Geçen hafta Seafood Expo için Belçika’nın başkenti Brüksel’e gitmeden önce kısa bir süreliğine Amsterdam’a uğradım. Denizle haşır neşir olan Hollanda’da sofralarda çok çeşitli füme balık görmek mümkün. Yerel bir özdeyişleri bile var: “Ringa balığının olduğu yere doktor yaklaşmaz.” Hollandalılar bu balığa çok önem verirler. Balıkçılar mayıs başında ava giderken bütün limanlarda bayram yapılır. Dönüşte ilk tuzlu ringa balığı fıçısı Kraliçe’ye sunulur. Benim gittiğim gün ise ertesi gün kutlanacak Kraliçe’nin doğum gününe hazırlık vardı. Her ne kadar deniz ürünleri zenginse de Hollanda’da çok iddialı et restoranları da var.
ETİN DUAYENİ
Her yıl birkaç kez ziyaretime gelen, uzun yıllardır Amsterdam’da yaşayan Garanti Bank International Nakit Yönetimi Bölüm Başkanı dostum Altuğ Bodur her geldiğinde bir vatandaşımızın çok güzel bir et lokantası olduğunu, mutlaka ziyaret etmemi söylerdi. Damak zevkine güvendiğim Altuğ Bey’in önerisine uyarak havaalanından doğruca ‘Mi Sueno’ (Rüyam) isimli restoranın yolunu tuttum.
RÜYAMI GERÇEKLEŞTİRDİM
Kapıda konukları karşılayan sempatik beyefendi Necdet Kul, “Hayallerimi rüyalarımı hayata geçirdim, gerçekleştirdim” diyor. Büyük bir zevkle işini yapıyor, tek tek masalarla ilgileniyor. Necdet Bey’in kıymadan yaptığı nefis bir sosisle başlıyoruz yemeğe. Hollanda meralarında otlayan hayvanlar kesilmekten ziyade süt ürünleri yapmak için sütleri değerlendirildiğinden, etleri Avustralya’da ahır görmeyen hayvanlardan seçtiğini söyleyen Necdet Bey, üç kişiye yetecek boyda sunduğu Tomahawk müthişti. Wagyu ciğerini bütün olarak sundu Necdet Bey. Tam damağımıza hitap ediyor. Etlerin yanında Ayiro sos çok yaygın kullanılıyor. Mayonez, hardal, yumurta, karabiber ve limon suyu. Arkasından hamburgerinin de çok ünlü olduğunu duyduğum için tatmadan edemedim.
ÜNLÜLERİN MEKANI
Mutfağın yanındaki duvarda rahmetli Mustafa Koç’un neşeli, mutlu, gülen bir fotoğrafı var. Dünyaca tanınan futbolcular ve pek çok ünlü isim buraya gelmiş. Hafta arası erken saatlerde tıklım tıklım olan bir yer Mi Sueno. Torpille birkaç saatliğine yer bulabildik. Ağzının tadını bilen için mesafe hiç önemli değil. İnsanlar keyif alacakları yerleri sonunda buluyorlar. Bu sempatik Arjantin tarzı et lokantasının sahibi Necdet Bey çok mütevazı ama iddialı bir insan. Kartının üzerine “Muhtemelen şehrin en iyisi” diye yazmış. İyi bir oyunun son söze ihtiyacı yoktur zaten. Kraliçe’nin doğum günü hazırlığının çılgınlıklarına takılmadan, yol boyunca damaklarımızdan gitmeyen rüya etlerin tadıyla Brüksel’e ulaştık.
Son Yorumlar