gurmenin buluşmasına değinmek istiyorum.

VEDAT MİLOR ŞARAP İTHALATINA BAŞLIYOR

Vedat Milor, Süreyya Üzmez'in TRT HD'deki programına konuk oldu. İlgi çekici bir buluşma... NTV'deki programıyla ses getiren Vedat Milor'la Üzmez'in sohbeti de öyle... Meğer Vedat Bey'in on yaşındaki kızı Ceylan'ın balıkla arası iyi değilmiş. 'Oysa sevdirmek lazım' diyor. Çocuklara küçük yaşlardan itibaren balık yedirebilmenin yolu üzerine konuştular. TRT'yi de bu konuya eğildiği için kutlamak gerek. Ben yayın sonrasında Vedat Bey'e bazı sorular yönelttim. Yeni trendler konusunda merak ettiklerimi... Yiyecek içecek sektörü büyüyor. Ferit Şahenk'in onca milyar dolarlık işlerinin arasında lüks restoran işine girmesini AKŞAM'da enikonu incelemiş, yazmıştık. Çok da yankı yarattı. Vedat Milor, 'Daha çok ekmek var bu işlerde' diyor. Bir konunun da altını çiziyor: Artık zenginler çocuklarını aşçılık okullarına yolluyor. Özellikle de yurtdışındaki okullara... Kendisi de bu işin tam göbeğinde... Şimdi ticaretine de başlıyor. Ağırlıklı olarak Kaliforniya'dan ve Şili'den kaliteli şarap getirip restoranlara satacakmış. Marketleri de hedeflemiş ama raflarda yer alabilmenin maliyeti çok yüksekmiş. Kendi ismini marka haline getirdiği için işi çok da zor olmayacaktır. Süreyya Üzmez de aynı fikirde. O da bütün enerjisini balık kültürünü geliştirmeye ayırıyor. Onun aktardığı şu rakam çarpıcı değil mi: Türkiye'de kişi başına yıllık balık tüketimi sadece 7.5 kilo. Oysa Avrupa'da 60 kilodan aşağı düşmüyor. İskandinav ülkelerine ve Uzakdoğu'ya doğru gittikçe yüz kiloya kadar çıkıyor. Hızla balık tüketimini artırmamız gerekiyor, gelecek nesiller için... Evet, eskisi kadar hararetli olmasa da Ankara'da siyaset kulisleri gözde mekanlarda sürüyor. Bir de restoranların dili olsa...

 

Yorum Yazın