Gürcistan Hamsileri

Geçen hafta ünlü bir televizyon kanalı çok acil röportaj talebi isteyince apar topar buluştuk. Konu Gürcü hamsileri imiş meğer. Haldeki balıkçıların her birinden ayrı sesler çıkınca halkın kafası karıştı. Akşam ana haberde Ankara’daki balık tezgahlarındaki çalışanların yorumlarını görünce şok geçirdim. Balığı yerden yere vurup sınırlarımızı ihlal eden düşman gibi anlatıyorlardı.

ÇOK LEZZETLİDİRLER

Ülkemizde üç hamsi türü bulunmaktadır: 1. Doğu Karadeniz hamsisi 2. Batı Karadeniz hamsisi 3. Marmara hamsisi Gürcistan hamsisi denilen tür Doğu Karadeniz hamsisi olarak sınıflandırılır. On yıl önce İstanbul Conrad Oteli’nin sahiplerinden işadamı dostum Erol Aksoy, balık türlerini göstermek için beni Gürcistan’a davet etti. Kalkan ve hamsinin bolluğundan bahsetti ama avlanmayı pek bilmediklerinden ve büyük teknelerinin olmadığını da ekledi. Avcıların tuzağına düşmeyen o balıklar bu aralar derdimize deva olmaya başladı. Azak Denizi’nden Doğu Karadeniz ve Kafkasya sahillerine ekim ayında inen hamsi sürüleri kışı 100- 150 metre veya daha derin sahile yakınlarda ‘löngöz’ denilen çukurlarda geçirirler. Soğuk sularda yaşayan hamsiler hayatta kalabilmek için ortama uymaya ve yağlanmaya başlayıp elbette daha lezzetli olurlar.

MARMARA HAMSİSİ TATSIZDIR

Marmara Denizi hamsisi yerleşiktir ve Karadeniz hamsilerine oranla daha küçüktür. Üstelik Karadeniz’deki kadar plankton zengini olmadığından ve yağlanmadığından dolayı Marmara’da yaşayan hamsiler Karadeniz’e oranla pek tercih edilmez.

İTHAL BALIKLARDAN ÇEKİNMEYİN

Yurdumuzda balık popülasyonun artması için ithal balık tüketmek elbette önemlidir. Özellikle balık tutkunları balıkların üreme döneminde tüketemedikleri balıkları yurt dışından getirilen ikame balıklarla devam edebilirler. Gürcü hamsileri de bu yıl bir liraya kadar düşüp daha sonra azalan hamsinin yerini almış çok lezzetli bir balıktır. Gürcü hamsisinin burnu daha küt, gözleri daha büyük, başı daha kısadır. Hamsi sürüsünün davranışı beslenme yöntemine göre değişir. Sürü ileriye doğru yüzdüğü takdirde öndekiler besini alır, arkadakiler aç kalır. Onun için bir süre sonra öndekiler iki yana dönüp sürünün gerisine giderler. Böylece hepsi sırayla beslenir. Bu yöntemin sonucunda sürü bir “damla” biçimini alır. Karadeniz insanının yaşamının bir parçası olan hamsinin yeri bir başkadır. Bir dişinin ortalama 40-50 bin yumurta dökmesi de bolluk ve bereketinin diğer bir göstergesidir. Yeter ki zamansız ve usulsüz avlanıp kendi bindiğimiz dalı kesmeyelim. Tezgahlara bereketiyle gelen Gürcü hamsisine de teşekkür edip ucuz fiyatlardan yemeye devam edelim.

Yorum Yazın